Kelebekler Ülkesi’nde herkes çok üzgün. Ana Kelebek, kendini iyi hissetmiyor. Onu iyileştirecek tek şeyin daha önce duymadığı bir ezgiyi dinlemek olduğunu söylüyor. Bu ezgiyi çalabilen tek kişi ise Minik Çoban. Kelebek Kız ile Minik Çoban’ı sevgi dolu bir macera bekliyor. Minikler, masal tadındaki bu hikâyeyi okurken iyilik ve dostluğun gücünü hissedecek

Minik Hamsi, akvaryumda tek başına yaşıyor, çok sıkılıyordu. Ama günün birinde, harika bir şey oldu: Süs Balığı'yla tanıştı. Böylece sevgi dolu, tatlı mı tatlı bir dostluk başladı.

Her şey büyükannemin anlattıklarıyla başladı. Kocaman, harika muzlarla dolu bir bahçe varmış. Adı da Define Bahçesi'ymiş. Define Bahçesi'ni bulmaya kararlıyım. Dostlarım Kano ve Pik ile çıkacağımız heyecan dolu bir yolculuk bizi bekliyor!

Benim adım Çizgili. Ama herkes bana Zıpır Zebra der. Aramızda kalsın ama ben öteki canlılarla konuşabilen bir zebrayım. Hatta bak, seninle bile konuşabiliyorum! Her şey, Mor Sığır, Yeşil Yaban Öküzü ve Mavi Deve Kuşu'nu görmemle başladı. Renkli dostlarımla müzikli, eğlenceli bir yolculuğa çıktım. Bu maceralardan çok şey öğrendim. Hikâyemi dinlemek ister misin?