Sonucu Daralt
Kategori
Yayıncı Kategori
Etiketler
Yayıncı
(x)Şule Yayınları
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 551 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7
çeşmeler uzun boynum kısa kaç gülle kaç testi kaldı gözlerim biriken suda nicedir gırtlağımda koşan atlar tut ki yolu çizdi yol tutuşsa kararacak ağaçlar yağmur toprağa hevesli
80 TL.
Üşütüyor şairi, Almeria ipekleri Geceye çalan gömlek, sırmalar ve pazartesi Her sözün sessiz sabahlara vardığı Sessiz ve üşüten sabahlara Şair geceye bir gömlek dikiyor Sırmalı, ipekten gömlek Oturtuyor başköşeye gömleği Üşüyor Almeria, şairler ve ipekleri
80 TL.
rüzgârın parmağını gördüm. hareketsizliğe dokundu. ne olduğunu neden dokunduğunu tuşun kendi parmağını seçtiğini bilmeden defalarca aynı tuşa dokundu.
80 TL.
Bu kitabı okurken yazarlarının tuttuğu fenerle Haçlı ordularının saflarında gezinecek, nal ve kılıç sesleri arasında, yapılan zulümlere şahit olacak ve Haçlı neferlerini, Tapınak Şövalyeleri'ni, dönemin Hristiyan dünyasını tanıyacaksınız. Şark'ın Sultanı Selâhaddin Eyyûbî'yi insanlığı, Müslümanlığı, yöneticiliğiyle yakından tanırken; İslam coğrafyasında yaşanan iktidar mücadeleleriyle, iş birlikleri ve ihanetlerle yüzleşmeye; Sultan Selâhaddîn ile Kudüs'ü fethedip "İslam Birliği" rüyasını gerçekleştirmeye
300 TL.
Sirkat çoğalıp lafz-ı sadakat modalandı Namus tamam oldu hamiyyet yeni çıktı Sadıkları tahkir ile red kaide oldu Hırsızlara ikram u inayet yeni çıktı Hak söyleyen evvel dahi menfur idi gerçi Hainlere amma ki riayet yeni çıktı İsnad-ı taassub olunur merd-i gayüra Dinsizlere tevcih-i reviyyet yeni çıktı İslam imiş devlete pa-bend-i terakki Evvel yoğ idi işbu rivayet yeni çıktı Milliyyeti nisyanederek her işimizde Efkar-ı frenge tebaiyyet yeni çıktı Eyvah bu baziçede bizler yine yandık Zira ki zi
120 TL.
Sevgili Dost! Bu sabah kuş sesleriyle uyandım. Ne güzel değil mi? Hayır, güzel değil! Açık penceremden ok gibi dalıp yastığıma saplanan karga sesleriydi. Kuş sesleri dediğimde aklına asla karganın gelmediğini biliyorum. Bu, karganın da bir kuş türü olduğunu bilmeyişinden değil, karganın türünün en önemli özelliği olan güzel bir ötüşten mahrum oluşundan elbette. Yüzümü yıkarken acaba diyordum; acaba türümüzün en önemli özelliklerini taşıyor muyuz? Hareketlerimiz ve sözlerimiz nerelere saplanıyor? Acaba 'in
160 TL.
Buraya nereden geldiğimizi bilmiyoruz. Buradan nereye gideceğimiz de meçhuldür. Öyleyse, şu yaşamakta olduğumuz zamandan daha hakikisi ve daha iyisi yoktur. Onu fırsat bilelim ve kaçırmayalım. Felsefesi, üslubunun kıvraklığı, beyanının nezahet ve zarafeti, hayatı algılayış tarzıyla asrının ötesinde yaşamayı başaran büyük şair Ömer Hayyam! İran asıllı gazeteci, araştırmacı yazar Hüseyin Dânişin Ömer Hayyamın Rubaileri hakkında hazırladığı bu önemli eser, Prof.Dr. Mehmet Kanarın titiz çalışmasıyla manzum
400 TL.
Elias o gece, rüyadan irkilerek uyandığında, ilk önce etrafının korkulukla çevrili oluşuna şükretti; korkuluk olmasa, pekâlâ sütundan aşağı düşebilirdi çünkü. Fakat uykuda gördükleri yüzünden kafası asla karışık değildi. Bilakis her şey çok berraktı ona göre; bu günahkâr ahalinin başına bir gelecek vardı ve elbette rüya felaket habercisiydi. Her an barbarlar gelebilir, yangın ya da deprem olabilirdi. O, asıl bu azgın kalabalığın şimdiye kadar cezalandırılmamış olmasına şaşırıyor ve Tanrı'nın sabrına ha
160 TL.
kuğudaki Tanrı demiştin bir vakitler koyaklarında merceklerin aktığı diyar ve altın dallarına yarasaların konduğu göğsünün daraldığı vakitlerde kime bakmak geliyor içinden, erguvanların döküldüğü yollardan hangi atlarla geçmek yüzümün solgunluğunu safran sanma o manastırın bahçesine dikilmiş ve sonra huş ağacından küçük bir masa yapacak olanın yüzünün hayaleti olmuş bakmak dediğimiz duvara resmedilmiş
90 TL.
Terk edilmiş zarif bir yalnızlığı taşıyarak konuşuyorum Geceye dokunuyorum kılcal damarlarımla Gözlerim, aklım her şey uzak bir hanımeli Yakama takılan sadece çiçek değil İçimi titreten Büyük Türk Şiiri Rıhtımlardan çokça yalnızlık topluyorum Sesimi deniyorum giden gemilerin ardından Bolşevik bir ihtilali boş geçmeyi seçiyorum Bakışlarımda anlam arama Şiir bir reçetedir doktor yazısıyla
90 TL.
O kapıyı aralayınca daha kolay oluyor her şey. Daha rahat ediyorsun. Bir zaman sonra aklıyorsun bahanelerinle birlikte kendini. Sayıları arttıkça rahatlıyorsun, nefes alışın bile düzeliyor. Şimdi kaldığın bu yerde sorular akın ediyor zihnine. Oysa düşünmek yok, demiştin. İnsan şimdiki zamanı yaşamalı, takılıp kaldığı keşkeleri bırakıp yoluna devam etmeli. Yoksa yeni keşkelerin gölgesinde miş’li zaman olup kalıyor. Gülnur Aşcı görünüşlerin, imajların arkasına saklanan insanı arıyor, buluyor, deşifre ediyo
80 TL.
Uçsuz Otlar Vahşi Bir Ağit Beyazlik Gibi Kalsin Sende, Ümit Beklenmiş Ve Unutulmuş Bir Peygamber Olan Gözlerimden Ellerimdeki Kani Silecek Kadar Birikti Toprak Ölmüyorum. Başkasi Yaşiyor Yerime
90 TL.
Boydan boya defalarca arşınladım sokağımızı. Şu köşe miydi beni ilk gördüğün yer? Sen arabanı park ederken ben eve mi dönüyordum? Yokuşları mı koşuyordum dizlerim titreyerek? Pazar sabahı fırından ekmek mi alıyordum sen yürüyüşe çıktığında? Bu park mıydı ikimizin de penceresinden, aynı gecelerde kederle baktığı? Bu ağaç mıydı altında durup o bayat kavgalardan başımı eğerek kaçtığım günlerde beni izlediğin? Bu kafe değil miydi beni görünce utanıp sırtını dönerek oturduğun? Adım adım geçtim ayak izlerimizin ü
110 TL.
İzleri okumak için bir “iz okuyucu”ya ihtiyaç var. İzleri emsal olarak okumak içinse, olayın “sanki içindeymiş gibi onu kavramaya ve yeniden yaşamaya çalışmak” lazım. Bu, “aklı gerilimde tutmak” demektir. Lakin bunun, kendi kültürel kodlarımız üzerinden düşünüldüğü takdirde, “metafizik gerilim şartı”yla sınanmasının da önü açıktır. Bu ehlinin yapacağı bir sınanmadır hiç şüphesiz. Biz kenardan bakmayı yeğleriz. Bir “kıyıadamı” olan feylesofun yaptığı gibi. Okur “okur”sa, daveti almış demektir. İzleri Temi
130 TL.
Kedi Gümüş’ün maceralarını dinlemek için hoşgeldin sevgili dostum. Bana Gümüş ismini vermeleri tesadüf değil. Tüylerim pamuk gibi beyaz olsa da kuyruğum, yüzüm ve kulaklarım gümüş renginde. Gözlerimse karlı bir günü hatırlatıyor. İki çift buz kristali süslüyor tombul yüzümü. Soğuk görüntüme rağmen sahibimin göbeğine uzandığımda sıcacık yanıyor patilerim. Kışın kestane pişirilen sobalar gibi ısınıyorum. Üstelik karnımdaki motor durmadan çalışıp mutlu şarkılar söylüyor.Setin İçindeki KitaplarİyilikSihirli Pas
600 TL.
İnsanın derinden hissedip yaşaması gereken bir duyguyu, acıyı, kederi, hüznü, sevgiyi mütemadiyen içinde tutup durması ve hiçbir zaman kimseyle paylaşmadan yaşayabilmesi o kadar zor olmalı ki asla aklın alabileceği bir şey değil bu da. Bu, hiç kapanmayan bir yaranın acısının her an bir sancıyla yaşanarak kabuğunun altında tatlı bir kaşıntıyla zonklayıp durması, içe doğru derinleşerek kaybolup gitmesine benzer. Kana karışır, ağılar! Ağılar, ağılar! İçinde mütemadiyen biriken durgun ve üzerini çürümeye yüz tu
110 TL.
“Üç, iki, bir, kayıt!” Nerede olduğumu anlamak için filmler çekiyorum, demişti bir keresinde. Dünyaya düşmenin şaşkınlığı ancak ölünce geçecek, demişti ödül töreninde. Artık film makinesi gibi çalışıyor bedenim, siz bu film makinesini film çekerken görüyorsunuz sadece, diye konuşmuştu bir keresinde. “Kestik!” Her şeyin dünyada olduğu ve dünyaya dair şeyler olduğu gibi bir vehmimiz var. Gördüklerimizin gerçekliğine, duyduklarımızın sahiciliğine, hissettiğimizin hakikatine inanıyoruz sonuna kadar. Oysa algıla
90 TL.
İsmimi her sabahGüneşin ince tülü sesine üşüşürkenBikmadan soruyor bana unutmadim oysaDünyayi unuttum bir, gölgesine aldandimMağaranin yanağinda belli belirsizBir ağin titremesi gibiTitredim nefesimin taşidiği ölümden
80 TL.
Yaralanmak benim hakkım sarmaksa seninbiçilmiş ekinler gibi geçip giderken günlerbu sokaklar dedim, çıkmaza nasıl düşmüşsesimden taşınırken nasıl yaşlanmış evler
80 TL.
Tepenin eteğine yaklaştıklarında ahali dört bir yandan seğirtti. Baltar yokuş aşağı hızını kesmeden koşmuş yaylanın düzlüğünde takla atarak yuvarlanıp boylu boyunca yere serilmişti. Devir sesini küçülterek dönüyordu etrafında. Kirli beyaz tüyü kızıla bulanan köpeğin imdadına yetişen Hanım Ana bir yandan dizlerine vuruyor öte yandan haykırıyordu. "İti vurmuşlar iti, elleri kırılsın kim vurdu bunu!" Baltar, Sivas kangalının romanı. Etrafında husumetin, hırsın, kurtların ve elbette aşkın çember ördüğü bir d
170 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 551 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7