Sonucu Daralt
Kategori
(x)İnceleme - Araştırma
Yayıncı Kategori
Etiketler
Yayıncı
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 167 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Bu çalışmada, II. Abdülhamid dönemi (1876-1909) göçlerinin ekonomik gerekçelerinin belirlenmesinde hangi şartların etkili olduğu tespit edilmeye çalışıldı. Aynı zamanda, II. Abdülhamid’in göçmenleri iskân etmede uyguladığı politikaların neler olduğu ve bu dönemde kötü durumda olan Osmanlı ekonomisine ne gibi katkılar sağladığı değerlendirildi. Osmanlı topraklarına göç edenlerin etnik durumuna ve niteliklerine göre iskân edilmesi, göçmenlere yapılan uygulamalarda farklılık olduğunu ortaya koydu. Güvenlik ger
285 TL.
MÖ. 1500’lerde kurulan Kâbil, Orta Asya’yı Hindistan’a ve Doğu Türkistan’ı batısındaki topraklara bağlayan son derece stratejik bir şehirdir. Bu eserde ana kaynaklar ve modern araştırmalar esas alınarak öncelikle şehrin siyasî, sosyal, ekonomik, dinî ve kültürel panoraması ortaya konulmuş, ardından da Kâbil’in İslâm tarihi ve medeniyetindeki yeri ve önemine değinilmiştir. Coğrafî konumu sebebiyle Kâbil’in Ak Hunlar’dan başlayarak birçok Türk boyunun, Emevilerden itibaren de Müslüman fatihlerin ilgisini çekt
120 TL.
"Selahaddin Sonrası Eyyûbîler" kitabının yazımı sırasında Haçlı istilasının dehşetini atlatmak üzere iken soluğu Moğol istilasının dehşetinde aldım. Dillerin anlatmaktan, kalemlerin yazmaktan aciz kaldığı bu istilanın dehşetini önce Hârizmşahlılarda hissettim. Onlar kimdi, nasıl insanlardı? Sorumun cevabı, beni Moğol istilasına götürdü. İstila ile ilgili kaynakların arasına daldıkça içimden ne okumak ne anlatmak geldi. Hakikaten hem okumak hem anlatmak için kendimi her safhada zorladım. Her safhada biz Müsl
165 TL.
Osmanlı’da sarraflar, kurdukları finans ağlarıyla, modern bankacılığın gelişimine dek imparatorluğun mali açıdan Avrupa’yla bütünleşmesinde rol oynayan temel aktörlerdi. Bir anlamda sarraflar, paranın patronluğunu yapan, imparatorluğun bankasız bankerleriydi. Özellikle 16. yüzyılın ortalarından itibaren imparatorluğun nakit ihtiyacının giderek artması ve iltizam sisteminin yaygınlaşması, sarrafların hızla yükselmesine yol açtı. 17. yüzyılın sonlarından 19. yüzyılın ortalarına kadar olan dönemde sarraflar iç
250 TL.
Türklerin binlerce yıllık birikiminin sonucu olan İstanbul’un fethi, Türk tarihinin dönüm noktası olarak kabul edilir. Türklerin dünya hâkimiyeti düşüncesi, “Kızılelma” adıyla Fatih Sultan Mehmet’in yetişme sürecinde yeniden şekillenmiştir. Şehzade Sultan II. Mehmet; bu zihin ve ruh yüksekliğini, dünya hakimiyeti düşüncesini, şehzadelik yıllarında aldığı eğitim ve yönetim tecrübesine borçludur. Türk tarihine dair yazdığı birbirinden değerli on beş kitapla alanının önemli isimlerden olan Türk Tarihi Bilim Uz
290 TL.
Kâtib Çelebi, (1609-1657), XVII. yüzyıl Osmanlı ilim ve kültür hayatına damgasını vurmuş medeniyet tarihimizin en önemli simalardandır. Adeta kaynak bir kütüphane hükmündeki birçok eseriyle, kendine has düşünce dünyasıyla hem ülkemizde, hem de Batı’da adını altın harflerle yazdırmış bir mütefekkirdir. Bilhassa Keşfü’z-zunûn isimli eseri İslâm araştırmaları yapan hemen herkesin müracaat ettiği temel başvuru kaynağıdır. En Doğruyu Tercih Hususunda Hakk’ın Ölçüsü (Mîzânü’l-Hakk fî İhtiyâri’l-Ehakk) Kâtib Çeleb
260 TL.
Dinle, diyanetle, dinî düşünce ve dinî hayatla alakalı meselelerde Cumhuriyet idaresi ve ideolojisi Osmanlı son döneminin bir devamı mı yoksa bir kırılma ve sapmaya mı işaret ediyor? Lozan sonrası Milli Mücadele ruhundan bir kopuş mu? Cumhuriyet inkılaplarının tamamı niçin doğrudan dinle irtibatlı alanlarda cereyan ediyor? Laiklik mevzuatı ve uygulamaları bugün dahil, bir asırlık Cumhuriyet tarihi boyunca niçin ısrarla muğlak ve müphem bırakıldı? Türk usulü laiklik ve buna bitişen/bundan ayrışan dindarlık a
2400 TL.
Osmanlı devri Arap âlimlerinden muhaddis ve müverrih Cârullah b. Fehd, Osmanoğluna Övgü ismiyle sunduğumuz bu eserde Osmanlı tarihine dair ilginç bir anlatı ortaya koyar. Eser, Hicaz bölgesinin Osmanlı İmparatorluğu'nun eline geçmesinden hemen sonra kaleme alınmış olması sebebiyle Arap coğrafyasından bir âlimin daha çok taze olan bu siyasi değişikliğe ve Osmanlı yönetimine nasıl baktığına ışık tutmaktadır. Görünen o ki Cârullah b. Fehd yeni yönetimden gayet memnundur ve övgülerini cömertçe sunar. Aslında,
150 TL.
ÇELİK KANATLAR KIBRIS ÜZERİNDE Son Tanıkların Anlatımlarıyla Kıbrıs Barış Harekâtı’nın Hava Cephesi (Temmuz - Ağustos 1974) Çelik Kanatlar Kıbrıs Üzerinde, Türk havacılık tarihi araştırmacıları Levent Başara ve Serhat Güvenç’in av-bombardıman filolarında görev almış 30’un üzerinde Kıbrıs gazisiyle yaptıkları görüşmelerden oluşuyor. Serinin ilk çalışması olan Kıbrıs İçin Havalandılar “G-Günü” kitabında, harekâtın ilk günündeki hava indirme, uçarbirlik ve foto-keşif faaliyetleri anlatılmıştı. Bu kitapta ise
175 TL.
Hamidullah Hoca’yı tanıyanlar, onun çok yönlü bir ilim adamı olduğunu bilirler. Sadece esas alanı olan hukuk dalında değil, Tarih, Hadis, Tefsir, Coğrafya, Dinler Tarihi, Sosyal İlimler, hatta Tıp alanında yüzlerce makale ve eser kaleme almıştır. Hamidullah Hoca’nın bütün kitapları, İslâmî ilimler dalında araştırma yapacaklar için kaynak kitapları arasında yer alırlar. Rahmetli Hoca’nın en önemli eserlerinden biri de Fransızca olarak kaleme aldığı İslâm Peygamberi (Le Prophete de l’Islam) adlı Siyer kitabıd
120 TL.
“30 Eylül 1912’de Avrupa, tarihî bir güne uyandı. Balkan Yarımadası’ndaki o zamana kadar parçalanmış olan Hristiyan Devletler ilk kez müttefikler olarak ortaya çıktılar ve eskimiş bir sorunu çözmek amacıyla ordularına genel seferberlik emri verdiler.” Balkan devletlerinin oluşturduğu bu gizli ittifak sonucu meydana gelen Balkan Harbi, yalnızca Osmanlı Devleti’nin kaderini değiştirmekle kalmamış, aynı zamanda Balkan Yarımadası’nı hiç bitmeyecek bir şekilde kaos dönemi içine atmıştı. Bu süreçte; Balkan devlet
160 TL.
Milyonlarca yıllık yaşantısında insanoğlu, daima gökyüzünü seyretmiş ve orada gezinmenin hayallerini kurmuştu. Öncesinde balonlar, takma kanatlar ve zeplinlerle bu hayali gerçekleştirmiş, uçağın icadıyla birlikte de göklerin hakimi olmayı hedeflemişti. Artık insanlık tarihinde yepyeni bir sayfa açılmış ve insanoğlunun göklere hakim olma zamanı gelmişti.Bir asrı biraz geçkin bir tarihe sahip olan havacılıkta Osmanlı İmparatorluğu da Türkiye Cumhuriyeti de hatırı sayılır yerlere sahipti. Savaş uçaklarının ufu
295 TL.
Türk Ocakları, Osmanlı Devleti'nin çok milletli yapısı içinde 19. yüzyılın ikinci yarısında hem Müslüman hem de gayrimüslim diğer milletlerin özerklik ve bağımsızlık isteklerine karşı tepki olarak, Türk aydınları arasında giderek daha fazla ağırlık kazanan Türk milliyetçiliği fikrinin gelişmesi ve teşkilatlanması sonucu ortaya çıkmıştır. Osmanlı Devleti'nin son döneminde Türk milletinin uyanışını temsil eden Türk Ocakları, kurulduğu dönemde çok milletli imparatorluk yapısı içinde Türklerin sorunlarını ortay
125 TL.
Muhteris bir cani mi, ömrünü devlete vakfetmiş bir şehit mi? Osmanlı’yı çöküşe mi götürdü, yoksa bitip tükenmek üzere olan bir imparatorluğa yeniden can mı verdi? Melanetkârâne işler mi yaptı, yoksa hayır hasenatta zirveye mi ulaştı? Evlat katili, kınalı parmaklarla devlet işlerine karışan bir dinsiz ve büyücü olarak anlatılan Kösem Sultan gerçekte kimdi? Romanlar, ideolojik yazılar, yağlıboya tablolar, oryantalist bakışla kaleme alınanlar gerçek Kösem’i bize anlatıyor mu? Sahi kimdir Saltanat Naibesi, nam-
160 TL.
İran ve Irak Selçuklu tarihinin yazarı Râvendî, Râhatü’s-Sudûr ve Âyetü’s-Sürûr’u H. 599’da (1202-1203) yazmaya başlar. Eser, esas itibariyle Selçukluların tarih sahnesine çıkışından başlayıp son Irak Selçuklu Sultanı II. Tuğrul’un dönemiyle de kapanır. Sonradan ilâve edilen bölümde ise H. 590-595 (1194- 1199) yılları arasında meydana gelen olaylar hakkında bilgi verilir. 15. yüzyılın önemli tarih yazıcılarından olan ve Sultan II. Murad döneminde Mısır elçiliği yaptığı bilinen Yazıcızâde Ali, Râhatü’s-Sudûr
420 TL.
Babam iri yeşil gözleriyle aşağıları taramış, o altın sarısı örüklü saçlarıyla prensesler kadar güzel kardeşini aramış, kalbi yerinden çıkacak gibi olmuş. Albina halamın sabahları onu gülerek uyandırması, neşe saçan kahkahaları, mısır tarlasındaki koşuşturmaları, mejid şınahıj diyerek seslenmesi, kulaklarında çınlamış. Allah'ım kardeşimi koru diye dua ediyormuş, birden ellerini yüzüne kapatmış ''Nı orada kardeşim orada atların arasında!'' diyerek tiz bir çığlık atmış “Albinaaaaaa! Kardeşimmm!”Bir Rus askeri
140 TL.
Günlüklerde Bir Ömür dizisinin bundan önceki kitabı Cumhuriyet Yürüyor!, Eyüp Durukan’ın Sovyetler Birliği’ne yaptığı ilk tetkik seyahatinin ayrıntılarını içerir. Eyüp Bey, iki aydan fazla süren (22 Kasım 1925-30 Ocak 1926) bu tetkik seyahati sırasında Moskova ve Leningrad civarındaki askeri depo ve fabrikalardan Türk ordusunun acil ihtiyaçlarını karşılayabilecek silah ve mühimmatı seçer. Bu seyahat neticesinde hazırladığı rapor çok olumlu karşılanır ve Eyüp Bey’in belirlediği silah ve mühimmatın hemen meml
240 TL.
Bozguncu tâifenin baş aktörü olan firavnî sistem; dilediği bölgede, dilediği kitleyi fırkalara bölüp, kitlenin potansiyel enerjisini azaltarak yönetimini kolaylaştırmak ister. Bunu yaparken de fırkalara böldüğü toplulukların içerisinden birini ya da birkaçını destekleyerek diğer topluluğu ezer. Bu mantık çerçevesinde firavnî yapı bozgunculuk, fitne, kırdırma işleminde kullanabileceği herhangi bir şeyi böleç olarak kullanmaya namzettir. Bütün yardımcı aparatları ve altyapı çalışmalarıyla mevcut böleçlerini g
160 TL.
Sultan Mahmud zamanında büyük bir imparatorluk haline gelen Gazneliler, bütün Türk-İslam Devletleri gibi zamanlarının Abbâsî Halifelerine bağlı ve onların temsil ettikleri Sünnî İslam mezhebi-nin hâmîsi ve savunucusu olmuşlardır. Kendinden önceki Türk ve İslam devletlerinin özelliklerini almış daha sonra da bunları Büyük Selçuklu İmparatorluğuna devretmişlerdir. Gazneliler denince akla gelen isim olan Sultan Mahmud zamanında, ilmî faaliyetler en yüksek seviyeye ulaşmıştır. Pek çok edip, yazar, âlim, sanatkâ
80 TL.
XII. yüzyılın ilk çeyreğinde Suriye ve Irak’ın iki önemli şehri olan Halep ve Musul, istikrarsızlıklar ve çaresizlikler içinde kıvranıyor, Haçlı tehdidi, kıskançlık ve hakimiyet mücadeleleri bu iki şehri derin acılarla sarsıyordu. XII. yüzyılın ikinci çeyreğinden itibaren bu şehirlere vali ve atabeg olarak sahip olan İmâdüddin Zengî, sanki ateşten bir gömlek giymişti. Bölgede birliği sağlamadan Haçlılarla mücadele edilmesinin yanlış olduğunu edindiği tecrübelerden çok iyi bilen Zengî, Franklar karşısında de
80 TL.
Tükendi
Sıralama : Göster :
Toplam 167 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2