Sonucu Daralt
Kategori
Yayıncı Kategori
Etiketler
Yayıncı
(x)Anonim Yayıncılık
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 213 kayıt bulunmuştur Gösterilen 180-200 / Aktif Sayfa : 10
Necip ile Süreyya'nın arasına daldt, Yahyalidiyorıız! dedi. Siirt)ya bakıyordu, önce înanıtıııdı.V oluyor, neden? diye soran bir bakışla Suat'ınuzattığı kağıt paraları alıyordu, sonra birden, Hune Bunlar ne? Nereden? sorularını sıraladı. Sıtaleliyle ağzım kapayarak, Sus! diyor, diğeri Kimgönderdi? diye sorarken, Babam, bahanı....'yanıtını veriyordu. Sonra oraya oturup alçak birsesle.....
90 TL.
Sizlere dargın değilim. Sizin ve diğer zevatın iplerinin hangi efendiler tarafından idare edildiğini biliyorum. Onlara da dargın değilim. Kellemi onlara götürdüğünüzde deyiniz ki, Adnan Menderes hürriyet uğruna koyduğu başını 17 sene evvel almadığınız için sizlere müteşekkirdir. İdam edilmek için ortada hiçbir sebep yok. Ölüme kadar metanetle gittiğimi, silahların gölgesinde yaşayan kahraman efendilerinize acaba söyleyebilecek misiniz? Şunu da söyleyeyim ki, milletçe kazanılacak hürriyet mücadelesinde sizi
60 TL.
Kısa bir süre sonra Marya Ivanovna da bana alıştı, artık eskisi gibi benden kaçmıyordu. Birbirimize ısınmıştık. Onun aklı başında, duygulu bir kız olduğunu anlamıştım. Farkında olmadan bu iyi aileye günden güne daha çok bağlandım, hatta o tek gözlü garnizon teğmeni İvan İgnatyiç'e bile. Şvabrin in dediğine göre, bu adamla Vasifisa Yegorovna arasında uygunsuz ilişkiler varmış. Bunun doğru olmadığı besbelliydi, ama Şvabrin böyle bir yalan uydurmaktan çekinmiyordu!
65 TL.
... İhsan Bey, yalnız kendi kendine. İnsan ne acayip şey! Nasıl da birden bire değişti. Biraz önce her söylediğime ateş püskürürken şimdi kadınlığı tuttu. Ben nasıl isen öyleyim. Bende hiçbir değişiklik yok, sadece sıfatım değişiyor. Demek sıfat herşeyden üstün geliyor. Yazık, yazık! Ama kızcağız ne yapsın. Dünyanın kuralı böyle... Hem de o bir kadın. Zavallıya, kabahat kendisindeynıiş gibi, anası babası kim bilir nasıl söylenip durdu da, kızcağız sıkıldı. Buna rağmen beni terk etmek istemedi. Bu da sevindi
55 TL.
Günlerden bir gün, Ay Kağanın gözü parladı, doğum sancıları başladı ve bir erkek çocuk doğurdu. Bu çocuğun yüzü gök gibi parlaktı. Ağzı ateş kızılı, gözleri ela, saçları ve kaşları kara idi. Perilerden daha güzeldi. Bu çocuk anasının göğsünden bir defa süt içti, bir daha içmedi. Çiğ et, aş ve şarap istedi. Dile gelmeye başladı. Kırk gün sonra büyüdü, yürüdü, oynadı. Ayağı öküz ayağı gibi (kuvvetli), beli kurt beli gibi (ince), omuzları samur omuzu gibi, göğsü ayı vücudu gibi (kuvvetli) ve bütün vücudu tüylü
7 TL.
Tükendi
Başpiskopos, Arthur'u yanına çağırdı ve ciddi bir sesle, Evladım, senin garip hikayeni duydum. Bunun doğruluğunu şimdi anlayacağız. Buna Tanrı karar verecek. Şimdi bu kılıcı taştan çıkarmayı dene. dedi. Gururlu baronlar küçümseyici bakışlarla Arthur'u izliyordu. Arthur kılıcın kabzasını tutup çekti. Kılıç elindeydi. Orada bulunanların elleri hemen hançerlerine gitmişti. Hepsi öfkeliydi. Lortlar ve baronlar hemen itiraza başlamışlardı. Merlin'e Sen büyü marifetiyle çırağını bize kral diye yamayacaksın. Bu bi
7 TL.
Tükendi
Şölen sırasında Kleopatra, kendi elbisesi üzerinde bulunan süsleri şarabın içine atarak öyle içmeyi teklif etmiş ve süsleri şarap bardağına atmıştı. Aynı şeyi yapmasını Antonius'tan da istemişti. Amaçları, şarabın tadını ve rengini değiştirmekti. Ântonius bu teklifi kabul etti ve şarabı içmek üzere elini uzattığı zaman Kleopatra, onun elini tutarak, şarabı zehirlediğini söylemişti. Kleopatra, Sen bana karşı çok kibirlisin, benden şüphe ediyorsun. Eğer sensiz yaşayabilseydim, senden kurtulur ve rahatlardım.
7 TL.
Tükendi
Melikşah, elçilik heyetini Alamut'a göndermişti. Hasan Sabbah, bu heyeti saygıyla kabul etmişti. Onlar Melikşah'ın ihtişamı ve gücünü överek, kendisinden onun üstünlüğünü kabul etmesini istedikleri zaman onlara şunu söylemişti: Biz 'imam'ımızdan başka birilerinin emirlerine boyun eğmeyiz. Sultanların maddi ihtişamı bizi etkileyemez. Elçilik heyeti Alamut'tan istediklerini alamadan ayrılmak zorunda kalmıştı. Hasan Sabbah onları son olarak şu sözlerle göndermişti: Sultanınıza söyleyin, bıraksın bizi hücremizd
7 TL.
Tükendi
Sparîaküs'ün liderliği serinkanlı ve son derece akıllıcaydı. Romalıların, klasik bir sarma stratejisi yapmaya çalıştıklarını kolayca görmüştü. Romalı generaller kendisini küçük görmüş ve bunun bedelini ordularını kaybederek ödemişlerdi. O Roma savaşçılarının, savaş stratejilerini ve taktiklerini çok iyi bilen biriydi. Böyle kibirli ve basit bir şekilde yapılan taktiği kolayca çözmüş, bir kez daha galip gelmişti. Spartaküs'ün zaferi Roma başkentini korku içinde bırakmıştı. Roma'yı savunacak bir asker grubu a
7 TL.
Tükendi
Kırk yıl önce gemiler bu kadar hızlı gitmezdi. Nijni'ye yaptığımız yolculuk çok uzun sürüyordu. Güzellikleri ilk tattığım o günleri bugün gibi çok iyi hatırlıyorum. Havalar iyi gidiyordu. Ninem ve ben sabahtan akşama kadar güvertede kalıyorduk. Volga'nın kıyıları arasında süzülerek gidiyorduk. Açık kahverengi geminin çarkları tembel tembel ve büyük bir gürültüyle gri-mavi suları dövüyor ve köpürtüyordu.
90 TL.
7 TL.
Tükendi
Yoksul bir köylü çocuğu olan Jan Valjan,küçük yaşta annesini ve babasını kaybetti. Gidecek başka yeri olmadığı için yedi çocukla dul kalan ablasının yanına gitti. Yetim kalan çocuklara babalık, ablasına da yardım etti. Aradan geçen yıllar onu içine kapalı, sessiz, ama güçlü kuvvetli bir delikanlı yapmıştı. Çektiği sıkıntıdan yakınmıyor, yalnızca ablasının ve yedi çocuğunun karnını nasıl doyuracağını düşünüyordu. Bu hiç de kolay değildi maalesef...Jan Valjan'ın elinden her iş gelirdi. Yarıcılık, orakçılık,
120 TL.
Bazı devletler, halk olarak korkunç krizler geçirir ya da tümüyle perişan bir hale düşerler. Bazı uluslar ise hayatlarına iyi bir düzen kazandırırlar. Bu misallerin her ikisi de sadece devlet adamları, bakanlar, milletvekilleri için önem taşımaz; ulusun her bir üyesini de ilgilendiren meselelerdir. İster beyin gücüyle, ister kas gücüyle çalışsın; bütün erkekler, kadınlar, yaşlılar, gençler, kentliler, köylüler, hep bu sorunları düşünmelidir.
60 TL.
Oyun salonuna girince -hayatımda ilk kez bir oyun salonuna giriyordum- oynamakla oynamamak arasında bir süre bocaladım kaldım. Salon tıklım tıklım doluydu. Ancak eğer böyle bir kalabalıkla karşılaşmasay-dım öyle sanıyorum ki, oyuna falan başlamadan çekip giderdim. Ne yalan söyleyeyim, kalbim küt küt atıyor, o soğukkanlılığımın yerinde yeller esiyordu. Uzun bir süredir kafama koymuştum; geldiğim gibi bu Roulettenburg'dan çıkıp gitmeyecektim. Hayatımda köklü ve kesin bir değişiklik o-lacaktı. Evet, böyle olma
70 TL.
Bakınız, eğer bu kadar derin ve karanlık bir cehalet olmasa, bu masum insanlar, kendilerine anlatılan şu masallara itibar ederler mi? Bizim en büyük derdimiz, cahil olmak; bütün Müslüman âleminin en büyük musibeti bu afet... Cehaleti yenmedikçe, hiçbir ciddi ve şerefli netice elde edilemez. Bence İslam'ın büyüklerinin yapacağı tek şey, birer medeniyet ve irfan mücahidi hüviyeti içinde, diyar diyar gezmek, irşat etmek, her türlü sıkıntıya severek katlanmak... İngiliz misyonerleri nasıl? Fransız Cizvitlerinin
60 TL.
JULIET: Kim gösterdi sana burayı?ROMEO: Her şey aşkın yardımıyla oldu. O, akıl verdi bana, ben de ona göz oldum. Ben gemici değilim, ama sen o en uzak denizlerle yıkanan uçsuz bucaksız kıyılarca uzak da olsan, sana ulaşmak için açılırdım denize.
65 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 213 kayıt bulunmuştur Gösterilen 180-200 / Aktif Sayfa : 10