Sonucu Daralt
Kategori
Yayıncı Kategori
Etiketler
Yayıncı
(x)Endülüs Yayınları
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 103 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Elinizdeki bu çalışmada, Fârâbî'ye ait olduğu ileri sürülen iki yapıtın notlarla birlikte çevirisini bulacaksınız. Bunlardan Felsefenin Temel Önermeleri başlığı altında çevrilen ilki Fârâbî'ye ait olduğu en çok tartışılanıdır. Bazı belirtilerden hareket eden H. Cerr (Geor) yapıtın Fârâbî'nin öğrencilerine; S. Pines ise İbn Sînâ'ya ait olabileceğini savunmuşlardır. Birinci yapıt (Felsefenin Temel Önermeleri) daha çok tasavvufî (mistik) ilâhiyat üzerinde yoğunlaşır. Burada ana konu bir varlık kuramı oluşturma
25 TL.
İnsanın, kendisi dışındaki herhangi bir varlıkla münasebeti, tabii olarak, ahlaki bir cihete de sahiptir. Bu bakımdan Ebû Bekir er-Razi'nin de bu risalede üzerinde durduğu gibi, tabîb doğrudan insanla muamelede bulunduğundan ahlâki bir çerçeveye ihtiyacı vardır. Tıbbın ahlâkî-felsefi boyutları, tabibin sâhib olması gereken ahlâki vasıflar Müslüman bir tabib için zorunlu olarak kendi idrak tarzımıza, tefekkürümüze dayalı olması gerektiğinden, bizden öncekilerin bu bağı nasıl kurduğunu tüm boyutlarıyla ortaya
25 TL.
Felsefi düşüncenin ifade edilişinde nesrin yanında şiir ve romanın da azımsanmayacak derecede önemi vardır. Düşünürlerin görüşlerini aktarmada bir araç olarak kullandığı söz konusu edebi türler hemen hemen birçok toplumda kullanılagelmiştir. İslam felsefesinde de İbn Sina, Sühreverdi, İbn Tufeyl gibi filozoflar tarafından temsil edilen felsefi roman geleneğinin 13. Yüzyıldaki en önemli temsilcisi hiç şüphesiz İbnü'n Nefis(ö.1288) ve onun Fâzıl b.Nâtık(er-Risaletü'l Kâmiliyye fi's-Sireti'n Nebeviyye) adlı es
35 TL.
Elinizdeki bu çalışmada Aristotelesçi zaman kavramının antik dünyadan başlayarak islam dünyasında devam eden serüvenini Sekstus Empirikus,Aristoteles, Yahya B.Adi,İbn Sina, Fahreddin Er-Razi'ye ait metinler ile bulacaksınız. Bu serüvenin anlatımında tarihsel sıraya uymuş olmakla birlikte , bunun tek istisnası Sextus Empiricus'tur. Sextus Empiricus, Aristotales sonrası Kuşkuculardan olmakla birlikte ilk sıraya yerleştirilmiştir. Bunun nedeni, Aristotelesçilerin zaman kavramı konusunda kendi açıklamalarına ge
65 TL.
Türkler, İslâmiyet ile tanıştıkları andan günümüze kadar düşünce ve eserleriyle İslâm dünyasına uzun asırlar ışık tutan çok sayıda ilim adamı yetiştirmişlerdir. Osmanlı Devleti'nin varlık kazanmasına kadar ki süreçte İslâm inanç sisteminin kurulup gelişmesine katkı sağlayan büyük Türk bilginleri arasında Ebû Hanîfe'yi (ö. 150/767), Mâtürîdî'yi (ö. 333/944), Ebü'l-Muîn en-Nesefî'yi (ö. 508/1115), Ömer en-Nesefî'yi, Sirâcüddîn el-Ûşî'yi (ö. 575/1179) saymak mümkündür. Osmanlı Devleti'nin hüküm sürdüğü zama
65 TL.
İslam medeniyeti, bir insan medeniyetidir. İnsanı önceleyen, insanı feda etmeyen, insanı kalkındıran, insanı ihya eden bir medeniyetin inşası ve sürekliliği nihai hedeftir. Bunun için de kendisine en güzel örnek olan Elçi'yi model olarak almıştır. Müslümanlar kendilerine model olarak sunulan son Peygamber'e benzedikleri sürece veya ona benzemeye yaklaştıkları sürece bu ideali veya ideolojiyi gerçekleştirmişler, onun modelliğinden ayrıldıkça da medeniyetlerinden veya kendilerinden uzaklaşmışlardır. İşte İ
35 TL.
Soner Gündüzöz: Semantik Bağlantıları Ekseninde İbnü's-Serrâc'ın Usûl Teorisi Ve Temel Bağdaşıklık Modeli Mehmet Şirin Çıkar: Ebü'l-Kāsım Ez-Zeccâcî'nin Tanım Serüveni İsmail Güler: Dilin Tevkifi Oluşu Bağlamında İbn Fâris'in Anlam Teorisi Muhammet Mücahit Asutay: İbn Cinnî'de Anlamın Anlamı Hülya Altunya: Kādî Abdülcebbâr'ın Kelâmî Dilinde Anlam Problemi M. Taha Boyalık: Abdülkāhir El-Cürcânî'de Anlam Meselesi Enes Erdim: El-Keşşâf Özelinde Zemahşerî'nin Abdülkāhir El-Cürcânî'nin Anlam Teorisine Katk
75 TL.
İslâm düşünce geleneği içindeki dikkat çekici ve etkileyici akımlardan biri olan Mu^tezile, akla ve insan iradesinin bağımsızlığına yaptığı vurguyla tanınan bir çok düşünür yetiştirmiştir. Bu düşünürler içinde Nazzâm, Câhız, Kâdî Abdülcebbâr gibi bugün artık dünyanın her yerinden birçok araştırmacının ilgisini çeken isimler bulunmaktadır. Mu'tezile'ye toplu bir bakış imkanı da veren elinizdeki kitap, Mu'tezile'den onlarca düşünürün fikrî mirasından, onların temel bakış açılarını yansıtan aforizmaların derle
35 TL.
Nuri Kahveci / Mut'a Yapmak Yasaklanmadı mı? Saffet Kartopu / Müşrik Davranışlarının Altında Yatan Yapısal Nedenler Ahmet Güzel / Hz. Peygamber Döneminde Tuvalet ve Banyo Kültürü Mahmut Kelpetin / Hz. Peygamber Döneminde Yahudiler'le İlişkiler Şeyma Nur Ünal / Cahiliye Arabının Yoldaşı: Silah Hüseyin Güneş / Hecinler: Cariye Çocukları Şaban Öz / Peygamber Algılarımızın Tarihî Kökleri Üzerine Veysel Gengil / Arap Yarımadasında Domuz Nur Yıldırım / Araplarda Güzel Koku Mustafa İyidoğan / Hicret'e kad
34 TL.
Aydınlanma dönemi sonrası modern dünya, bilindik insanlık tarihi açısından daha önce hiç olmadığı kadar sistematik bir şekilde sosyal, ekonomik, kültürel konularda yaşama yönelik tek bir epistemolojik, ontolojik argüman üzerinden mühendislik içeren medeniyet tasarladı. İyilik ve kötülük kabiliyetine sahip olan insanın bu oluşturduğu ilk medeniyet olmamakla beraber öncekilerden önemli şekilde farklı bir mahiyete sahipti. Aslında insanlık tarihi içinde birçok medeniyet modeline rastlamak mümkündür. Bu medeniy
50 TL.
Şîa'nın siyasi olan imâmet meselesini bir inanç esası olarak kabul etmesi, imâmın ancak nass ve tayin yoluyla belirlenebileceği ve masum olması gerektiği fikirlerini savunması üzerine diğer fırkalar gibi Mu'tezile de imâmet meselesine ilişkin tartışmalara dâhil olmuştur. Öyle ki Şîa'nın imâmet konusundaki ilk muarızı Mu'tezile olmuştur ve bu bağlamda Mu'tezile imâmet konusunu Şîa'ya reddiye şeklinde ele almıştır. Aslında Şîa, tevhid ve adalet konularında Mu'tezile ile aynı çizgide olmasına rağmen imâmet kon
65 TL.
Coşkun Çakır, Ekrem Demirli, Kâşif Hamdi Okur, Lütfi Bergen, Lütfi Sunar - Murteza Bedir, Ömer Türker, Rasim Özdenören, Savaş Barkçin - Süleyman Seyfi ÖğünLütfi Bergen / Müslüman Toplumun Kuruluşu: Medeniyet-Şehir ve İktisatMurteza Bedir / İlimler Tasnifi ve Medeniyetimizin Ayırıcı VasfıKâşif Hamdi Okur / Fıkıh ve MedeniyetEkrem Demirli / İslâm ve Medeniyet Meselesi: İslâm Anadolu'ya Nasıl Yerleşti: Değerler Üretebilmek!Lütfi Sunar / İslâm Dünyasında Medeniyet TartışmalarıCoşkun Çakır / Medeniyet Tartışmala
50 TL.
İbn Rüşd üzerine çalışma yapan herkes, "İbn Rüşd, din ve felsefe arasını uzlaştırıyor" iddiasında birleşmiştir. Ancak gerçekte İbn Rüşd'ün gayesi farklı bir şeydir. O, İslâm şerîʿatı ve felsefe arasında aslında bir zıtlık bulunmadığını ve uyuştuklarını kesin olarak ifade etmektedir. Bu da "uzlaştırma" anlamına gelmemektedir. Ancak O, kendisine göre esas teşkil eden bir husus üzerine yoğunlaşmaktadır: Felsefenin dayanmış olduğu burhânî söylem ile hedefi hakîkatin ortaya çıkarılmasından ziyade hasmı etkilemek
60 TL.
On beşinci yüzyıl İslâm dünyasında kelâmcı ve filozof kimliğiyle önemli bir yere sahip olan Celâleddin Devvânî, kaleme almış olduğu eserleriyle hem döneminde hem de daha sonraki çağlarda pek çok düşünür üzerinde derin tesirleri olan bir düşünürdür. Onun kelâm ve felsefeye dair eserleri üzerine, kendisinden sonra birçok âlim tarafından şerh ve hâşiyeler yazılmıştır. Bunun yanında onun özellikle söz konusu alandaki eserleri uzun yıllar medreselerde ders kitabı olarak da okutulmuştur. Bütün bunlar Devvânî'nin
60 TL.
İslâmiyet'in tebliğcisi Hz. Peygamber'in, gazveleri, seriyyeleri kısaca hayatındaki her bir ayrıntı bütün Müslümanlar için büyük bir önem arz etmektedir. Özellikle de İslâmî araştırmalarla meşgul olanların sağlıklı bilgilere ulaşabilmeleri için Hz. Peygamber'in hayatına vakıf olması kaçınılmaz bir durumdur. ‘Âtik b. Ğays el- Belâdî'nin, Mu‘cemü'l-Me‘âlimi'l-Cuğrâfiyye fi's-Sîreti'n-Nebeviyye adlı bu eserini tercih etme nedenimiz; müellifin, İbn Hişâm'ın Hz. Peygamber'in seriyye ve gazvelerinden bahseden ve
70 TL.
Basra Mu'tezilesi'nin çoğunluğu, hiçbir aracı varlık olmaksızın sınırsız kudretiyle Allah'ın âlemi bütünüyle bizzat yarattığı gibi yönettiği ve varlığa gelen her şeyin doğrudan O'nun yaratma fiili vasıtasıyla varlığa geldiği anlayışını benimsemişlerdir. Buna mukabil Bağdat Mu'tezilesi ise Allah'ın her şeye gücünün yettiği prensibini kabul etmekle birlikte tabiat kanunlarını da fazlasıyla benimsemiştir. Yüce Allah'ın kudretinin eşyanın doğasına aykırı olamayacağını söyleyen Bağdat Mu'tezilesi Allah Teâlâ'nın
65 TL.
Tabiatçı kelamcılar tabii alanda zorunlu bir neden-sonuç ilişkisini kabul etmişlerdir. Ancak bu durum nedensellik anlayışlarının bütünüyle birbiriyle örtüştüğü anlamına gelmemektedir. Burada ilginç olan husus klasi kelam atomculuğunda birbirinden tümüyle bağımsız atomların hiçbir şekilde başka atomlar üzerinde etki meydana getiremeyeceğinden hareketle nedensel ilişkilerin sorunsuzluğu savunulurken, Mu'ammer ve Ka'bî gibi atomcu tabiatçıların ironik bir şekilde katı bir nedensellik düşüncesini benimsemesidir
65 TL.
Nifak, insanın olduğu her yerde karşılaşılması muhtemel sosyal ve psikolojik bir olgudur. Hz. Peygamber dönemindeki nifak Kur'ân-ı Kerim, kaynaklarımızda nakledilen tarihî bilgiler ve hadisler sebebiyle kısmen bilinmektedir. Özellikle Kur'ân-ı Kerim'de-ki açıklayıcı bilgiler olmasaydı, Hz. Peygamber dönemi nifak olgusu bizim için daha muğlak bir konu olacak ve bu sorun hakkında sağlıklı tespitler yapmakta zorlanacaktık. Hz. Peygamber döneminden sonra nifak olgusunun gündemden düşme sebeplerinden biri insanı
34 TL.
Hicret İslâm tarihinin önemli dönüm noktalarından biridir. Sadece bir mekân değişikliği olmayıp Müslümanlar için yeni bir sürecin başlangıcıdır. Medine'ye hicret ile birlikte Müslümanlar sadece kendilerine yapılan zulümlerden kurtulmakla kalmamış, İslâm'ı yaymak adına yeni bir adım atmışlardır.Hz. Peygamber ve Müslümanların Medine'ye hicretinden sonra Mekke'de kalan Müslümanların olduğu bilinmektedir. Hicretin Allah'ın emri ile gerçekleştiğini göz önünde bulundurursak, Mekke'de kalanların hicret etmeme veya
27 TL.
Hz. İbrahim ve oğlu Hz. İsmail tarafından inşa edilen Kâbe, yapımından sonra doğal ve beşeri sebeplerden zaman zaman hasar görüp tadilata uğramıştır. Ancak o, günümüze kadar insanları kendisine çeken ve ziyaret edilen mabet olagelmiştir. İnşasından sonra Kâbe, ibadet yönü olarak belirlenmişse de zaman içerisinde Hz. İbrahim'in tebliğ ettiği bu din bozulmuştur. Putperestliğin Mekke'ye hâkim olmasıyla da Kâbe, kıble özelliğini kaybetmeye başlamıştır. Çünkü zamanla toplumda ona benzer yapılar oluş­maya başlamı
25 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 103 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2