Sonucu Daralt
Kategori
(x)Hikaye - Öykü
Yayıncı Kategori
Etiketler
Yayıncı
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 932 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7
Urdu (Pakistan-Hindistan) edebiyatının önde gelen yazarlarının öykülerine yer verdiğimiz bu seçkide, birçok etnik köken, dil, din ve kültürün iç içe yaşadığı bu iki ülkenin kültür yapısı ve sosyal yaşamından kesitler bulacaksınız. Doğu ve Batı edebiyatlarından beslenerek gelen Urdu edebiyatı, coğrafyasının kültür zenginliğini ekleyip yarattığı sentezle köklü bir yazın geleneğine sahiptir. Gizemli ve büyülü bir ülke olarak belleklerde yer eden bu bölgenin edebiyatı da kuşkusuz zengin kültürel değerler bar
156 TL.
“Yakup Cemil’i teşebbüslerinden vazgeçirecek hiçbir kuvvet mevcut değildir… Benim hakkımda kim ne derse desin; ya on beş maddelik bilinen fikrimi kabul ettireceğim yahut asılacağım. Belki harbin nihayetine kadar çıkarmayacaklar. Ben bu fikirde ‘Türk’ün, taşım da taşım’ dediği gibiyim.” Yakup Cemil Bu kitap; İttihâd ve Terakki Cemiyetinin önemli ismi Yakup Cemil’in Cemiyetle öne çıkan ve Cemiyetin müdahalesiyle 11 Eylül 1916’da kurşuna dizilmek suretiyle sona eren hayat hikâyesini efsanelerden arındırarak ar
440 TL.
anahtar deliğinden geçmeli kovulan ağlayınca içinde gözyaşı eksilmez çaresizlik tozuyor bukleler arasında bıçkın ve lodoslu bir eğimden aşağı boynunu yürüyorum göz kararmasıyla habersiz baktığında çiçeğin siması bile somurtkan. gel oksijeni kırbaçla
90 TL.
Yaza doğru nasıl olduysa annem ikna olmuştu. İnanmak istemediği gelip dayanmıştı kapısına. İnşaat hemen başladı. Toza toprağa karıştı koca bahçe. Makinelerin homurtusu bir canavar gibi esir aldı sokağı. Doğramalar sökülüyor, çatı kiremitleri toplanıyor, bahçedeki ağaçlar ve asmalar kesiliyor, her yandan toz dumanı kalkıyordu. Kepçeler koca evi darbeleriyle birkaç gün içinde hallaç pamuğu gibi atıp dümdüz etti. Annem kireçlenen belini zorla büküp kaldırarak çiçeklerini korumaya çalışıyordu çıkan toz afetinde
100 TL.
Hikâyesi kısa sürede ülkemizde ve dünyanın 63 ülkesinde ilgi gören Tombi, kelimenin tam manasıyla akıl küpü sarman bir kedidir. Zekâsının yanı sıra son derece sosyal bir kedi olan Tombi‘nin çocuklarla arasındaki bağ ise kesinlikle çok farklı ve büyüleyicidir. Eserin meydana gelmesinde de bu bağ ilham kaynağı olmuştur. ‘‘Kedi Tombi Değerler Eğitimi Serisi’’ni Tombi’nin çocuklarla olan duygusal yöndeki ilişkisini ve iyi bir değerler eğitiminin çocukların kişilik gelişimleri üzerindeki katkılarını göz
70 TL.
Hikâyesi kısa sürede ülkemizde ve dünyanın 63 ülkesinde ilgi gören Tombi, kelimenin tam manasıyla akıl küpü sarman bir kedidir. Zekâsının yanı sıra son derece sosyal bir kedi olan Tombi‘nin çocuklarla arasındaki bağ ise kesinlikle çok farklı ve büyüleyicidir. Eserin meydana gelmesinde de bu bağ ilham kaynağı olmuştur. ‘‘Kedi Tombi Değerler Eğitimi Serisi’’ni Tombi’nin çocuklarla olan duygusal yöndeki ilişkisini ve iyi bir değerler eğitiminin çocukların kişilik gelişimleri üzerindeki katkılarını göz
70 TL.
Hikâyesi kısa sürede ülkemizde ve dünyanın 63 ülkesinde ilgi gören Tombi, kelimenin tam manasıyla akıl küpü sarman bir kedidir. Zekâsının yanı sıra son derece sosyal bir kedi olan Tombi‘nin çocuklarla arasındaki bağ ise kesinlikle çok farklı ve büyüleyicidir. Eserin meydana gelmesinde de bu bağ ilham kaynağı olmuştur. ‘‘Kedi Tombi Değerler Eğitimi Serisi’’ni Tombi’nin çocuklarla olan duygusal yöndeki ilişkisini ve iyi bir değerler eğitiminin çocukların kişilik gelişimleri üzerindeki katkılarını göz
70 TL.
Hikâyesi kısa sürede ülkemizde ve dünyanın 63 ülkesinde ilgi gören Tombi, kelimenin tam manasıyla akıl küpü sarman bir kedidir. Zekâsının yanı sıra son derece sosyal bir kedi olan Tombi‘nin çocuklarla arasındaki bağ ise kesinlikle çok farklı ve büyüleyicidir. Eserin meydana gelmesinde de bu bağ ilham kaynağı olmuştur. ‘‘Kedi Tombi Değerler Eğitimi Serisi’’ni Tombi’nin çocuklarla olan duygusal yöndeki ilişkisini ve iyi bir değerler eğitiminin çocukların kişilik gelişimleri üzerindeki katkılarını göz
70 TL.
Hikâyesi kısa sürede ülkemizde ve dünyanın 63 ülkesinde ilgi gören Tombi, kelimenin tam manasıyla akıl küpü sarman bir kedidir. Zekâsının yanı sıra son derece sosyal bir kedi olan Tombi‘nin çocuklarla arasındaki bağ ise kesinlikle çok farklı ve büyüleyicidir. Eserin meydana gelmesinde de bu bağ ilham kaynağı olmuştur. ‘‘Kedi Tombi Değerler Eğitimi Serisi’’ni Tombi’nin çocuklarla olan duygusal yöndeki ilişkisini ve iyi bir değerler eğitiminin çocukların kişilik gelişimleri üzerindeki katkılarını göz
70 TL.
Böylece harekete geçen iki kelime, çıktı odadan. Hiç kimseyi umursamadan yürümeye başladı ofiste. Masaları dolaştı, kâğıtların üzerinde gezindi, parmakların arasında dönen kalemleri bir iki defa da o çevirdi. Bütün katı, gürültüye boğan yazıcıyı susturdu. Hoparlörlerden yükselen cılız müzik seslerini. Paldır küldür yürüdü. Nereye girip çıktığını bilmeden yürüdü. Neleri kırıp döktüğünü ve bütün bunları nasıl bir şiddetle yaptığını bilmeden. Yaşananlar ve yaşanması arzulananların ya da gerçeğin sınırına yakl
80 TL.
Belki de yaşanmadı bunlar. Uydurmayı çok seven bir hikâyeci tarafından düzüldü. Geyik de mi hayalin parçasıydı? Hayır; boynuzları olan, kısa kuyruğu ve çekik gözleriyle gerçek bir geyikti o. Diğer canlılar gibi doğdu, beslendi ve öldü. Ormandan başka dünya görmeden öldü. Bazen düşünüyorum, acaba hayvanlar bunların farkında olsa ne değişirdi. Ne yaparlardı? Farz edelim ki geyik, bir gün ot yiyemeyeceğini; gözünü açıp tanıdığı, evi olan ormandan ayrılacağını fark etseydi nasıl yaşardı? Zevk alır mıydı ot yeme
100 TL.
Cam güzeli Limon. Öğrendiğim ilk çiçek isimlerinden biri camgüzelidir. Annemden öğrendiğim bir isim bu. Annemin kendine özgü kelimeleri vardı. Çiçekleri vardı. Onlarla o özel kelimelerle konuşurdu. Limon’u evin önünden geçenlerden camgüzeli zannedenler çoktur. Camgüzeli gibi durur çünkü Limon pencerenin denizliğinde. Camgüzeli bile cam güzeli gibi duran Limon gibi duramaz. Camgüzelinden bile çok cam güzelidir Limon sizin anlayacağınız. Bir kedinin değil, Limon’un hayatı… Her şeyin sıradanlaştığı ve hatta
80 TL.
Ben Tanrı’yı bir Zambağın tozunda gördüm.
60 TL.
En üst çekmecede bulduğumuz ıvır zıvırı ne yapacağımızı bilemedik. Atsak bir türlü atmasak bir türlü. Poşetlere koyup tavan arasına kaldırdık. Eğer döndüğünde yokluklarını fark ederse o görmeden gidip getirecek, işte buldum, diyecektim. Bir alt çekmeceden küflenmiş ekmek parçaları, küçük şekerler ve onların şeffaf ambalajları çıktı. Son günlerde kendini otelde zannettiği oluyordu. Aç kalacağından endişe edip biriktirmiş olmalı bunları. Üçüncü çekmecede, annemin ona hediye ettiği kazak, itinayla katlanmış ve
90 TL.
Bir gün gökyüzüne hiç bakmadan ölecekti Orhan. Kalabalık bir yerde, kimsesiz, bıkkın… Belki biraz mutlu olurdu ölünce. Bitmesine sevinirdi belki, bilemeyiz. Gerçi Orhan, aklına gelen bir düşünceyle diğeri çelişmeseydi eğer, gökyüzüne bakmadan ölmeyi kesin bilirdi. Ama bunca zamandır sıkıca tutunduğu inancına ters düşen o düşünce sarardı bütün benliğini. Derdi ki Orhan’a, öleceğin sırada annenin sesi gökten bir sır gibi gelirse kulağına ve “Ölüyorsun Orhan. Bana bak, korkma. Korkma yavrum. Ölünce bütün korku
90 TL.
Uma Gelin, toprak damı cadının başına yıkacak kadar güçlenmiş, gücünü göstermeyecek kadar da akıllanmıştı. Hem artık çevire çevire yufka yapmayı, kirmen eğirip şelek çekmeyi, düven sürüp dibek taşında çorbalık yapmayı öğrendiği yetmez gibi bunları eski köyünden tanıdığı becerilerle harmanlamayı da başarmıştı. Uzak pınarlardan su taşıma, yağmurda dam loğlama işlerini de bir masalın içinde gibi yapıyordu. En az kırk yıl geriden gelen bu farklı hayatı tanımadaki becerisi, toprak damdakilerin çoğunu dilsiz ya
90 TL.
İlk defa 1971 yılında, Ankara’da “sarı kara” bir güz gecesinde “Bican Agay”ın zihnine düşen ve çıkmak, ışık görmek için onu çok zorlayan Kara Kam’ın şiirleri, yıllar boyunca kendisini görünür kılacak geçitler arayarak gölgelerde dolaştı, ara ara birkaç düşsel yoklamayla birkaç kıtalık sözler etti. Pek çok yükseliş ve geliş gidişi takiben 90’lı yıllar boyunca sesini parça parça duyurdu ve 2003 yılındaki son seslenişlerinden on yedi yıl sonra tamamlandığında, evrenin ve insanın yaratılışından Ergenekon’dan çı
990 TL.
“Yıllar içinde, Türkçenin güzel seslenişlerini barındıran anlatımlarıyla Erdal Çil’in anılarını dinlerken hep şunu düşünmüştüm. Bu güzel anılar bir gün hikâyede hakkını bulsa da kitaplaşsa ve çocuklarımıza, gençlerimize hatta içimizdeki insan olana ulaşsa ne güzel olurdu. Ve Erdal Çil nihayetinde sözlü anlatımındaki güzelliği yazıda da gösterdi ve bizlere öykü alanındaki ustalığını göstermiş oldu.” (İsmail ZORBA) ***** “Beyaz sayfalarda, beyaz anılarla ve beyazlığını her daim sürdüresiye yaşamak; sanırım
150 TL.
Küçükken her yaz gittiğimiz tatillerde, babamın kiraladığı pansiyona vardığımız zaman abim ve ablam, henüz valizler bile açılmadan üzerlerindeki kıyafetlere aldırmaz, plajın yolunu tutarlardı. Babam, bu ani kayboluşlarından her seferinde tedirgin olur, annemin sözleriyle ancak sakinleşirdi. Bense fırsatını bulduğum ilk anda denize girmek yerine, balık tutanları izlemenin hayaliyle yanıp tutuşarak iskeleye gitmek isterdim. Balıklar! Ah o balıklar! Küçük, büyük olmaları fark etmiyordu benim için. Nedendir bil
90 TL.
Osman Zeki Özturanlı yaşadığı dönemin ruhunu yansıtan, toplumsal dönüşümünün sarsıcı hikayelerini küçük insan öyküleriyle anlatan bir yazarlar kuşağının usta öykücülerinden… Edebiyat tarihçileri tarafından uzun yıllar “sadece köy edebiyatı, yerel edebiyat” küçümsenen, fakat aslında Ege kasabalarında bir tarım toplumundan bir tüketim toplumuna geçişi, beldelerin sayfiyeler halinde betonlaşarak şehirleşmesini, bu karmaşada yitip giden insan ilişkilerinin, trajik ama “ironik”, gerçekçi ama romantik anlatıların
260 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 932 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7