Zamanı aşan masallar, asırlardan süzülerek gelen kadim hikâyeler... Kam Ana’dan Türk Dünyası Masalları serisi, sizi yine Türk diyarlarının gizemli dünyasında bir yolculuğa çıkarıyor. Her bir masal, bilgelik dolu bilmecelerle başlar, hikâyeler ise sizi köklerimizden günümüze bağlayan derin anlamlar sunar. Serinin dördüncü kitabında, Kırgız, Kırım-Tatar, Kumuk, Nogay ve Türkmen masalları, hem geçmişin hem de bugünün sesini taşıyor. “Masal bu ya her iş gelirmiş başa, Ey insan kal insan her dem hepten aşkla.” B

Bütün peygamberler, Allah’ın emirlerini kullarına ulaştırmak ve onlara doğru yolu göstermekle görevlendirilmiş hidayet elçileridir. Onların esas itibariyle iki temel görevi olup bunlar tebliğ/duyurma ve beyan/açıklamadır. Peygamberlerin tebliğ ve açıklama gibi esas görevlerinin tamamlayıcısı olarak diğer bir misyonları ise tebliğ ettiklerinin pratik olarak hayata ve davranışlara yansıtılmasıdır ki, buna genel olarak ahlâk adını vermek mümkündür. Ahlâk en basit anlamıyla insanın tavır ve davranışlarını Allah

İlginç ve sıra dışı şeyler her zaman insanların ilgisini çeker. İnsanın kendisini tanıması biraz da başkalarına ve eşyaya birtakım anlamlar yüklemesiyle mümkündür. İnsanın iç dünyasına yolculuğunu tamamlayan ve karakterini besleyen bu hobiler, topluma yönelik bir faydaya dönüştüğü zaman, bir araya getirilmiş nesnelerin bütünlüğü gelenekle beslenen toplumsal kimliği pekiştirir. Koleksiyon merakı ise insanın iç dünyasına ve çevresine dair ilgisinin bir tezahürüdür. Elinizdeki kitap, hakkındaki bilgiler birka

Duvara çivi çakmanıza izin verilmeyen bir galeride nasıl bir sergi açarsınız? Kullanabileceğiniz tek şey tavandan sarkan çelik iplerle ucundaki çengeller. Bu şekilde tasarlanmış bir galeri bize ne söyler? Burada resim sergilenir, resimler tuval üzerine olmalıdır, eser kâğıt ise çerçevelenmelidir. Hangi malzemeyle neyi yaratacağınız en baştan belirlenmişken bir sanatçı olarak ne kadar bağımsız düşünebilir, sınırları ne kadar zorlayabilirsiniz? Oysa sergi yapımcılığı, entelektüel, yaratıcı ve elbette teknik

Epik Dönem Sanskrit Edebiyatı içerisinde önemli bir yere sahip olan Purāṇalar, Hint kültürünün muazzam tadını almak isteyen araştırmacılar ve okuyucular için bulunmaz kaynaklardan biridir. Şrāddhalar olarak isimlendirilen cenaze seremonileri, soylar (tanrıların ve ermişlerin soyları), Manu devirleri yani insan ırkının ataları olan Manular, kökleri Güneş ve Ay soyuna uzanan ilk ve son hanedanlıklar gibi konuları içlerinde barındıran Purāṇalar, Epik dönemin üç büyük tanrısı Brahma, Vishṇu ve Şiva inançlarını

Bu hikâyelerde en önemli şeyin dostluk - arkadaşlık olduğu anlatılmaktadır. Arkadaşını düştüğü zor durumdan kurtarmaya karar veren kişi engin dağları da aşar, derin denizleri de geçer. “Yani dostluğun gücüne ne karşı koyabilir?”