Sonucu Daralt
Kategori
(x)Deneme
Yayıncı Kategori
Etiketler
Yayıncı
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 475 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Yolun bittiği yerde başladı hikâye. Buraya çok az kişi geldi, çok az kişi gitti buradan. Buraya gelen başka yere gitmek için geldiği yerden geri dönmek zorunda kaldı. Devlet, sevmediği memurlarını buraya sürdü. Kızdığına “seni oraya sürerim” diye tehdit etti. Oysa orası ne Dostoyevski’nin gittiği Sibirya ne Ovidius’un cehennemi olarak gördüğü kara bir denizin kıyılardı. Dağlar arasında gizlenmiş, içinden coşkun ırmaklar akan şahane bir şehirdi. Orada yaşayanlar için “dünyanın en güzel yeri”ydi. Sağcılık-sol
240 TL.
İkona kırıcısı, tere satıcısı şöyle buyurdu: Yorgunum, üşüyorum, kırgın ve kızgınım dostlar. İnsanları hep sevdim. İnsandaki ince ruhu, sanatı, şefkati ve gerçek güzelliği sevdim. Çoğu insanın aksine hayatı tıpkı bir çocuk gibi sevdim. Ben üzgün, dalgın, şaşkın ve yolunu arayan çocukları sevdim. Her çocuğun acısını kendi çocukluğum gibi hissettim. Sonra, kedileri sevdim ben. Tıpkı çocuklar gibi sakarlıkları beni güldürdü. Çocuklar gibi oyunlarına katıldım. Sonra, onların haksız ölümlerine şahit oldum. Çocu
150 TL.
Ey güzel gülüşlerle güzel günlere hamile dua bahçesi! Bahçıvanın suladığı gözlerinden göğümüze taze gül demeti, biraz yeşilli biraz mavili yasemin saksılarında yeniden diplerinden filiz veren umut, umudum! Gidelim ab-ı hayatım. Atlar ve uzaklar bize hayran iken biz, şehre ve çiçeklerin mutfağındaki o ziyafete gidelim. Çay olsun. Tatsız tuzsuz olsa da hayat; bizimki yaşamak, biraz zeytin, bir tutam kaçamak dünya, tam bir fiyaka!
120 TL.
Sermet Muhtar Alus’un Akbaba’daki yazıları onun bütün yazı hayatının bir hulasası gibidir. Eski İstanbul hatıralarıyla örülü fıkralarından, portrelerinden, küçük hikâye, piyes ve röportajlarına kadar meşgul olduğu türlerin hepsiyle bu sayfalarda karşılaşırız. Faruk Nafiz ve Ercüment Ekrem’le yapılmış hayalî mülakatlar, yazarın Galatasaray ve Mekteb-i Hukuk’tan arkadaş ve hocalarına dair portreler, ilk gençliğinin meşhur hekim, dişçi ve tüccarları, kaçgöç ve çapkınlık hikâyeleri, piyesleri burada yer alır. B
150 TL.
Müslümanların en büyük açmazı yaşadıkları medeniyet krizidir. Bu medeniyet krizini aşabilmeleri için gelenek, modernizm ve şehir üzerine düşünmeleri gerekir. Sorunlu ve sancılı şehirlerimizi inşa ve ihya edecek çözümler bulunmalıdır. Ancak o zaman sancılı şehirlerimizden yeni bir medeniyet yaratabiliriz. Kadim geleneği bilmeden, modern dünyayı tanımadan bir şehir düşüncesi geliştirmek mümkün değildir. Zira medeniyet şehirlerde doğar, şehirlerde yaşar, şehirlerle birlikte ölür. Mehmet Kurtoğlu’nun şehir üzer
290 TL.
Herkesin narsistliğe doğru yöneldiği bu çağda âşık olmak; kendinden başkasına değer verebilme yeteneğinin ta kendisidir. Her satırında aşka bir başka bakacağınız bu kitapta duygularımı paylaştım. Sizlerin de kendinizden bir şeyler bulacağınızdan eminim. İnsan, hayatında “aşk” denilen duyguyu mutlaka yaşamalı. Yoksa bu hayattan geçtim, dememeli. İnsanlığın kıyameti; insanlar sevgiyi, aşkı, merhameti, şefkati kaybettiği için kopacaktır
110 TL.
Özellikle küresel Nemrûdîler’in hazırladığı tufan zemini sonrasında oluşturulan beşeriyet tufanı ile insanlığın sahte kurtuluş gemilerine bindirilerek sonu olmayan fırtınalı sulara taşınmak istendiğini akıl sahibi olan her bireyin idrak etmesi gerekmektedir. Hangi sebeplerle beşeriyet tufan içerisinde kalmıştır, nasıl bir sosyal ve hukuk sistemi ile insanlık adâletsizlik, kan, gözyaşı, zulüm, fakirlik gibi devasa dalgalar altında ezilmektedir?
180 TL.
Yolcîtî, yolculuk demektir. Kürtçede yolcuya rêwî, yolculuğa da rêwîtî denir aslında. Ancak sürekli Türkçe yolculuğa maruz kalan Kürtler, rêwîtî yapacak vakit bulamadıkları için vakıayı en güzel ifade eden “yolcîtî”yi kullanmaya başlamışlar. Belki de Türkçe yolcu(î)nun sonuna Kürtçe “tî”yi ekleyerek “tiye” aldılar, kafa karışıklığımızın dile yansımış halini.Memlekete yaptığım yolculuklar sırasında sürekli bu kelimeye ve bu kelimenin altında yatan kafa karışıklığına maruz kaldım. “Yolcîtî berbi kuderê?/Yolcu
150 TL.
“Bizim ilk sözümüz doğarken başladı; en büyük gerçek olan son söze doğru hızla gitmekte… Hayatın girdabına kapılıp gidenler için sözümdür: Bir an olsun kendinizi dünyanın hay huyundan, akışından çekip çıkarın ve olaylara şöyle biraz yukarıdan bakmayı deneyin. İçinizdeki iyi yanları sergileyin, affedici olun, karşınızdakilerin kusurlarını görmemeye çalışın; hep önünüzdekinin ayak izlerine değil de biraz da geride bıraktığınız izlerinize bakın. Adına ömür dediğimiz ‘bir nefeslik’ mühleti gelin, boşa harcamayı
150 TL.
Hayatı edebiyatın içinden yaşamaya başlayan insan bir süre sonra etrafındaki her şeye edebiyat penceresinden bakar. Gözbebeklerine damlayan bir yağmur tanesi, ruhuna değen rüzgâr, yanağına yaslanan kar, dimağına çarpan ses yazıcıda metne dönüşür. Tozunu almak için bile yaklaşamadığı sızılı hâtıraların, bilinçaltında yazılmak için sabır ve ısrarla beklediğini anlar ve sonra hatırlar; geçtiği belde merhametsizliğin, adaletsizliğin, öfkenin, çifte standardın, haksızlığın elinde yorgun düşmüştür. Yine de cılız
125 TL.
Sen bir sarmaşıksın; dolanıyorsun en taze, körpe dalınla bir gövdeye ya da bir şehre. Günü gelince alıp bir başka yere taşıyorlar, günü gelince söküp atıyorlar ve sen bunu biliyorsun. Sen bunu bekliyorsun!Hiçbir şehre tutunamıyorsun, hiçbir şehre tam alışmak istemiyorsun. Yaşlanıyorsun sonra, körpe bir dalın kalmıyor. Ağaçsan, gövdende halkaların artıyor, katılaşıyorsun.Geriye bir tek heybetli yalnızlığın kalıyor.
155 TL.
“Bu hayat inanın bir ‘karabasan’dır. Ve bu kâbustan kurtulmanın merak buyurmayın klinikleri, doktorları, terapi seansları, hiçbir şey olmamış gibi yola devamınızı sağlayacak devasa bir ilaç endüstirisi bulunmaktadır. Emrinizdeyim. (Ve ben size durmaksızın ‘Yoldan çıkın, uykudan uyanın’ diyorum. Siz beni bir meczup sanıyor, acıyarak bakıyor ve yola devam ediyorsunuz.) Hadi yoldan çıktık diyelim. Nereye gideceğiz? Harama batmamış bir belde mi var? Umutsuzluk bize yakışmaz. Eğer yoksa böyle bir belde, bize düş
130 TL.
Biz bir insanız ve inançlarımız, değerlerimiz var. İnsanın, yaratılmışların en mükemmeli olduğunu kabul ederiz; bütün iyi özellikleri üzerinde toplasın, yanlış yapmasın isteriz. Yüzüne her gün bir maske geçiren insanlardan uzak olmak, onlara “Kesinlikle hayır!” demek isteriz. Etrafımızı saran yalan çemberinden uzak durmaya çalışırken bizi de aralarına almak isteyenlere karşı direniriz, sıradan insanların ihanetine uğrayınca tiksiniriz; bütün gücünüzün tükendiğini hissederiz. Bu çemberden kurtulduğumuz an bi
230 TL.
BİR SEMTİ ARAMAK, BULMAK, BELKİ DE KAYBETMEK Bu yazılar İstanbul’a dair Taner Ay tarafından yapılan kültürel tarih okumalarının ilk halkasıdır. Geleneksel olarak üç bölge üzerinden anlatılan İstanbul kültür coğrafyasının ilk haritası gibi de düşünülebilir. Bir şehir haritasına bakarmışcasına kurgulanan, semtleri, sokakları sırayla ziyaret eden bir güzergâh takibi var. İlk yazılara Kadıköy’ün daha “alafranga”, daha “batılı”, daha “modern” diyebileceğimiz güneyindeki semtlerden başlanıyor (aslında, bugün Kadı
350 TL.
İlk yazdığı harf A olmalı. Ali’nin A’sı. Varsın sıra sandalye olmasın sınıfta. Toprağa yazmayı öğrenmeli, topraktan yazmayı, toprakla yazmayı. Parmağıyla yazmayı. Şairler nereye dokunsalar parmaklarıyla oraya yazılabilir. Havaya bile. Toprağa ve havaya. Denize ve kuma. Kuma ve güneşe. Şair parmak kaldırmışsa dünya titremelidir. Şairler, varoluşun sırrına kayıtsız kalamayanlardır. Alışkanlığın perdelediği gözlere benzemez gözleri, “ayrıksı” bakarlar. A. Ali Ural, Türkçenin lezzetini, anlatının gücünü ve şai
260 TL.
Elinizdeki kitap, hayatın her aşamasında, siyasette, günlük hayatta, ticarette, akademik ve entelektüel ortamda erdemin kaybının nelere yol açtığına dikkat çekiyor. Herkeste bir yitiklik duygusu var ama bu yitiğin ne olduğu hususunda tam bir farkındalık yok. Bir arada yaşıyoruz, birbirimize muhtacız ama bu ihtiyacın birbirimize ürettiği borcun farkında değiliz. O yüzden bir teşekkür duygusu oluşmuyor çoğu kez birbirimize karşı. Medeniyetin kendiliğinden gelişimi, tek başına insanların birbirlerine karşı bo
250 TL.
Elinizdeki kitap, hayatın her aşamasında, siyasette, günlük hayatta, ticarette, akademik ve entelektüel ortamda erdemin kaybının nelere yol açtığına dikkat çekiyor. Herkeste bir yitiklik duygusu var ama bu yitiğin ne olduğu hususunda tam bir farkındalık yok. Bir arada yaşıyoruz, birbirimize muhtacız ama bu ihtiyacın birbirimize ürettiği borcun farkında değiliz. O yüzden bir teşekkür duygusu oluşmuyor çoğu kez birbirimize karşı. Medeniyetin kendiliğinden gelişimi, tek başına insanların birbirlerine karşı bo
400 TL.
Gecenin ortasında bir ayak sesi. Gündüz olsa sadece bir ayak sesi ama gecenin tam ortasında olunca çok farklı anlamlara ve çağrışımlara açık bir tıkırtı bu. Topuğun yere her değişindeki ürperti, bir yatakta bağlı kalmışım da elim kolum hareket etmez bir hâldeyken tepemden tam alnımın ortasına düşen damlanın tedirginliği. Düşmesini beklerken, ne zaman düşecek derken ansızın tam alnımın ortasına düşen bir “pıt!” Mustafa Uçurum düz yazılarına şiiri taşıyan bir şair. Bu yüzden hep tekrar eden seslerin peşindedi
160 TL.
Uyarlama yapmak; bir edebî eserin yorumlanması, anlamlandırılması ve yeni bir söylem içinde doğurulması işidir. Öykü, sinema uyarlamalarında romandan sonra yerini alır. Onun sinema ile ilgisi, yönetmene ya da senariste sunduğu ayrıntıda değil; yorumlanabilme imkânındadır. Öykü, olay örgüsü ve bakış açısı ile yönetmene yön gösteren ilham kaynağıdır. Bu kitapta öykü türündeki edebî metinlerden sinemaya yapılan 20 uyarlama film ve teorik bir değerlendirme ile öykünün sinemadaki payı aranıyor. Öykü ile film ara
230 TL.
İtalyanca edebiyat söz konusu olduğunda yaratıcı gücü ve özgün kurgularıyla sYazıyorum çünkü ifşa etmek istediğim bir yalan, dikkat çekmek istediğim bir gerçek, sesini duyurmak istediğim şeyler var. George Orwell, totaliterlik karşıtı, sözünü sakınmayan toplumsal eleştirileriyle edebiyat sahnesine adım attığı günden beri adından daima söz edilen, gözlemleri hiçbir dönemde güncelliğini yitirmemiş cesur bir kalem. Politik amaçla sanatsal amacı bütünleştirmeyi birincil görevi addeden Orwell, 1936-1947 yılları
130 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 475 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1