Kişi kaybettiğini kaybettiği yerde aramalı, aksi hiçbir olumlu sonuç vermeyeceği gibi kaybedilenden uzaklaşmaya ve zamanla unutmaya sebep olur!.. Müslümanlar özellikle son bir asırdır birçok değerlerini kaybetti... Bunların en başında da şüphesiz ki Kudüs ve Mescid-i Aksa geliyor... Halbuki Kudüs ve Mescid- i Aksa Müslümanlar için imani bir duruş, siyasi bir simge, içtimai bir kıyam noktasıdır... Okuyacağınız bu kitapla Kudüs'ü İsrailiyattan uzak ve tamamen İslami referanslarla tanımaya, anlamaya çalışacak

Kudüs'e "uyanmadan" Kudüs'te uyanmak ya da uyanmayı istemek turistik bir fantezidir! Kudüs'te uyananlar kendilerini elan tarihin yazdığı çarpıcı bir hikâyenin parçası olarak bulurlar. Kudüs'ün kapıları, kulaklara fısıldayan taş duvarları, yürüyen sokakları, huzur veren mescidi Raid'lerin, Danya'ların, İmad'ların, Nasır'ların Hatice'lerin hikâyeleri ile doludur ve Kudüs şuuru ile bu mukaddes beldede bulunanlar o hikâyenin kahramanı olurlar, orada ve döndükleri şehirlerinde. Evet, Kudüslüler ve Filistin'in

Bir işi yapmak yalnızca onu bilmek değil, bilmekten önce sevmektir. Eğer severek yaparsan, yaptığın iş zor olsa da eğlenceli hale gelir. Hatta cansız olsalar bile ayakkabılar geveze birer arkadaş olurlar sana. Tıpkı Günce’nin konuşan ayakkabıları gibi… Şimdi gel de sen de öğren, neymiş konuşan ayakkabıların sırrı!

Yaşayan Miras Serisi’nin ilk kitabı elinizde. Aylin’in Kültür Yolculuğu Bursa’da, Bayan İpek Böceği’yle tanıştığı yerde başlıyor. Türk kültürünün dünyaya mâl olmuş kültürel miraslarından biri olan ipek böcekçiliği ve dokuma için ipeğin geleneksel üretimini küçük miras taşıyıcılarına aktarmayı hedefleyen bu kitap, somut olmayan kültürel mirasımıza ışık tutuyor. Bu bilgi dolu ve eğlenceli yolculuğa gelin siz de katılın!

İnanmış Bir Âkif’in Hikâyesi, adı büyük şair Mehmet Âkif Ersoy’dan ilhamla babası tarafından verilen büyük şair Mehmet Âkif İnan’ın yaşamı, şiiri ve ilkesel duruşuna giriş niteliğinde bir çalışma. Ömrünü fikriyata, edebiyata, şiire ve en önemlisi Müslümanca bir yaşam sürmek gayretiyle İslâm’a vakfetmiş bir gönül elçisinin ömrünün vefa ettiği miktarınca gayretlerini, emeklerini ve eserlerini Mehmet Âkif İnan edebiyatına giriş mahiyetinde ve işlevinde bir giriş kapısı olarak derledik. Bu kitap yazdığı şiirler

Çağdaş edebiyatımızın usta yazarlarından Eyyüp Akyüz, Uyandıran Masallarla dünya masal edebiyatının büyüklerinden Küçük Prens, Martı ve Küçük Kara Balık gibi kitaplarla boy ölçüşebilecek bir eser kaleme aldı. Enfes Masallar’da da sürükleyici bir anlatımla her yaştan okurun okuyabileceği nitelikte masallar yazan Akyüz; okuru, insana ve hayata dair gözden kaçırdığımız pek çok değeri görmeye davet ediyor

'Deli saçması' dedik geçtik çoğumuz söylediklerine. Oysa bilirdi eskiler, dünyada saçma diye bir şey yoktu, her şeyin anlamlı bir gerçeği ve yerini dolduracağı bir gereği vardı. Eskiler hem şunu da bilirlerdi; delilik dediğimiz şey aklın zembereğinden boşalması ve tedbiri elden bırakmasıydı. Fikir biz akıllıların zihnine nereden geliyorsa; delilerinkine de oradan geliyordu ama hesapsız olarak, şarttan ve kayıttan azade olarak... Taşmış aklın tezahürlerini taşımak zaten sermest yaşayanlar için hayatın tabii

TÜKENMEYEN UMUDUN YAZARI, KEMALETTİN TUĞCU TARİH ROMANI DEĞİL TARİHİN ROMANINI YAZAN ADAM, BAHAEDDİN ÖZKİŞİ GÖREBİLMEK, MİTAT ENÇ GİBİ ÜLKÜCÜ BİR YAZARIN HİKÂYESİ: ÖMER SEYFETTİN ÇAĞDAŞ BİR DEDE KORKUT: MUSTAFA NECATİ SEPETÇİOĞLU KALEMİN ALIN TERİ: TARIK BUĞRA SAFA İLE MERVE ARASINDA BİR MUAZZAM ŞİİR: PEYAMİ SAFA BOZKIRDA BİR YILKI ATI: ABBAS SAYAR YILDIRIM SESLİ MANASÇI: CENGİZ AYTMATOV NECİP FAZIL’IN HİKÂYESİ YAZILMAMIŞ DESTANLARIN YAZARI: MEHMED NİYAZİ BİZİM YAŞAR KEMAL KÜÇÜK İNSANLARIN BÜYÜK HİKÂYECİSİ:

Mimar Sinan ile bir çocuk arasında geçtiği rivayet edilen eğri minare hikâyesinde anlatıldığı gibi zihinlerdeki eğriliği düzeltmek gerek belki de her şeyden önce. Mehmet Özger, bu kitapta insana ve hayata dair zihinlerde kalıplaşmış pek çok yanılgıya dikkat çekerken dile getirdiği sorunları yanıtsız da bırakmıyor. Büyük Gündem, yaşam yolculuğunda pusula arayan gençler için bir yaşam kılavuzu; durup düşünmeye vakit bulamayan yetişkinler içinse yaşamlarını mütalaa etme çağrısı.

Kıyamete dek güncelliğini koruyacak konular vardır. Aile gibi, zaman gibi, Orta Doğu gibi. Elinizdeki kitapta Eyyüp Akyüz; pek çok isme sinemadan aileye, kitaptan zamana, Orta Doğu'dan medeniyete uzanan farklı ve önemli konularda sorular yöneltiyor. “Küresel düzen de denilen yeni emperyalizm sisteminde akıbetimiz ne olacak?” diye soruyor örneğin. Sonra dönüp “aile çatısının yıkılmaması için alınması gereken tedbirleri” soruyor. Nuri Pakdil, Sadettin Ökten, Rasim Özdenören, Kemal Sayar, Erol Göka, Ahmet İnam

Demedi. Diyemedi. Bitikti. Yenikti. Sözsüz, niyazsız, avuçlarını kupkuru yüzüne sürdü... Elleri ıslandı. Kapıya yürürken burnu aktı. Derince çekti burnunu. Ağır kapıyı zorla açtı. Ayakkabılarını giyip yıldızsız gökyüzüne baktı. Tek bir bulut bile yoktu oysa. Geceyi ciğerlerine dolduran bir nefes aldı. Geri verirken beraber, sevdiği bir şairden bir dize döküldü dudaklarından, Tanrım bana dokun! dedi adam.

Duvarlarında biraz sonra öldürüleceğinden bîhaber Ceylanların resmedildiği Evlerde geçen çocukluğumun Kuyularında duyardım dünyanın seslerini.

Uyumak ve uyutmak için midir masallar? Ya uyanma zamanı gelmişse? Her şeyi ters olan bir ülkenin sırrını çözmeye çalışan meraklı, Kurnazlar Ülkesi kralının sinsi planı, girişinde “On Giren Bir Çıkar” yazan gizemli memleket, “En Mutsuz Kim?” yarışması, kelimelerin olmadığı bir diyar… Elinizdeki kitap, Türk edebiyatının Küçük Prens’i belki de… Yediden yetmişe herkesin büyük keyifle okuyacağı bilge masallar barındırıyor içinde. Neler yok ki Uyandıran Masallar’da? Zeka, bilgelik, erdem, hikmet… Bu masall

Kitap boyunca bir genç ile ihtiyarın konuşmalarına, hayatı sorgulamalarına konuk oluyoruz. Otuz gün boyunca bu az konuşup çok susarak sorulara cevap ve sorunlara çözüm arıyorlar. İhtiyar ve genç arasında geçen diyaloglar kıssadan hisse niteliğinde. Yerinde tespitler içeren diyaloglar... Harun Karaburç – Yeni Şafak Kitap Genç için “otuz gün” süre veriyor ihtiyar. Kafasında dönüp duran sorulara cevap bulması için otuz gün. Kafa karıştıran sorular, dünyayı kurcalayan bilinmezler tarzındaki sorular hem okuyucun

Dedemin Masalları kitap serimizin ilki olan Çanakkale Hikâyeleri yazarın geçmişimizin değerlerini günümüz okuruna aktarımıdır. Çoğu gerçek hikâyelerin anlatımı ilk kitapta ecdadımızın Çanakkale Savaşında ecdadımızın Ramazan ayında yaşadığı fedakârlıkları özgün bir dille aktarmaktadır. Çanakkale Hikâyeleri, Hasan Dedenin dilinden çocuklara bir meddah edası ile anlattığı değer hikâyelerdir. Hasan Dede, masal tadında okurun nabzını tutuyor. Yüzyıllar öncesinden gelen kültürel ve ahlaki değerlerimiz Hasan Dede

Bir fıçının içine bir karınca düşmüş. Bir insan gelmiş fıçının başına, karıncayı görmüş. Ne işin var senin burada? demiş ve karıncayı ezmiş, yok etmiş. Bir fıçının içine bir karınca düşmüş. Bir insan gelmiş fıçının başına, karıncayı görmüş. Kimseye zararın yok sevimli hayvan, haydi fıçıda yaşamaya devam et, demiş. Bir fıçının içine bir karınca düşmüş. Bir insan gelmiş fıçının başına, karıncayı görmüş. Bir kaşık şeker serpmiş fıçının içine... Bu üç insan kimdir? Birincisinin adı: Bencil İkincisinin adı: Hoşg

Onlarca, yüzlerce müşterisi olan kalp tamircisinin müşterileri birden kesiliverir. Hiç kalp kırılmamakta mıdır ki artık? Yoksa bir başka nedeni mi vardır bu ani değişikliğin? Deneyimli kalp ustası bu sırrı açığa çıkarabilecek ve soruna bir çözüm bulabilecek midir? Masal geleneğimizin önemli temsilcilerinden Eyyüp Akyüz, masallarında modern çağın sorunlarını irdelemeye; kendine has dil ve kurgusuyla her yaştan okura seslenmeye devam ediyor. Bu içten sese kulak verip bilgelik denizinde yüzmeye ne dersiniz?

Çok seneler önce masal defterini düşürmüş biri kuyunun içine. Bin yıl sonra kovasını daldırmış bir çocuk, kana kana su içeyim diye. Çekmiş de çekmiş kovayı ama su yerine defter çıkmasın mı kısmetine. Açıp bakmış çocuk, defterin içine. Hayran kalmış masalların her birine. Teker teker, tekrar tekrar okumuş defteri çocuk. Sonra anlatmış bu masalları karşılaşsa her kimle. Bu kitap, o defter miymiş yoksa? Haydi, keşfedelim birlikte.

*Başarılı bir çocuk musun? Madalyaların var mı mesela? Kahramanımız Işık bugüne kadar hiç madalya kazanamadı. Peki, başarılı olmak, yalnız madalya kazanmak mıdır? *İyilik yapmayı sever misin? Işık, yaptığı bazı iyiliklerin farkında değil. Peki ya sen de farkında olmadan bazı iyilikler yapmış olabilir misin? * Bir süper kahraman olsaydın neler yapardın? Mesela, dünyamız tehlike altında olsaydı onu kurtarır mıydın? *Vermekten vazgeçsen de artık geri alamayacağın bir hediye olabilir mi? Işık arkadaşına öyle bi

Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde... Ne ararsan var bu kitabın içinde. Bir türlü uyuyamayan Yüs'ü mü ararsınız, köy köy gezen Masalcı Dede'yi mi sorarsınız... Şehri bir an olsun terk etmeyen gizemli bir buluttan, yeryüzüne inmeyip sürekli bulutuyla uçan çocuğa, elini yırtık pantolonunun cebine atıp diyar diyar dolaşan yoksul çocuğa uzanan ve her yaşa hitap eden birbirinden güzel masallar var işte burada. Gelin birlikte Kaf Dağı'nın arkasına gidelim. Koşun, size beş harika masal ikram edelim.