“Kudüs: Bir Şehrin Biyografisi, yılın en nefes kesici ve iddialı kitaplarından biri. Dünyanın en muhteşem şehri, Montefiore’nin şahsında en kusursuz biyografi yazarına kavuşmuş. Şehir sadece savaşlarla değil onu inşa eden insanlarla da anlatılmış. Manevi, yıkıcı ve destansı, son sayfasına kadar elinizden bırakamayacağınız bir öykü.”
Dan Jones, Daily Telegraph“Şimdiden bir klasik – modern dinî, siyasi ve etnik sürtüşmelerini ancak üç bin yıl öncesinin şartları bağlamında anlamanın mümkün olduğu bir şehre dair sürükleyici ve insanı düşünceye sevk eden bir çalışma. Montefiore ilginç tarihî detayları canlı, hassas ve yoğun bir bakış açısıyla ele alıyor.”
Tony Barber, Financial TimesKudüs…Evrensel bir şehir, iki halkın başkenti, üç semavi dinin kutsal mabedi… İmparatorlukların ganimeti, Kıyamet Günü’nün sahnesi ve bugünkü medeniyetler çatışmasının savaş alanı. İnanç, katliam, fanatizm ve birlikte yaşama mücadelesinin iç içe geçtiği bu destan, Kral Davut’tan günümüze, üç büyük dinin doğuşundan İsrail-Filistin çatışmasına kadar uzanan üç bin yıllık bir öykü.Peki, bu küçük ve ücra kasaba nasıl dünyanın merkezi, “Kutsal Şehir” ve bugün Orta Doğu barışının anahtarı haline geldi? Simon Sebag Montefiore, göz kamaştırıcı anlatımıyla Kudüs’ün her çağda yeniden doğuşunu aktarıyor; savaşlara, ihtiraslara ve şehrin kaderini belirleyen hükümdarlara, azizlere, fatihlere ve sıradan insanlara yeniden hayat veriyor.Süleyman, Selahaddin ve Kanunî Sultan Süleyman’dan Kleopatra, Caligula ve Churchill’e; Hz. İbrahim, Hz. İsa ve Hz. Muhammed’den Nebukadnezar, Hirodes ve Nero’ya; Mark Twain, Rasputin ve Arabistanlı Lawrence’a kadar sayısız figür bu şehrin tarihine damgasını vurdu.
Montefiore, yeni arşivler, güncel araştırmalar ve kendi ailesine ait belgeler ışığında, kutsalın ve mistiğin, kimliğin ve imparatorlukların özünü aydınlatıyor. Kudüs’ün hikâyesi, hem gökte hem de yeryüzünde var olan tek şehrin, yani Kudüs’ün, nasıl Kudüs haline geldiğinin hikâyesidir.