Sonucu Daralt
Kategori
Yayıncı Kategori
Etiketler
Yayıncı
(x)Anonim Yayıncılık
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 213 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6
Tünel'den çıktıktan sonra Beyoğlu'nda biraz serseri, dolaşmak; mağazaların camekanları önünde gecikerek şurada yeni çıkmış kitapları; ötede kravatlardan, yakalıklardan, mendillerden teşkil edilmiş zarif örnekleri; bir moda mağazasının kumaşlarını, bütün o gözleri okşayan hiçleri seyretmek istedi. Bon Marche'nin önüne gelerek içeriye girdi. Zaten Beyoğlu'ndan işsiz geçtikçe buraya bir kere girip çıkmak adeti idi. Henüz o kadar kalabalık yoktu, ilerledi. Çocuk oyuncaklarının yanına kadar geldi, ellerinde çârp
90 TL.
Ülkemizde üç düşünce akım vardır. Bu akımların tarihi incelenirse görülür ki düşünürlerimiz önce çağdaşlaşmak (muasırlaşmak) gereğini duymuşlardır. Üçüncü Sultan Selim döneminde başlayan bu eğilime devrimden sonra İslâmlaşmak İsteği de katıldı; son zamanlarda ise ortaya bir de Türkleşmek akımı çıktı.
50 TL.
O gece Çerkez o evde kaldı ve üç gün denenmek şartıyla üçünün de pazarlığı bitti.Bu evde kızlar geceleri bir odaya toplanıp, birbirleriyle konuşurlardı; fakat çok gülmek, Çerkezce konuşmak yasaktı ve bir müşteriye gidip de her ne sebepten olursa olsun beğenilmeyerek gelen esirlere on-on beş kırbacın vurulması kaçınılmazdı. Bu eve gelişlerinin üzerinden henüz birkaç hafta geçmişti ki bir sabah Hacı Ömer p küçük Çerkez esire: Hadi, kalk gideceğiz. dedi. Çocuk kendi yaşındaki çocuklara özgü bir hareketlerle h
50 TL.
II.Mahmud'un kızı Abdulaziz'in kız kardeşi ADİLE SULTAN Osmanlı hanedanında Divan olan tek kadın şairdir. Kadının sosyal ortam içine çıkmasına da öncülük etmiştir. Adile Sultan özellikle Fuzuli ve Şeyh Ga lip'e nazireler Yunus Emre tarzında hece vezni ile şiirler yazmıştır.
4.9 TL.
Tükendi
Aşıklık geleneğinin unutulmaya yüz tuttuğu bir dönemde ortaya çıkan ve 20. yüzyıl Türk Halk Şiirinin önde gelen siması olarak kendini kabul ettiren Aşık Veysel içli bir saz şairidir. Şiirlerinde güçlü bir duygu sade bir anlatım ile ayrıca rindi bir hava vardır.
4.9 TL.
Tükendi
İnsan olan herkese karşı fakir zengin Hıristiyan Müslüman ayırımı yapmayan engin sevgiyle bağlıdır. Ondaki insan sevgisi insanda Allah'tan bir parça ondan gelip bedenleşmiş bir cevher bulunduğunu bilmesindendir. Yunus işte bu parçanın bütününe yani Allah'a aşıktır. Yunus Emre'nin felsefesi şu satırda özetlenmiştir.'Yaratılmı şı sev Yaratandan ötürü.
4.9 TL.
Tükendi
Hacı Bayram ı Veli derki ayıp ve kusurlarını gördüğünüz arkadaşlarınızın komşularınızın sırlarını ifşa etmeyiniz. Çünkü bu sırlsr size emanettir. Emanete hıyanet ise çirkin bir harekettir. Emaneti koruyunuz.
4.9 TL.
Tükendi
Pir Sultan Abdal Koyun beni Hak aşkına yanayım Yolumdan dönüp mahrum mu kalayım Dönen dönsün ben dönmezem yolumdan.
4.9 TL.
Tükendi
KÖROĞLU DESTANI çok uzun yıllar öncesinden günümüze ulaşmış halen dilden dite dolaşan halkın çok sevdiği bir destandır. Geçmişi günümüze bağlamış eşsiz bir eserdir. Köroğlu'nun öyküsü anlatılırken iki Köroğlu'ndan söz edilmektedir Bunlardan biri OZAN KÖROĞLU ikincisi ise EŞKIYA KÖROĞLU'dur.
4.9 TL.
Tükendi
Eğer bir yabancı Sana vefakarlık ederse Onu akrabadan kabul et. Eğer akraban sana vefasızlık ederse Onu düşman kabul et. Eğer zehir sana şifa verirse panzehir say. Eğer bal seni hasta ederse Arı soktu kabul et.
4.9 TL.
Tükendi
Ülkenin en büyük şairidir. Kara yağız biridir yakışıklıdır. Kültürlüdür gezgindir. Aşkın sevdanın ve de doğanın aşığıdır. Hem kendisi uzun yaşamış hem de öyküsü.. Halkın efsanesi olmuştur.
4.9 TL.
Tükendi
19.yüzyılın Halk Edebiyatı ozanları arasın da en ünlülerinden biri olan DADALOĞLU yiğit ve gür bir sesle coşkuyla söylediği şiirlerinin çoğunda yaşadığı çağın tarihsel ve toplumsal özeliklerini anlatmıştır. Dadaloğlu bir meydan ozanıdır. Duygu ve düşüncelerini ustaca yansıtmış büyük bir halk şairidir.
4.9 TL.
Tükendi
Bayan Bürstner'in soran bakışlarla kendisine baktığını görünce: Anlayacağınız, bir soruşturma kurulu geldi buraya. diye ekledi. Sizin için mi? diye sordu Bayan Bürstner. Evet. dedi K. Olacak iş değil! diye bağırdı Bayan Bürstner gülerek. Geldi. dedi K. Peki, siz beni suçsuz mu buluyorsunuz? Suçsuz mu? Şey, ne bileyim... dedi Bayan Bürstner, Ben konuyu bilmeden böyle ağır bir hükme varmak istemem. Sonuçta sizi de tanımıyorum. Fakat bildiğim kadarıyla, biri aleyhinde, daha başlangıçta bir soruşturma kuru
80 TL.
Eski geleneğin kimi kalıplarım sürdürmekle birlikte, Taaşşuk´u Talat ve Fitnat (Talat ve Fitnat´ın Aşkı), yazınımızda Batılı yöntemle yazılmış roman türünün ilk örneği olarak kabul edilmektedir. 18 yaşında yetim bir çocuk olan Talat Bey, bir yaşındayken öksüz kalan, babasını tanımayan bir kız olan Fitnat´a ilk görüşte aşık olur. Ancak kızı sokağa bile çıkarmayan tutucu bir adam olan babalığı tütüncü Hacıbaba aksi, dediğim dedik bir adamdır ve üvey kızına kendi ölçütlerine göre bir koca bulmak istemekt
65 TL.
iniz, sokakta bile bir kadınla tanışmayı becerirdiniz. Sadelik kadınların hoşuna gider. Aptal değilse ya da bir şeye canı çok sıkılmamışsa, yürek taşıyan her kadın sizin böyle çekinerek istediğiniz iki çift sözü esirgemezdi sizden... Yine de siz benim söylediklerime bakmayın. Kim bilir, sizi deli filan da sanabilirler. Ben demin kendi düşündüklerimi söyledim. Çünkü yeryüzünde insanların nasıl yaşadıklarını bilirim, çok şey gördüm geçirdim! Oh, çok teşekkür ederim! Benim için ne büyük bir iyilik yaptığınızı
60 TL.
... Adam bunun bir maden ocağı olduğunu anlamıştı. Yine bir eziklik duydu içinde. Ne işe yarardı ki? Burada da bir iş bulamayacaktı sonuçta. Binalara doğru gideceğine, ocağın yanındaki cüruf yığınına doğru yürüdü. Burada üç demir potanın içinde çalışma sahasını aydınlatıp ısıtsın diye maden kömürü yakılmıştı. Toprağı kazan işçiler geç vakte kadar çalışmış olmalıydılar, hala moloz çıkarılıyordu. Şimdi, adam ateşin aydınlığında, kömür yüklü küçük vagonları boşaltan işçilerin gölgelerini görüyordu. İçinde ate
140 TL.
Genç adam, K.'yı uyandırdığı için özür diledi, kendisini şato kâhyasının oğlu olarak tanıtıp: Bu köy şatoya aittir. dedi. Burada oturan veya konaklayan herkesin, şato sınırları içinde ikamet ettiği kabul edilir. Bu da ancak Kont'un izniyle olabilir. Sizinse böyle bir izniniz yok eğer varsa bile bunu göstermediniz. diyerek devam etti. K. yattığı yerden doğrulup eliyle saçlarını düzeltti, tepesinde dikilen iki adama bakarak: Hangi köye geldim böyle? dedi. Peki, bir şato var mı buralarda? Elbette var! dedi ge
100 TL.
Rüzgâr güzel güzef esmeye devam ediyordu. Bu şekilde beş gün yol aldım, rüzgâr batıya döndü. Bizi takip eden bir gemi varsa bile artık rüzgârın çevrilmesi üzerine bizi takip edenin vazgeçmiş olacağına inandım. Sahile yanaşmaya cesaret edebildim ve bir küçük nehir ağzına demir attım. Buranın nere ve nasıl bir iklim, hangi memleket, ne cins millet ve nehrin de hangisi olduğunu bilmiyordum. Hîç kimseyi de ne gördüm, ne de görme arzusunda idim. İstediğim tek şey içilecek su idi.
60 TL.
Gringoire düşmesinin verdiği sersemlikle, sokağın köşesindeki Meryem'in önünde, kaldırımın üstünde kalakalmıştı. Yavaş yavaş kendine gelip toparlanmaya çalıştı. İlk birkaç dakika pek rahatlatıcı olmayan, çingene kızla keçinin bulanık görüntülerinin Quasimodo'nun ağır yumruğuyla karıştığı yarı uykulu bir rüya içinde dalgalanır gibi oldu. Bu durum kısa sürdü. Bedeninin kaldırıma değen yerinde hissettiği keskin soğuk aklını başına getirdi. Bu soğuk da nereden geliyor? dedi kendi kendine. Bunun üzerine bir su b
130 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 213 kayıt bulunmuştur Gösterilen 100-120 / Aktif Sayfa : 6