Sonucu Daralt
Kategori
Yayıncı Kategori
Etiketler
Yayıncı
(x)Büyüyen Ay Yayınları
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 191 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Veled Çelebi tarafından 1311 [1893/1894]'de Osmanlı Türkçesi ile kaleme alınan ve ilk defa günümüz Türkçesine aktarılan bu eser medeniyet dünyamızda hakkında çok sayıda eser kaleme alınmış Leylâ ile Mecnûn hikâyesinin ortaya çıkışını ve kaynağını kadim kaynaklar yoluyla araştıran ve ortaya çıkaran bir eser. Veled Çelebi bu hikâyeye atası Mevlâna'nın bir beytiyle başlıyor: "Dostları anmak kutludur dosta/Bilhassa biri Leylâ, öbürü Mecnûn olursa." Eseri kaleme alma sebebini Veled Çelebi'den okuyalım: "Leylâ v
150 TL.
“Her şeyin bir tecelli zamanı vardır. Tecrübelerime dayanarak biliyorum. İnsan istediği şeyi, her zaman, istediği gibi yazamaz. İnsan, canı istemediği ve gönlü hoş olmadığı bir zamanda kendini zorlayarak bazı şeyler yazabilir. Ama bunlar sun’i aletler ve zorlama imkânlarla mevsimsiz yetiştirilen sebze ve çiçeklere benzer. Tadı, lezzeti ve kokusu mevsiminde yetişenlerle aynı değildir. “Hakikat Çiçekleri” ismi ile böyle kısa cümlelerden oluşan bir eser yazmak aklımdan bile geçmezdi. Gariptir ki zaman bir vesi
60 TL.
Kâtib Çelebi, (1609-1657), XVII. yüzyıl Osmanlı ilim ve kültür hayatına damgasını vurmuş medeniyet tarihimizin en önemli simalardandır. Adeta kaynak bir kütüphane hükmündeki birçok eseriyle, kendine has düşünce dünyasıyla hem ülkemizde, hem de Batı’da adını altın harflerle yazdırmış bir mütefekkirdir. Bilhassa Keşfü’z-zunûn isimli eseri İslâm araştırmaları yapan hemen herkesin müracaat ettiği temel başvuru kaynağıdır. En Doğruyu Tercih Hususunda Hakk’ın Ölçüsü (Mîzânü’l-Hakk fî İhtiyâri’l-Ehakk) Kâtib Çeleb
260 TL.
İslâm hat sanatının en güzel örneklerinin verildiği Osmanlı devrinden günümüze bu sanatın üstatları hakkında yazılmış muhtelif eserler mevcuttur. Gelibolulu Mustafa Âlî’nin (v. 1008/1600) Menâkıb-ı Hünerverân’ı, Suyolcuzâde Mehmed Necîb’in (v. 1758) Devhatü’l-Küttâb’ı, Müstakimzâde Süleyman Sâdeddin Efendi’nin (v. 1788) Tuhfe-i Hattâtîn’i, Mirza Habîb’in (v. 1894) Hat ve Hattâtân’ı ve nihayet İbnülemin Mahmud Kemal’in (v. 1957) Son Hattatlar isimli eseri klasik haline gelmiş kaynaklarımızdandır. Vaz edilişi
200 TL.
"Bana bu risalenin hem Arapçasını hazırlamak hem de Türkçeye çevirmek teklif edildi. Bu iki işten birincisi nispetle kolay, ikincisi ağır idi. Mamafih ben bu teklifi sevine sevine kabul ettim. Çünkü İbn Sînâ için ben de halimce uğraşacak, o büyük üstada hürmetimi gösterecek idim. Tabir-i diğerle İbn Sînâ için yapılan büyük, muhteşem sarayda mimar değil, kalfa değil rençber olarak ben de çalışacak idim. Bana bu kadarı da kâfidir. Elverir ki ilminden, eserlerinden bütün cihanın istifade ettiği gibi benim de m
220 TL.
Osmanlının son devrinde yetişmiş ve müktesebatını Cumhuriyet dönemine de taşımış, kültür ve dil alanındaki çalışmalarıyla bilinen aydınlarımızdan Kilisli Muallim Rifat’ın hatıraları bizlere dönemin kültür ve yayın hayatı, devlet bürokrasisi, insan tipleri hakkında kapılar aralamaktadır. Hatıralarına; “Küçük görünen bir iş bazen büyük bir işi tashih eder yahut bir noktasını olsun aydınlatır. Binaenaleyh ben de kendimi bildiğim günden beri nerede okudum, kimlerden okudum, neler gördüm, kimlerle görüştüm, ne g
220 TL.
Sâdî-i Şîrâzî, İslâm medeniyetinin en önemli ediplerindendir. Klasik dönemde bu dille ve bu dile ilgisiz kalamayacak şekilde edebiyatla uğraşan her milletten edip, âlim ve entelektüel bir şekilde Sâdî’nin eserlerinden etkilenmiştir. Eserlerini kaleme aldığı zamandan bugüne 750 yılı aşkın bir zaman geçmesine rağmen onu eserlerinin her biri cazibe merkezi olmaya devam etmektedir. Müsteşriklerin Sâdî’yi keşfinden sonra Batı dünyasında da hatırı sayılır bir ilgiye mazhar olmuştur. Sâdî’nin birçoğu türünün zirve
300 TL.
Sâdî-i Şîrâzî, İslâm medeniyetinin en önemli ediplerindendir. Klasik dönemde bu dille ve bu dile ilgisiz kalamayacak şekilde edebiyatla uğraşan her milletten edip, âlim ve entelektüel bir şekilde Sâdî’nin eserlerinden etkilenmiştir. Eserlerini kaleme aldığı zamandan bugüne 750 yılı aşkın bir zaman geçmesine rağmen onu eserlerinin her biri cazibe merkezi olmaya devam etmektedir. Müsteşriklerin Sâdî’yi keşfinden sonra Batı dünyasında da hatırı sayılır bir ilgiye mazhar olmuştur. Onun her biri şaheser olan Dîv
340 TL.
İstanbul'a dair gözlemlerini, duyduklarını, hatıralarını kaleme aldığı gazete tefrikalarıyla bize bir şehir tarihi, sosyolojisi, en önemlisi de bir geçmiş zamanlar bilgisi bırakan Sermet Muhtar Alus (1887-1952), 65 yıllık ömrünü İstanbul'a hasretmiş, bu şehir ile ilgili her şeyi yegâne konusu haline getirmiş ve bu özelliğiyle de edebiyat ve kültür tarihimizde benzerine rastlamadığımız bir yazarımız. Eski İstanbul’dan Portreler, Sermet Muhtar Alus’un 1934-1973 yılları arasında yayınlanmış ve İstanbul’un geçm
400 TL.
İstanbul'a dair gözlemlerini, duyduklarını, hatıralarını kaleme aldığı gazete tefrikalarıyla bize bir şehir tarihi, sosyolojisi, en önemlisi de bir geçmiş zamanlar bilgisi bırakan Sermet Muhtar Alus (1887-1952), 65 yıllık ömrünü İstanbul'a hasretmiş, bu şehir ile ilgili her şeyi yegâne konusu haline getirmiş ve bu özelliğiyle de edebiyat ve kültür tarihimizde benzerine rastlamadığımız bir yazarımız. Eski İstanbul Hayatında Yeme-İçme Kültürü (1931-1973), Sermet Muhtar Alus’un bütün gazete ve dergi yazıları t
380 TL.
İslâm hat sanatının en güzel örneklerinin verildiği Osmanlı devrinden günümüze bu sanatın üstatları hakkında yazılmış muhtelif eserler mevcuttur. Gelibolulu Mustafa Âlî’nin (v. 1008/1600) Menâkıb-ı Hünerverân’ı, Nefeszâde İbrahim'in (v. 1060/1650) Gülzâr-ı Savab'ı, Müstakimzâde Süleyman Sâdeddin Efendi’nin (v. 1788) Tuhfe-i Hattâtîn’i, Mirza Habîb’in (v. 1894) Hat ve Hattâtân’ı ve nihayet İbnülemin Mahmud Kemal’in (v. 1957) Son Hattatlar isimli eseri klasik haline gelmiş kaynaklarımızdandır. Bu silsilenin,
250 TL.
Hz. Ali şöyle buyurmuştur: “Güzel yazı, hocanın öğretişinde gizlidir; kemâle ermesi çok yazmakla, devamı da İslâm dini üzere bulunmakla olur.” *** “Hat sanatı, İslâm medeniyeti çerçevesinde Arap yazısına bağlı olarak doğmuş ve gelişmiş güzel sanatlardan biridir. Arap yazısı İslâm’ın zuhuru ile süratli bir inkişaf devresine girmiş ve hicreti tâkip eden iki asır içerisinde bir taraftan bağlı bulunduğu Arap dilini ifâde edebilen bir yazı sistemi, diğer taraftan hâlâ canlılığını muhafaza eden bir sanat şûbesini
110 TL.
Türk ve İran şairlerinin etkileşimleri ve ilgileri uzun bir tarihe sahiptir. Bu etkileşimleri anlamak ve büyük şairlerin eserlerine derinlemesine nüfuz etmek isteyenler için kaleme alınmış olan "İran Edebiyatı Tarihi", Osmanlı İmparatorluğu'nun son döneminde yetişmiş çok yönlü bir şahsiyet olan şair ve düşünür Ömer Ferid Kam'ın, Darü'l-Fünûn'da İran Edebiyatı Profesörü olarak verdiği "İran Edebiyatı Tarihi" ders notlarından meydana gelmektedir. Ömer Ferid Kam'ın bu eseri, Samaniler devrinden başlayıp Sadi-i
280 TL.
"Rumeli Türklüğü ve tasavvuf tarihi üzerindeki araştırmalarından; kültür, medeniyet ve edebiyatla ilgili makalelerinden; uluslararası ilmî organizasyonlara bu ve benzer konularda sunduğu bildirilerinden ve her zamanki zevkli, istifadeli ve hoş sohbetlerinden tanıdığımız Eyüp Salih, bugün de Önce İnsan başlığı altında topladığı denemeleriyle Türk okuyucusunun karşısında. Kuzey Makedonya’nın çok şahsiyetli ve güzel şehri Ohri’de 1950’de dünyaya gelen, ilk ve orta tahsilini bu şehirde tamamlayan, Üsküp’teki ün
200 TL.
Ebû Talib, Hz. Peygamber’in amcası müminlerin emiri Hz. Ali’nin babasıdır. Hz. Peygamber’den 35 yıl önce doğmuş, Peygamberliğinin 10. yılında, Hicret’ten üç yıl önce, yaşı 80’in üzerinde iken de vefat etmiştir. Mekke Vadisi (Bahtâ)’nin efendisi, Kureyş’in şeyhi ve Mekke’nin lideriydi. Babası Abdü’l Muttalib ölürken, sekiz yaşlarında bir çocuk olan Muhammed’i Ebû Talib’e emanet etmiş o da bu vasiyet ve emanete sahip çıkarak O’nun hamiliğini üstlenmişti. Ebû Talib, tek başına Allah’ın Resülü’ne destek olmuş v
200 TL.
“30 Eylül 1912’de Avrupa, tarihî bir güne uyandı. Balkan Yarımadası’ndaki o zamana kadar parçalanmış olan Hristiyan Devletler ilk kez müttefikler olarak ortaya çıktılar ve eskimiş bir sorunu çözmek amacıyla ordularına genel seferberlik emri verdiler.” Balkan devletlerinin oluşturduğu bu gizli ittifak sonucu meydana gelen Balkan Harbi, yalnızca Osmanlı Devleti’nin kaderini değiştirmekle kalmamış, aynı zamanda Balkan Yarımadası’nı hiç bitmeyecek bir şekilde kaos dönemi içine atmıştı. Bu süreçte; Balkan devlet
160 TL.
İngilizce-Türkçe sözlüklerin üzerinde gördüğümüz, soyadıyla aşina olduğumuz meşhur oryantalist J. W. Redhouse, büyük sözlükleri başta olmak üzere Türkler ve İslam kültürü üzerine hazırladığı pek çok çalışmasından birini Türk Şiirinin Tarihi, Yöntemi ve Türleri Üzerine olarak adlandırarak Türk şiirine hasretmiştir. Esasında bir tebliğ olan ve sonrasında makale olarak basılan bu kitapçığın telif sebeplerinden ilki, İslam’ın kadına değer vermediği yönündeki iddiaları çürütmektir. Zira o dönemde, yani yaklaşık
150 TL.
Muhiddin Atayiğit, 1892-1898 yılları arasında Heybeliada Bahriye Mektebi’nde altı yıl eğitim gördükten sonra bahriye zabiti olarak donanmaya katıldı. Mektepte Jön Türk hareketi içinde yer alan öğrencilerle birlikte hareket etmesi onun mesleki hayatını tümüyle etkiledi. Donanmada göreve başladıktan sonra Trablusgarp, Balkan, I. Dünya savaşları ile Milli Mücadele dönemi gibi birbirini takip eden savaş yıllarında cephede görev aldı. Trablusgarp Harbi sırasında Derne’de Binbaşı Enver ve Binbaşı Mustafa Kemal il
220 TL.
“Ankara, uzun tarihinin şaşırtıcı terkipleriyle dolu¬dur. Asırlar içinde uğradığı istilâlar, üst üste yangınlar ve yağmalar, şehirde geçmiş zamanların pek az eserini bırakmıştır. Acayip bir karışıklık içinde bu tarih daima insanın gözü önündedir. Türk kültürünün kendinden evvel gelmiş medeniyetlerden kalan şeylerle bu kadar canlı surette rastgele karıştığı, haşır neşir olduğu pek az yer vardır.” (Ahmet Hamdi Tanpınar, Beş Şehir) Ankara, tarih boyunca çeşitli devletler tarafından yönetilen, işgal edilen, mu
140 TL.
Fatih Devri İstanbul’unda Bir Bilge Bir Bilgin: Şeyh Ebülvefa ve Hızır Bey adını verdiğimiz bu çalışma, Türk ve İslâm Eserleri Müzesi’nin ilk müdürlerinden, kültür ve medeniyet dünyamıza dair çalışmalarıyla kaynaklarda yer almış Abdülkadir Erdoğan’ın (1877-1944) Şeyh Ebülvefa hakkındaki eserini ve Hızır Bey hakkında kaleme aldığı iki yazıyı bir araya getiriyor. Fatih Mehmed Devrinde İstanbul’da Bir Türk Mütefekkiri Şeyh Vefa Hayatı ve Eserleri başlığıyla 1941’de yayınlanan esere, müellifin Konya Halkevi Ay
190 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 191 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2