Sonucu Daralt
Kategori
Yayıncı Kategori
Etiketler
Yayıncı
(x)Anonim Yayıncılık
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 213 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7
Birbirince sarılmışcasına bağlı ve sevinç verici sevdalı bu iki kalp,mevkiin latifliğine baharın bereketine, seyrin eğlencesine, tenhalığın lezzetine, muhabbetin etkisine ve hallerine dair her ne hissettilerse, birbirine açılarak bildirdiler. Ali Bey'in hınçları; yeni başlamış namuslu bir sevdanın trajik hayallerinden oluşuyordu ve varsayımlarının dehşetini şairane şakacılık, safça serbestlik altında saklamaya çalışıyordu. M e h peyke r'in duyguları ise iyi kabul edilmiş şehvetli bir eğilimin sevinçli zev
65 TL.
Zavallı! Sen deliden başka nesin? Kendi kendini aldatabiliyor musun? Bu çılgınlıktan, sonu gelmez kara sevdadan ne bekliyorsun? Benim ondan başka dileğim yok ki. Hayalimde yalnız o yaşıyor. Etrafımda yalnız onunla ilgili olan şeyleri görüyorum. Ah VVilhelm, nedir bu kalbimin bana ettiği! Onun yanında iki-üç saat oturup, güzelliğini, tavırlarını seyreder, tanrısal sözlerini dinlersem, yavaş yavaş bütün damarlarım tutuşmaya başlar, sonra gözlerim kararır, kulaklarım işitmez olur.
60 TL.
Bizim Felâtun Bey, varlıklı olduğu için, kibirli ve azametinden geçilmemesi gerekiyordu. Ama onun hâli bunun tam aksineydî. Alafrangalık hâli malum ya! Herkese alçak gönüllük göstermeye, herkesin yüzüne gülmeye insan mecburdur. Hatta bazı kere Felâtun Beyin yanında bulunan uşağı kendi beyini bir gayet tatlı ve nazikçe ve saygılı konuşuyor görünce; Bu efendi bizim beyin pek dostu olmalıdır inancına düşerdi. Lâkin o adamdan ayrıldıktan sonra Beyefendinin kızgınlığından çıldırmak derecesine geldiğini ve hatta
60 TL.
Sen, aklı, bilimi ve insanın en üstün gücünü böyle hor gör bakalım. İnsanların gözlerini boyayarak ve büyücülük yaparak yalanın ruhundan yardım bekle. Şimdiden avucumun içindesin. Kader ona öyle bir ruh vermiş ki, kendi içine sığmaz, daima ileriyi ister, acele davranarak dünya sevinçlerini geçmek ister. Onu sefalete sürükleyip o hayatın bayağılığını göstereyim. Sonra da önümde uçsun. Susuzluğunu gidermesi için kendisini şeytana teslim etmeseydi, yine de mahvolacaktı.
85 TL.
İşte yeni soğancıklar... Ne kadar güzel, ne kadar saf, ne kadar temiz. Bunlar bana katran karası laleyi verecekler. Damarları çıplak gözle görülmeyecek, üzerindeki yas elbisesini bozacak bir tek leke olmayacak. Uykusuz gecelerimin, harcadığım bunca emeğin ve düşüncelerimin ürünü olacak bu lale. Ne ad versem acaba ona? Tulipa Nigra Barlaensis desem mi? Evet Baslaensis güzel bir ad. Rüzgar haberi dünyanın dört bir yanına yaydığı zaman, bütün lale Avrupası, bütün entellektüel Avrupa ayağa kalkacak.... Büyük si
80 TL.
Henüz ismini bilmediği bu delikanlıya sahip olmak hevesine kadar hayaline yol vermiş, onun bazı hareketlerinden kıskançlığı kabarmakta ve bu kızgınlıkla vücudunu daha şiddetli sıkmaktaydı. Hırçınlığı tam bir dereceye gelmişti ki öfkeyle yerinden sıçrayıp karşısında duran hayali rakibini elleriyle boğmaya davranmıştı. Bu hareketle duygularının istediğini yerine getirince üzüntüyle kanepenin üzerine düşüyordu. Kim bilir ne zamandan beri bir fırsat gözlemekte olan göz yaşları akmaya başladı.
65 TL.
Nasrettin Hoca,insanlara doğru yolu gösteren,iyilikleri bildiren,doğruya sevk. eden ve KotuluKierden sakındıran bir veli idi. Bu işi yaparken tabiatı icabı kendi-| sine has bir yol tutmuştur. Böylece haklan anlatılması ve cemiyetteki bozuk yönlerin düzeltilmesi için, meseleyi halkın anlayacağı bir dil ve üslub ile, gayet manidar latifeler halinde kısa ve öz olarak dile getirmiştir. Nasreddin Hocanın değeri, yaşadığı olaylarla değil, gerek kendisinin, gerek halkın onun ağzından söylediği gülmecelerdeki anlam
65 TL.
CAESAR: Hoş geldiniz Publius. Vay Burutus sizde mi bu kadar ayaktasınız? Günaydın Casca Caius Ligarius, Caesar hiçbir vakit o sizi sarartıp solduran humma kadar düşmanınız olmamıştır. Saat kaç oldu? BRUTUS: Sekiz oldu Caesar. CAESAR: Zahmetler ettiniz, teşekkürler. (Antonius girer) Gece eğlencesini seven Antonius bile kalkmış. Günaydın Antonius!
60 TL.
Rus edebiyatının zirve isimlerinden Dostoyevski, hayatının büyük bir bölümünde katiller arasında yaşamak zorunda kaldığı için Suç ve Ceza´daki tipler gerçeğe yakın trajedisi ile dikkat çeker. En önemli eseri olan romanın kahramanı Roskolnikov tipi de bu dönemde ortaya çıkmıştır. Hayatını kazanmak için mücadele ederken toplumun dayattığı kuralları da sorgulayan roman kahramını, çalışmak, fedakarlık, akrabalık ilişkileri, öğrenim, yalnızlık, aşk ve yoksulluk gibi kavramları da kendi kişiliğinde bir fotoğraf o
155 TL.
Acaba beni cezalandırmak için babasryfa işbirliği yapması mümkün olabilir mi? Bana acımayabilir mi? diye düşündü. Bunları düşünürken kendini tutamayıp ağlamaya başladı. Gözyaşlarını göstermemek için hemen ayağa kalktı ve koşarcasına taraçaya çıktı. Artık düşünürken zihni zorlanıyordu. Benliğinin ikiye ayrıldığını hissedip kendi kendine, Şimdi düşünmemeliyim, düşünmemeliyim, dedi. Bir yere gitmeli. Ama nereye? Ne zaman? kiminle? Moskova´ya akşam treniyle gideyim. Serge ve Annouchka´yı da yanıma alırım. Yanım
170 TL.
Avrupa´da savaş, durup yeniden başlayarak, on üç yıldır sürüp gitmekteydi. Şimdi, 1805´te sözde barış olmuştu ama bu huzursuz bir barıştı. Avrupa kralları, Fransa´da Bourbon Hanedam´nı deviren devrime karşı hemen silaha sarıldıkları halde, Napoleon´un askeri dehası karşısında bir şey yapamıyorlardı. Fransa ile savaş halinde olan bir tek İngiltere kalmıştı; o da bunu denizlerdeki üstünlüğüne borçluydu. Bütün Öteki devletler gibi, Rusya da, Avusturya da savaştan çekilmişlerdi. Yalnız Napoleon, imparatorluğunu
145 TL.
Üzerinde kirli elbisesiyle, işçi olduğu her halinden belit olan deniz kokulu gariban genç utana sıkıla içeri girdi. Şapkasını başından kaba bir hareketle çıkardı, evirip çevirdi. Nereye koyacağını bilmeyen tavırlarla, önce ceketinin cebine sokmaya çalıştı, olmadı; sonra masanın üzerine koymaya yeltendi, yine olmadı. İşte bu sırada diğer adam, sanki onun sıkıntısını hissetmişçesine şapkayı sakin, doğal bir şekilde elinden alıverdi. Kayıtsızca yapılmış bu hareketi kaba saba delikanlı çok beğenmişti. Halden
115 TL.
Zihnimden babamın, annemin sevgisini çıkardın; kardeşimin mezarı gönlümde idi, onu bile unutturdun. Şimdi hayali de, kendi gibi kara topraklarda yatıyor. Mezarını görmeden hatırıma gelmiyor. Ne uyuyabiliyorum, ne de irademe hakim olabiliyorum... içimde başka hiçbir şeye arzu kalmadı; gönlümde senden başka birşey bırakmadın. Şimdi kendini de benden alacaksın. Hem de bunun müjdesini kendin getiriyorsun. Kalbimi yaracaktın da bana bu merhameti, bu insafı mı gösterecektin? Sonunda ne olacak? O, bu memleketten g
50 TL.
Modern Türk hikayeciliğinin başlangıcı sayılan, genç yaşta ölmesine rağmen külliyat çapta eserler bırakan usta kalem Ömer Seyfettin. Yazılarından titiz bir anlayışla derlenen bu eser, gençlerimizin ideallerini hatırlamasına yardımcı olacak. Aşkın, mücadelenin, gayretin, fedakarlığın, arkadaşlığın, vatanseverliğin tam anlamıyla işlendiği seçkin hikayeler bu kitapla okurlarıyla buluşuyor
80 TL.
Bu kitap başlı başına ne inceleme, ne araştırma, ne tahlil, ne de hatıra değildir. Bunların hepsini de kapsayan, Karakoçla olan sohbetlerimizi, röportajları da içine alan uzun yılların ürünü bir çalışmadır. Abdurrahim Karakoç'un her şiirini, her yazısını okurken onun siması karşımdaymış, benimle sohbet ediyormuş gibi bir ruh durumu içinde olduğumu söyleyebilirim. Hatta bazı şiirleri ile ilgili düşüncelerimi aktardığımda, bunlara şunu şunu da ekleyebilirsin diyen uyarılarını da duyar gibi hissettiğimi de ifa
60 TL.
Akşamki eğlencemiz öncekilere benzemedi. Edilecek sohbet, okunacak müsvedde olmadığı için yemekten önce çok güzel bir konçerto dinleyerek kulaklarımızın pasım giderdik. Yemekten sonra ise hep edebiyatla, felsefe ile ilgili sohbetler yaptık. Fakat, köprü kapanmadan biraderin evine gitmek zorunda olduğumu söylediğimde, Refet yine ayağa kalkarak bana arkadaşlık edeceğini söyledi. Gerek olmadığını ısrarla söylememe karşın mümkünü yok kabul ettiremedim. Hanımlar ile her zamankinden daha dostça, daha samimi bir v
115 TL.
Bulunmaz bir fırsat.Bu akşam,yani12 Aralık 1906 günü, ülkemden ayrılıp Mısır´a gideceğim. Bu, bana İmkansız gibi geliyor. Ama, hayallerimin en güzel masalı olacak.
75 TL.
Fiyodor Pavloviç, dört yaşındaki Mitya´yı başından attıktan kısa bir süre sonra ikinci evliliğini yaptı. Bu evliliği sekiz yıl kadar sürdü. İkinci karısı Sofya İvanovna da diğer eşi gibi çok gençti. Fiyodor Pavloviç onu, bir yahudiyle birlikte kârlı işler için gittiği başka bir şehirde tanıyıp almıştı. Sürekli içen, eğlenen ve hovardalık eden Fiyodor Pavloviç, bir yandan da bol kazançlı ister yaparak parasına para katma fırsatlarını kaçırmazdı. Girişimlerinin çoğu başarıyla sonuçlanır, ama bunu bin bir dola
140 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 213 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7