Sonucu Daralt
Kategori
Yayıncı Kategori
Etiketler
Yayıncı
(x)Önsöz Yayıncılık
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 143 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Peygamber efendimiz şöyle buyurmuştur: "Allahu Teâla yeryüzüne bir göz atıp, insanların arasından beni peygamber olarak seçti. Sonra ikinci kez bir göz attı ve Ali'yi İmam olarak seçti. Sonra bana, onu kardeşim, yerime geçen halife ve Müslümanların velîsi olarak ilan etmeme dair emir verdi. Bu yüzden Ali bendendir ve ben de Ali'den. Ali kızım, Fatıma'nın kocası ve iki torunum olan Hasan ve Hüseyin'in babasıdır. Bilin ki Allahu Teâla Ben ve onu kullarına velî ve Kâmil insanlar olarak tayin etmiştir. Hüseyin'
100 TL.
حسن تو نادرست در این عهد و شعر من من چشم بر تو و همگان گوش بر منند Hüsnün ile şiirlerim gibisi nadir olur bu devirde Benim gözlerim sende ve herkesin kulağı bende Bu eserde Sa’dî Şîrâzî’nin ilk 250 gazelini Türkçeye çevirip Farsça metni ile birlikte verdik. Çeviri yapılırken metnin aslına bağlı kalınarak beyitler sade bir dille çevrilmeye çalışıldı. Çeviri daha orijinal ve edebî kılınmak için nazım haline bağlı kalınarak yapıldı. Nesir bir çevirinin metnin kalitesine, edebî yönüne, orijinal haline, özlü
250 TL.
Bu kitap tüm İslam tarihinin en yüce kadını Hz. Zehrâ (s.a.) hakkında bir araştırmadır. O, Resûlullah’ın (s.a.a.) Zehrâ’sı, ciğerpâresi ve ümmetine bıraktığı emanetidir. Resûlullah’ın ona olan sevgisi en üst mertebelerdeydi. Hz. Peygamber kendisine verilen mevhibeler ve yeteneklerle kızını yetiştirmiş, böylece Hz. Fâtıma da nurun ve düşüncenin meşalelerini yeryüzünde yükselten saygın bir hanımefendi olmuştu. Şüphesiz, hadis kitaplarında Hz. Zehrâ (s.a.) hakkında Resûlullah’tan nakledilen tüm o rivayetler, o
180 TL.
“Dolayısıyla biz aklı tarif edebilmek için aklın kendisinden daha açık ve aydınlık olan başka bir şeye sahip değiliz. O yüzden aklı, aklın kendisiyle tarif etmekten başka çaremiz yoktur. Aristo, iki bin beş yüz yıl önce ’felsefeyle savaşacak olanların felsefe silahıyla savaşması gerekir’ demiştir. Felsefe, felsefeden başka bir şeyle reddedilemez. Bilimle, kelâmla, nakille, hadisle felsefeyi reddedemezsiniz.” “Her zerrede, damlada, varlıkta ilâhî sevgi vardır çünkü hepsi Hak Teâlâ’ya doğru bir hareket halind
150 TL.
Canlı varlıkları canlı olmayan varlıklardan ayıran ve hayatlarının devamını sağlayan olgu, tarih boyunca düşünürlerin ilgisini çekmiş ve bu olgunun kendisi, mahiyeti, yaratılışı ve bekası hakkında farklı teorilerin dillendirilmesine neden olmuştur. Hükemâ ve felâsifenin nefis adını verdikleri bu olguyla ilgili felsefe tarihinde ilk sistematik çalışmayı yapan Aristoteles’tir. Aristoteles’in De Anima (Ruh Üzerine) adlı eserinde nefis hakkında dile getirdiği meseleler ve yorumlar asırlar boyu felâsife tarafınd
160 TL.
İslâm tarihine -daha doğrusu Müslümanların tarihine- ön yargılarımızı bir kenara bırakıp tevhit ve gerçeklik penceresinden bakarsak bazı sorunlarla karşılaşırız. Bu sorunların ana sebeplerinden biri, tarihimizin en başından beri devletlerin ve siyasi teşekküllerin emri altında olmasıdır. Devletçi İslâm tarihi ise başka sorunlar getirip koyar önümüze: Cahiliyeden kalma adetler, zulmün meşrulaştırılması, Muaviye gibi gayrı meşru yöneticileri aklamak için sahabe tanımını değiştirme, sahabeyi aşırı kutsama, had
250 TL.
Kâinatta hiçbir şey velayet kadar konuşulmamıştır. Yeryüzünde insanlar, velayete çağrıldığı kadar hiçbir şeye davet edilmemiştir. Hiçbir balta, velayete vurulduğu kadar dinin köküne vurulmadı. Yukarıda yazılanlar Kur'an'ın hurûf-u mukataası kadar önemlidir. Bu sözler hak için varım diyen bütün onurlu insanları istifhama çekmektedir. Kur'an ile meşgul olanlara şöyle bir soru sorulabilir: Dinin en belirgin çehresi nedir? Böyle bir soru ve bunun cevabı her şeyi ortaya koyar. Dinin en belirgin çehresi vela
300 TL.
İlâhî muvahhidlerin bakış açısına göre, yaratılış âleminin ve insanın yapısı ve bu iki temel unsurun bağlantısı hakka dayalıdır ve bu üçgenin hiçbir köşesinde bâtıla yer yoktur. Kur'ân'daki birçok âyet varlık nizamının hak ekseni üzerine kurulduğuna, bâtılınsa ''suyun üzerindeki köpük gibi'' olduğuna ve sonsuza kadar ayakta kalamayacağına işaret eder. Bazıları bu hak üzere oluşu, âlem ve Âdem'in yaratılışındaki geometri olarak tefsir eder, kimisi bunu kâinatın düzeninin yapısının zorunluluğu sayar, başk
150 TL.
Cemil Meriç, Bu Ülke adlı kitabına şu cümleyle başlıyor: Ne gülüyorsun? Anlattığım senin hikâyen... Pekâlâ; ya bizim hikâyemiz? Bir millet düşünün ki, Horasan Şâhı olarak tanınan ve Hazret-i Peygamberin 8. göbekten torunu olan İmâm-ı Aliyy'ûl Rızâ'nın muhabbetiyle İslâmiyet'i kabûl etmiş... Bir millet düşünün ki, Hazret-i Peygamber'in 11. göbekten torunu olan İmâm-ı Hasan'ûl Askerî'ye, bizden mânâsına gelen Askerî mahlâsını vererek daimâ ehl-i beyti zâlimlere karşı korumuş... Bir millet düşünün
160 TL.
Allah peygamberimizi Kur'an'ın dili kıldı. Kur'an O'nun diliyle konuştu. O,sadece ayetleri perdenin arkasından alıp önüne koyan biri değildi. Dolayısıyla vefat eden peygamber ayetleri perdenin arkasından alıp önüne koyan kısmıyla vefat etti. Ama peygamberimiz aynı zamanda, insanlara ayetleri açıklayan, icra eden, ayetler hakkında sağa sola kayanları toparlayandı. Öyleyse hayat devam ettikçe kıyamete kadar bu ikinci fonksiyonun devamı şarttır. Allah(c.c.) ilk insan ve ilk peygamber olan Hz. Adem den(as)
75 TL.
Sinema filmler aracılığıyla bize ne söyler? Filmler, bilinmeyen bir dünyanın ve tarihin mitolojik hikayesi, psiko/sosyal travmaların dramatik krizleri, ideolojik ve politik çekişmelerin perde arkasındaki veya perdeye yansıyan gerçekliği, anlam arayışının sanatsal ve estetik döngüsü, bir mağara alegorisi yanılsaması, gelecekte olması muhtemel bir dünyanın dijital evreni, ütopyaları mümkün kılan sıra dışı bir ekran deneyimi, toplumsal ve bireysel hafızayı yenileyen ortak bir değer veya bu hafızayı deforme etm
100 TL.
'Somuncu Baba' nisbesiyle meşhur Hamidedîn Aksarayî'den başlayarak Hacı Bayrâm-ı Velî ile bu topraklara nice mânâ incileri saçan Hamzavî Melâmîler arkamızda bıraktığımız bu yüzyıla kadar, vâkãr ve sırlı bir şekilde varlıklarını sürdürmüşlerdir. İkinci Kuşak Horosan Erenleri ya da Anayurt Sûfîleri olan Bayrâmî-Hâmzavî Melâmiler, sûfîliği Emevî tortulardan arındırarak, yeniden Nebevî ahlâkın önderliğini yapmışlar; bu asîl hizmeti gerçekleştirirken de canları pahâsına doğruluğun ve hakîkãtin timsâli olmaktan g
300 TL.
Zaman insanoğlu için günlük yaşamı düzenleyen bir olgu olmanın ötesinde sorunsal bir kavram olarak insanlık tarihi boyunca tartışıla gelmiştir. Varoluşunun zamansallığını idrak etme yetisine sahip yegâne varlık olan insanın mukayyed olduğu zamanın sırrını çözme ve sonsuzluğu arama temrinleriyle zamanın varlığı ve mahiyetine dair düşünce tarihinde çeşitli teoriler geliştirilmiştir. Fakat son derece soyut ve muamma yapısı sebebiyle idrak edilmesi kolay olmayan zaman kavramının üstündeki esrarlı perde bir türl
130 TL.
Muhammed b. Ali b. el-Hüseyin b. Musa b. Babeveyh el-Kummî (r.a) der ki: Beni bu eseri yazmaya sevk eden şey Hz. Peygamber'den (s.a.a) aktarılan şu nebevî buyruktur: 'Hayra vesile olan -o hayrı- yapan gibidir.' Bu eserimi de 'Sevâbu'l-A'mâl' olarak isimlendirdim. Allâh-u Teâla'nın bu eserin sevabından beni mahrum bırakmamasını ümid etmekteyim. Bu eseri kaleme almaktaki yegâne muradım Allâh'ın sevabına ve hoşnutluğuna rağbetimdir. Bunun dışında meşakkatli bir şeyi murad etmiş değilim. Güç ve kuvvet sadece Al
200 TL.
İnsandaki her davranışın bir başlangıcı, bir de gayesi vardır. Yani insanda kendisini bir işe yönlendiren bir duygu, bir eğilim, bir yaptırım vardır. Eğer bu olmasaydı, insanın o işi başlatması mümkün değildi. İnsanın kişiyi harekete geçirici, yönlendirici bir faktör veya bir korku olmaksızın bir işe baş laması imkânsızdır. İnsanın yaptığı her işte kavuşmayı istediği bir amacı ve hedefi vardır. Ahlâkî iş, öyle bir iştir ki başlangıç açısından, insanın kendisine bağlı olmayıp başkasına bağlı olan bir eğilimd
140 TL.
Bil ki namazın, gördüğün şu sûretinden başka bir manası, şu zâhirinin dışında bir bâtını vardır. Namazın, uyulmadığı takdirde bozulmasına veya eksik kalmasına sebep olan birtakım zâhirî âdâbı olduğu gibi bâtını için de bazı kalbî edebleri vardır. Bu edeblere riayet etmemek, manevî namazı bâtıl eder veya namaz eksik kalır. Riayet edildiğinde ise namaz melekûtî bir ruha sahip olur. Namaz kılan şahıs kalbî edeblere murâkabe ettiği ve ihtimam gösterdiği takdirde, kendisine ma'rifet ehlinin ve kalb ashâbının na
160 TL.
18. ve 19. yüzyıl milliyetçilik dalgasının dünya üzerinde birçok ülkede yoğun olarak hissedilmesine rağmen dünyanın doğu ülkelerinde etkilerinin en fazla hissedildiği coğrafya şüphesiz birçok milliyet unsurunun yer aldığı Osmanlı toprakları olmuştur. Bu anlamda Fransız Devrimi, Osmanlı aydınları üzerinde büyük bir etki yaratan ilk Batı hareketidir. Ancak, devrimin sloganı özgürlük, eşitlik, kardeşlik Osmanlı İmparatorluğu içinde yaşayan farklı etnik unsurlara aynı biçimde yansımamıştır: Osmanlı İmparatorluğ
100 TL.
İmam Ahmed dedi ki: EbûSaîd el-Hudrî'den şöyle rivayet edilmiştir: Bizler Ensar'ın münafıklarını Ali'ye düşmanlıklarından tanırdık. Aynı rivayet Fazâilü's-Sahâbe'nin bir başka yerinde (s. 792) geçer. Rivayet şöyledir: Cabir b. Abdullah'tan şöyle rivayet edilmiştir: Biz Ensar topluluğu münafıklarımızı ancak Ali'ye buğzetmelerinden tanırdık. Bu rivayet Câmiü't-Tirmizî'de de geçer.Ümmü Seleme'nin huzuruna vardım. Bana 'Aranızda Hz. Resûlullah'a (s.a.a.) sövülmekte midir?' diye sorunca ben 'Allah'a sığınırız, A
450 TL.
On yedinci yüzyılda İslâm coğrafyasının en önemli merkezlerinden birinde Müslüman entelektüeller ve ilim talipleri için Molla Sadrâ tarafından yazılmış bu kitap, bugünümüzün entelektüelleri ve öğrencilerine dehitap etmektedir. Molla Sadrâ, bu kitabında hakikat, doğruluk, bilgelik ve sahih inanç gibi insanı insan kılan değerlere ulaşmak için yıkılması gereken putların neler olduğundan bahsetmektedir. Yazara göre cahiliye putlarının en tehlikelileri cahillik, akılsızlık, dünyevileşme, ilmi hor görme, taklit,
150 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 143 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2