Sonucu Daralt
Kategori
Yayıncı Kategori
Etiketler
Yayıncı
(x)Şule Yayınları
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 551 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
Cam güzeli Limon. Öğrendiğim ilk çiçek isimlerinden biri camgüzelidir. Annemden öğrendiğim bir isim bu. Annemin kendine özgü kelimeleri vardı. Çiçekleri vardı. Onlarla o özel kelimelerle konuşurdu. Limon’u evin önünden geçenlerden camgüzeli zannedenler çoktur. Camgüzeli gibi durur çünkü Limon pencerenin denizliğinde. Camgüzeli bile cam güzeli gibi duran Limon gibi duramaz. Camgüzelinden bile çok cam güzelidir Limon sizin anlayacağınız. Bir kedinin değil, Limon’un hayatı… Her şeyin sıradanlaştığı ve hatta
80 TL.
sonra yine kendime: nesneler süslerken evleri ve ben Tanrı’dan sakınırken kendimi hiç bu kadar cesur değildim kaybettiğinde sesler yankısını binlerce çatlak oluşurken duvarlarda ve nesneler terk ettiğinde yüzümü o zaman, bağışlayacak mısın Tanrı’m beni
80 TL.
Kara kara ne olduğunu anlamaya çalışırken benim sağ tarafımdan kıllı bir el kucağımda duran tabaktaki son kurabiyeye doğru uzanıp aldı. Ben de kıllı kolun geldiği yöne doğru eğildim. Korkudan, “İmdaaat!” diye bağırdığımı hatırlıyorum. Sonra ne mi oldu? Dünyanın bana göre en sevimli, yaramaz, simsiyah iki gözüyle karşı karşıya kaldım. Bir maymun, elinde bizim kurabiyeyi kemirip duruyordu. Hırsız bulunmuştu. Hayvanları ne kadar seviyoruz? Peki onların rahat etmesi, doğal yaşamlarını sürdürebilmeleri, sağlık
90 TL.
Ben Tanrı’yı bir Zambağın tozunda gördüm.
60 TL.
Küçük yerlerde dışarıdan gelen memur kızları pek kıymetlidir. Gençler bir gelincik tarlasının ortasında gördükleri o yabancı çiçeğe bakmak için kırk gelinciği çiğneyip geçtiklerini bilmezler. Elime batan iğnenin geride bıraktığı sızı, kurduğum hayalle arama girinceye kadar gözümü patiskadaki güllerden çekip rüzgârda titreşen uçsuz bucaksız gelincik tarlasına diktim. Parmağımın ucunda biriken minik kızıllığı eteğime bastırırken annemin gözü yine bendeydi. “Hah,” dedi. “Tam da böyle işte, hem kanatır hem sızl
180 TL.
Hayallerimizle ve böceklerimizle yolda futbol oynadığımız bir gündü. Uzaktan siyah lüks bir araba göründü. Üç çift meraklı göz, topu bırakıp arabayı izlemeye koyuldu. Camları film kaplı olduğundan içi görünmüyordu. Adil, “Oolum bu ağabayı tek gözü kapalı bir koğsan kullanıyooduğ,” derken arkasına dönüp gizlice defterine bir şeyler karaladı. Henüz büyüteci kullanacağı bir iş çıkmasa da dedektifçilik oyununa ilk defa malzeme bulduğu için heyecanlıydı. Durmuş, “Yok yanağında yara izi, kolunda da ejderha dövmes
80 TL.
Nisan hayal kurmayı çok seviyor. Çünkü biliyor ki hayaller, çok istersek ve çok çalışırsak bir gün gerçek olur. Nisan’ın canı hiç sıkılmıyor. Hemen bir şeyler yapmaya, yaparken de hayal kurmaya başlıyor. Sonrası mı; Yemek Perisi geliyor, yeşil saçlı Orman Prensesi flüt çalıyor ya da çikolata ve oyuncaklar dolu bir sepet gökten sarkıveriyor. Sen de Nisan’la birlikte hayallerinde Pancarbaykuş’la tanışmaya, mavi puding yapıp kahkaha attıkça değişen ve seni mutlu eden aynalara bakmaya var mısın?
80 TL.
Nisan hayal kurmayı çok seviyor. Çünkü biliyor ki hayaller, çok istersek ve çok çalışırsak bir gün gerçek olur. Nisan’ın canı hiç sıkılmıyor. Hemen bir şeyler yapmaya, yaparken de hayal kurmaya başlıyor. Sonrası mı; Yemek Perisi geliyor, yeşil saçlı Orman Prensesi flüt çalıyor ya da çikolata ve oyuncaklar dolu bir sepet gökten sarkıveriyor. Sen de Nisan’la birlikte hayallerinde Pancarbaykuş’la tanışmaya, mavi puding yapıp kahkaha attıkça değişen ve seni mutlu eden aynalara bakmaya var mısın?
80 TL.
Nisan hayal kurmayı çok seviyor. Çünkü biliyor ki hayaller, çok istersek ve çok çalışırsak bir gün gerçek olur. Nisan’ın canı hiç sıkılmıyor. Hemen bir şeyler yapmaya, yaparken de hayal kurmaya başlıyor. Sonrası mı; Yemek Perisi geliyor, yeşil saçlı Orman Prensesi flüt çalıyor ya da çikolata ve oyuncaklar dolu bir sepet gökten sarkıveriyor. Sen de Nisan’la birlikte hayallerinde Pancarbaykuş’la tanışmaya, mavi puding yapıp kahkaha attıkça değişen ve seni mutlu eden aynalara bakmaya var mısın?
80 TL.
Nisan hayal kurmayı çok seviyor. Çünkü biliyor ki hayaller, çok istersek ve çok çalışırsak bir gün gerçek olur. Nisan’ın canı hiç sıkılmıyor. Hemen bir şeyler yapmaya, yaparken de hayal kurmaya başlıyor. Sonrası mı; Yemek Perisi geliyor, yeşil saçlı Orman Prensesi flüt çalıyor ya da çikolata ve oyuncaklar dolu bir sepet gökten sarkıveriyor. Sen de Nisan’la birlikte hayallerinde Pancarbaykuş’la tanışmaya, mavi puding yapıp kahkaha attıkça değişen ve seni mutlu eden aynalara bakmaya var mısın?
80 TL.
Nisan hayal kurmayı çok seviyor. Çünkü biliyor ki hayaller, çok istersek ve çok çalışırsak bir gün gerçek olur. Nisan’ın canı hiç sıkılmıyor. Hemen bir şeyler yapmaya, yaparken de hayal kurmaya başlıyor. Sonrası mı; Yemek Perisi geliyor, yeşil saçlı Orman Prensesi flüt çalıyor ya da çikolata ve oyuncaklar dolu bir sepet gökten sarkıveriyor. Sen de Nisan’la birlikte hayallerinde Pancarbaykuş’la tanışmaya, mavi puding yapıp kahkaha attıkça değişen ve seni mutlu eden aynalara bakmaya var mısın?
80 TL.
Tanıtım Metni: Kısa bir süre içinde her şeyi öğrenmiş olacaksın. Biraz sabırlı ol. Zor bir vazifeyle karşı karşıyasın. Emanet, binlerce yıldır gücün ve iktidarın peşinde koşanların erişememesi için emin olanlara aktarılır. Sen de bu eminlik zincirinin bir halkası olmayı daha ruhlar âleminde seçtin ve kutsal kapı bekçisi seni oradan tanır. Az sonra, bizim açacağımız kapıdan geçerek Mila’ya varacaksın. Orada gerekli olan her türlü bilgi iletilecek, sen de kendinin ve bu kutsal görevin değerini anlamland
240 TL.
Küçükken her yaz gittiğimiz tatillerde, babamın kiraladığı pansiyona vardığımız zaman abim ve ablam, henüz valizler bile açılmadan üzerlerindeki kıyafetlere aldırmaz, plajın yolunu tutarlardı. Babam, bu ani kayboluşlarından her seferinde tedirgin olur, annemin sözleriyle ancak sakinleşirdi. Bense fırsatını bulduğum ilk anda denize girmek yerine, balık tutanları izlemenin hayaliyle yanıp tutuşarak iskeleye gitmek isterdim. Balıklar! Ah o balıklar! Küçük, büyük olmaları fark etmiyordu benim için. Nedendir bil
90 TL.
buğday tarlalarında diz boyu balçık koştukça dökülüyor cebimdeki kum saati işlemiyor deniz fenerlerinin burada yalnızım, kimse geçmiyor yarım ağızla söylediğim bu türkü takılıyor buğday başaklarına dökülüyor buğday başaklarından -kan-
80 TL.
Bu sabah kuş sesleriyle uyandım. Ne güzel değil mi? Hayır, güzel değil! Açık penceremden ok gibi dalıp yastığıma saplanan karga sesleriydi. Kuş sesleri dediğimde aklına asla karganın gelmediğini biliyorum. Bu, karganın da bir kuş türü olduğunu bilmeyişinden değil, karganın türünün en önemli özelliği olan güzel bir ötüşten mahrum oluşundan elbette. Yüzümü yıkarken acaba diyordum; acaba türümüzün en önemli özelliklerini taşıyor muyuz? Hareketlerimiz ve sözlerimiz nerelere saplanıyor? Acaba “insan” denince hat
55 TL.
Tükendi
Kaybolan Göstergeler, “yolunu kaybetmiş güneşler” değil, ceketinin astarı içinde güneşi kaybetmiş talihsizler gibidir. Neyi kaybettiğinin farkında olmayan müdekkik kişinin ona erişmesi mümkün değildir. “Göklerin ve yerin nûru” olmadan “zerrelerin, ondan daha küçüklerin ve daha büyüklerin görülmesi” mümkün olmadığı gibi, âyetleri ve işaretleri gösterdiklerinden mahrum bırakmak, onları yokluğun izinden ibaret birer gösterene dönüştürmek ve ışıksız bırakmak göstergelerin işlevini yerine getirmesine engel
200 TL.
“Yaa, Thor’la Malkoçoğlu’nu nasıl karşılaştıracaksın çok merak ediyorum dayı! Şimdi sendeki bu hâl, medeni cesaret mi yoksa anneannem çayına kafanı güzelleştiren bir şeyler mi kattı, bilemedim valla!” “Koçum, sen o zarif beynini bunlarla yorma, bizim medeni cesaretimiz de kafamız da her daim güzel ve yerinde merak etme. Gelelim Thor, Hulk, Spiderman, Batman, Superman, Ironman… İşte sonu gelmeyen Man’lar, sözde kahraman adamlar!” Günümüzün teknolojik desteğiyle gerçekliği artırılmış sahte kahramanlarına
90 TL.
Sonra da dönüp acaba hafızamdan bu yüzü silmek istediğimden emin miyim, diye sık sık kendinize sorduğunuz bile olur. Bir insan olarak İsmail de benim için böyle hayat boyu izlerini silemediğim hatıralar, cevaplayamadığım sorular, kurtulamadığım bir yüz, belki de hiçbir zaman hikmetini anlayamadığım derin bir muamma olarak kaldı. Peki, ben memnun muydum bundan, evet!.. Huzursuz muydum, evet!.. O yaşlarda taşınabilir bir yük müydü benim için bu, nasıl taşıdığımı bilmesem de evet!.. Çünkü insanın bu hayatta ta
120 TL.
Kendime sesleniyorum. Bir yolun sonunu değil, başını bulmak daha kıymetli. İyi bir yola başlamak, iyi bir rehber ile mümkün. Kalbimiz zayıfladı. Biliyorum, ekilecek tohumlarda saklı hayat. Toprak kıvamını bulacak. Güneş ısıtacak, bulutlar saklandığı yerden çıkacak. Bir dost sesi bir sevgili gibi karşılayacak, sıcak bir mevsime hazır olacağız. Kitaptır insan. Manzum. Ölçülü ve ahenkli. Öykülü ve ölçülü bir şiirdir insan. Şiir yazmaya değil ama daha çok şiir okumaya geldik. Biliyorum, içimi ısıtan ve ışıtan
140 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 551 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4