Sonucu Daralt
Kategori
(x)Hikaye - Öykü
Yayıncı Kategori
Etiketler
Yayıncı
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 931 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Kitâbu’l-Hamkâ ve’l Mugaffelîn (Ahmak ve Dalgınlar Kitabı), ahmak ve dalgın insanların komik hikâyelerini anlatarak aptallığı hicveden bir eserdir. İbnü’l-Cevzî gibi ilmin pek çok dalında önemli eserler vermiş bir âlimin, bir fıkra kitabı yazmış olması, eski âlimlerin ilim halkalarında fıkra ve kıssalarla öğrencilerini dinlendirme geleneğinin bir parçası olarak kabul edilebilir.İbnü’l-Cevzî kitabında akıllı insanların bile ahmakça davranışlar sergileyebileceğini ortaya koymaya çalışmış, yöneticiler, hakimle
150 TL.
Mia, meraklı ve cesur bir çocuktur, bilim sevgisiyle doludur. Okula yeni başlayan arkadaşı Albert ise diğerlerinden farklıdır ve bu hemen Mia’nın dikkatini çeker. Kimseyi dinlemeyen ve kendi hâlinde olan Albert Marslı olabilir mi diye düşünür. Albert hakkındaki gerçeği keşfetmeye kararlı olan Mia, harekete geçer ve kalpleri ısıtacak bir dostluk kurulur. Otizm ve empati üzerine yazılmış eşsiz bir öykü.
65 TL.
Bir gün çook uzaklardaki sıradan bir adaya bir yabancı gelir ve artık ada sıradan değildir. Böyle başlar görkemli macera! Muhteşem Terzi, önce boş bir dükkân tutar. İçine rengârenk kumaşlar, iplikler dizer. Bu kumaşların, ipliklerin esrarengiz ışıltısı bütün adayı sarmaya başlar. Küçücük dükkân, kocaman bir yer olmuştur artık. Dünyanın birçok yerinden yetenekli terziler gelir, işler büyür. İnsanların bu dükkâna müşteri olabilmek için yılda sadece bir hakları vardır. Bu hakkı kaçırmamak için ellerinden gelen
90 TL.
Badem Yağlı Çif Cilalı, gözyaşına ter karışan insanların hikâyesidir. Kalbi kırık çocukların, uyanık memurların, dayısı vali olanlara ders veren bürokratik kumpasların, hasılı Anadolu’da yaşananların hikâyesidir. Bahane aramadan Anadolu insanında açılan yaralara sürülen merhem hikâyeler… İnsanları ateşlere atan sistemin duyarsızlığı karşısında kalbinden geçenleri kâğıda akıtan damlalar, organik hikâyeler… Hayat mı kurgu, kurgu mu hayat? Başından geçenleri “Dur, bir hikâye anlatayım.” aşkıyla kaleme alan yaz
150 TL.
Nermin Tenekeci ilk kitabı Yoksa’da, hafızanın katmanları arasında gidip gelen karakterleri ile insani özün ortaya çıktığı ‘an’lara dikkat çeken öyküler kaleme almıştı. “Uzun, uzak, ücra yerlerde, sahipsizliği, çarpıklığı ve tenhalığıyla iç burkan benzin istasyonları gibi” kendi kaderlerine terk edilmiş insanlar, hayatlarının kendilerini savurduğu yer neresi ise orada masumiyet ile suç arasındaki ince çizgide dolanıp dururlar. Her şey bir anda olup biter; “bir şimşek çakımı, bir akbil basımı esnasında... Bi
100 TL.
Toprağın altında her gün ve her gece bedenimi kemirmekten semiren kurtçuklar değil huzursuzluğumun sebebi. Toza bulanmış beyaz bir sofra açtım onlara. Kendimle donattım sofrayı. Sesimi yuttum; olmayan nefesimi tuttum. Evinizde bilin kendinizi, dedim. Üzerimdeki dam göçene kadar yeni bir çatı inşa edilene kadar payınıza ne düşerse alın. Tenim farklı dokunuşlardan irkilince toprağa bulanmış bedenimi başka dişlere emanet etmeyin, dedim. Allah’tan bırakıp gitmediler, gündüz tükettikleri kuytularda gecelediler.
99 TL.
Arşimet Zekai bizden biri.Okuldaki olaylar onsuz olmaz. Mutlaka kıyısından köşesinden Arşimet Zekai çakacaktır. Eğlenceli, biraz komik, biraz değerler eğitimi, biraz bilgi, biraz düşünce ve espri anlayışla kahkahaların havada uçuştuğu bir seri roman. Kafasında müthiş fikirleri olan ama nasıl hayata geçireceğini bilmeyen Arşimet Zekai ve arkadaşları Nazmi ile Mithat, eğlenceli vakitler geçirmenize eşlik edecekler. Arsimet Zekai serüveni başlıyor, okurken onlardan biri de sen olacaksın. Haydi macera dolu yolc
100 TL.
Bir arzuhâlciyim ben. İstek ve şikâyet yazarım. Hiç tanımadığım insanların bitmek bilmeyen dileklerini ve arzularını. Yazmadan önce dinlerim, dinlerim, dinlerim. Muhatap değil, aracıyım. Ama ben, insanım her şeyden önce. Sızlanmalara ve yakınmalara maruz kulaklarım bin türlü sesle dolu. Bin türlü uğultuyla. Biz buraya sığamıyoruz diyor isyanla beslenmiş, arzuyla yoğrulmuş lavlar. Fokurduyorlar ve kulaklarım çınlıyor. Volkan ne zaman patlayacak? Hazne nasıl boşalacak? Yazarak! Bir arzuhâlciyim ben, istek ve
110 TL.
Esra Kılıç Türedi, Kırık Kalemler Dükkânı’nda sorularına cevap alamayan, anlamını bulamamış, dünyaya kök salamamış kişilerin hikâyeleriyle çıkar karşımıza. Bu kişilerin kendini arayan, hayata geç kalmış; yalnızlıkları, kırgınlıkları ve pişmanlıklarıyla yüzleşmiş ruh hâllerini; içlerindeki çatışmaları ve sorgulamaları gözlemci bir iç sesle anlatır. Bu ses bazen içindeki pencerelerin ardından hayata bakan bir kadının, bazen saçlarının yükünü taşıyamayan bir kızın, bazen kambur bir çocuğun, bazen de hikâyeler
110 TL.
Suavi Kemal Yazgıç, edebiyatımızda minimalizmin ısrarlı uygulayıcılarından biri. Geleneğimizde veciz söz söylemek ustalık olarak kabul edilmiştir; ancak bu geleneği öyküye uyarlamak Yazgıç’ın getirdiği bir yenilik sayılabilir. Yazgıç, öykülerinde gündelik hayatın derin bulanıklığından bir damla berraklık alıp metne taşıyor. Selçuk Orhan
85 TL.
Rukiye Saran Aydın, Beli Bükük ile Mezar Taşı’nda, bir gölgenin aslıyla birlikte geçirdiği ömrünü, başakların nice badireler atlattığı hâlde umutlarını kaybetmeyişini, akasyanın yıllar sonra ailesiyle birlikte eski dostuna kavuşma anını, savaş cehenneminden kaçarak göç ettiği ülkede çıkmaza saplanan ailenin dramını, sırtına yüklenen ağır bilgi çantasıyla beli bükülmüş bir gencin büyük sınava hazırlık sürecinde sorularla boğuşmasını, yaratılmışların sonsuz yolculuğunu anlatır. Hız toplumunda fark edilmeyen
140 TL.
Melekler Ters Çalım Yemez, hayatları bir şekilde birbirleriyle ve yeşil sahayla keşişen insanlarının hikâyesi… Tuncay Günaydın bu hikâyelerde samimiliği, taşrada yaşanan nahif aşkları, ihtirasları, acıları şiirsel ve içten bir üslûpla ele alıyor. Melekler Ters Çalım Yemez bize meşin yuvarlağın peşinde tükenen ömürleri, bir türlü gerçekleşmeyen hayalleri, kaçırılmasa talih değiştirecek golleri, çoğalıp duran yenilgileri, hülasa taşranın kabuğunu kırmaya çalışan temiz kalpli insanlarını anlatıyor.
70 TL.
Bir kokuda, bir desende, bir eşyada yahut bir türküde büyüyen hatıraların kitabıdır bu.Ata yadigârı hanların önünde bekleşirken gerçekleşen yiğitlik hikâyelerinin serencamına, Anadolu’nun her biri başka anlama gelen motifleriyle Efeli Hayriye'de şahit olacaksınız.Dili lâl bir kızın sesini kuşlara emanet etmesi, bayramların en gururlu ve en yetim yanı, gaz lambasının ışığında yaşmak bağlayan kadınlar, evlatlarını yitiren anneler, balıkçı barınakları, başkasının hayatında kendini görmenin ne olduğu, iki arada
70 TL.
Edebiyatımızın unutulan isimlerine ve İstanbul’un edebiyatçılarına dair denemeleriyle bilinen Taner Ay, bu uzun hikâyesinde, 1902 ile 1916 arasındaki İstanbul’u, mahalleleriyle, sokaklarıyla, ahşaplarıyla, meyhâneleriyle ve an’aneleriyle Tanbûrî Cemil Bey üzerinden anlatıyor. Hakikatın ve hayalin terkip edildiği hikâyede, dönemin lisanının, metruk bir zamanda kaybolan İstanbul’u günümüze taşıyan efsunkâr bir unsur olması şâyân-ı dikkattir. İstanbul’un sokak kedileriyse, hikâyenin her bölümünde bir yerlerden
80 TL.
Türk hikâyeciliğinin önde gelen isimlerinden biri olan Memduh Şevket Esendal, hikâyelerinde kullandığı üslup yönünden kendinden öncekilerden ayrılıp yeni bir hikâye anlayışı ortaya koymuştur. Esendal, hikâyeciliğimizde vaka/olayı merkeze almadan da hikâye kaleme alınabileceğini bizlere göstermiş ve sıradan insanları hikâyelerine taşımıştır. Elinizdeki kitapta Esendal’ın Osmanlı Türkçesiyle kaleme aldığı ve Tanin, Çığır, Halka Doğru ve Meslekgazetelerinde neşrettiği hikâyeler kronolojik seyir takip edilerek
95 TL.
Kızılcık kokuyor ellerin Büşra. Yumuş, kadifemsi. Kızmadan edemiyorum ama sana. Niyekine diye soruyorsun. Niye olacak. Beni ziyadesiyle mutlu ediyorsun da ondan. Bak şu ayrık otlarına, gerisindeki böğürtlen tomurcuklarına, beri yandaki sarmaşıklara, kevenlere, yer yer dökülü ısırganlara, ne kadar da mesutlar. Dosta düşmana nispet; iç-içe, yan-yana; ahenkle ne de güzel raks ediyorlar, öyle di mi? Hadi istersen alatavda yürüyelim. Sonra dut ağaçlarının gölgesinde eğleşiriz az biraz. Tepe üstü hoyratlanan cevi
200 TL.
Bu etkileyici ve duygusal hikâye, savaşın gölgesinde büyüyen bir çocuğun gözünden dünyayı anlatıyor. Samir, savaş mağduru bir ailenin oğlu olarak, mülteci kampında yaşamın zorluklarıyla mücadele ederken, küçük bir fare olan Cingöz ile beklenmedik bir dostluk kurar. Bu özel dostluk, ona savaşın acımasız dünyasında bir teselli ve umut kaynağı olur. Roman, savaşın yıkıcı etkilerini ve çocukların iç dünyalarındaki derin izleri hassas bir şekilde ele alırken, Samir ve arkadaşlarının gözünden mülteci kampının zo
60 TL.
Annem hem hevesli hem tedirgin bir kadın. Kukumav kuşu gibi düşünüp durmamdan yıllardır rahatsız. Çekiyor, itiyor, asılıp sündürüyor beni hayata dâhil etmek için. Bugün, yanımdaki koltuğa gelip teklifsizce oturdu. Hayır, bugün değildi, dündü. Belki de daha önce gelip oturdu. Belki de annem yanı başımdaki koltukta yıllardır oturuyordu da ben yeni fark ettim. Annemim Çiçekli Cepleri, boşanan, arafta kalan, tedirgin kahramanların ceplerini karıştırıyor birer birer. Sade ve sahici öykülerle eşya ve insan arasın
100 TL.
Koca duvarlar ardında sonsuz eğlenceler, mütemadiyen süren zevküsefalar içinde yaşadığımız sanılmasın; Payitaht’ın yılankavi sokaklarında koşturan çocuklar, kahvede nargile fokurdatan keyif ehli, her gün denize ağ atan balıkçı hatta bir hamamın külhanında kıvrılıp uyuyan kopuk taifesi bile bizden huzurludur. Bu kafes, nam-ı diğer şimşirlik dairesinde kavanoz içindeki reçele bakıp ulaşamayan sinekler gibiyiz. Bazen, keşke padişahlığa namzet bir şehzade değil de bir derviş olarak yaşasaydım derim. Cellada ver
80 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 931 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1