Sonucu Daralt
Kategori
(x)Mektup - Günlük
Yayıncı Kategori
Etiketler
Yayıncı
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 134 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
Allah’ım! Tam da buz tutmuşken bir cemre düştü yüreğime ve ben kendime gelmeye, ısınmaya başladım. Bana verdiklerini, benimle karşılaştırdıklarını, beni koyduğun yeri seviyorum. Yanlış yaptığımda beni muhatap almanı, yoluma engeller koyup doğruya dair mesajlar vermeni, beni kendime getirmeni seviyorum. Allah’ım, bana nefsimi ve şeytanımı tanıt, beni egomla ve karanlık taraflarımla yüzleştirip onlarla baş etme gücü ver. Beni iyileştir. Fark ettim ki, ben hiç kendimi sevmemişim. Yalnızca kendisine tutkuyla ba
150 TL.
Hayatı boyunca, dünyanın her yerinden kendisine danışan herkese yol gösteren, bu yolda hiçbir fedakârlıktan çekinmeyen Hamidullah Hoca’nın bendenize yazmış olduğu mektuplardan muhafaza edebildiklerimi, onun insanlara hizmet yolundaki titizliğini, ilmi duyarlılığını, hakşinaslığını, centilmenliğini, Müslüman nesillere örnek olması için neşretmeyi uygun gördük. O hayatta olsaydı, buna müsaade eder miydi, bilmiyorum. Belki de müsaade etmezdi. İnşaallah bu hareketimden dolayı bana incinmez, benle onun arasındak
350 TL.
“II. Meşrutiyet devrinin son derece renkli simalarından biri olan Rıza Tevfik, özellikle 1922-1943 yılları arasında Amman ve Cünye’de (Lübnan) geçirdiği sürgün yıllarında aile fertleriyle birlikte dost, akraba, arkadaş ve tanıdıklarına yüzlerle ifade edilebilecek sayıda mektup yazmış, aynı şekilde kendisine de yüzlerce mektup gönderilmiştir. Rıza Tevfik’in, yaşadığı dönemin sanat-edebiyat, kültür ve siyaset hayatında oldukça geniş bir çevresi bulunması dolayısıyla, bunların birçoğu devrin tanınmış şahs
300 TL.
Türk edebiyatında en uzun süre günlük tutan kadın yazar unvanına sahip Şair Nigâr Hanım’ın günlüğünün ilk sekiz defteri, Zeynep Berktaş’ın titiz çalışması ve Nazan Bekiroğlu’nun önsöz ve notlarıyla gün yüzüne çıktığında geriye kalan defterlerle ilgili çalışmanın da kısa süre sonra okurla buluşacağı vurgulanmıştı. Elinizde tuttuğunuz eserle mevcut günlüklerin yayını tamamlanıyor. Nigâr Hanım’ın son dönem günlükleri olarak niteleyebileceğimiz Günlük II, 20 Ocak 1894 ilâ 19 Mart 1918 tarihleri arasında tutulmu
350 TL.
Eserler içerisinde hangi eser edebî değere sahiptir? Benim beğendiğim, onun beğendiği, herkesin beğendiği… Belgeler içerisinde hangi belge değerlidir? Üç beş sene saklanacaklar; on sene, yüz sene, bin sene saklanacaklar… Ya el ilanları, satış ilanları, ölüm ilanları, reklamlar, davetiyeler, sloganlar, kapı arkası yazıları… Tabii dili yansıtanlar? Bunlar değerli görülüp saklanmalı mı? Her şey saklanırsa geçit vermez çöp dağları oluşmaz mı? Yazmazsak bilgi ölmez mi? Ya neyi yazmalı, neyi saklamalıyız? Ne
150 TL.
Türk edebiyatının velut kalemlerinden hâce-i evvel Ahmed Midhat Efendi ile, henüz 18 yaşında iken yazdığı şiirlerle kendisini gösteren ve güzelliğiyle şöhret bulan şair Fıtnat Hanım arasında 1870'li yılların sonlarında tutkulu bir aşk yaşanır. Taraflar aşklarını, karşılıklı şiir ve nazirelerini de içeren mektuplarla dile getirirler. Ahmed Midhat Efendi'nin oğlu Galib Midhat, yazılışlarından otuz yıl sonra (1908) babasının arşivinde bulduğu mektupları 1928'de Akşam gazetesinde tefrika eder. Yazışma ve bulu
120 TL.
A.G. Sayar"da belirginleşen sübjektif-objektif alan dengesinin oluşmasında saf eleştirel mizacı ve 'put kırıcı· mirasıyla hak sahibi bir isim olan Terence W. Hutchison üzerine 2012 yılında yayınlanan Filozof-İktisatçı: Terence W. Hutchison kitabı, Türk talebenin İngiliz hocasına ilim yolundaki bağlılığının yanı sıra kendisiyle kalbi bir boyutta buluştuğunun da bir tescilidir. T.W. Hutchison'ın hayat hikayesinin en uzanılmadık, belki ikincil öneme sahip noktalarına bile söz konusu eser göndermelerde bulunurk
190 TL.
Politik ve sosyal anlamda çok sayıda sarsıntıyı büyük yıkımlarla geçiren 20 yüzyıl Müslüman dünyasının ileri çıkan figürlerinden Zeyneb Gazâlî, ömrünü ilmî gayretlerinin yanı sıra davet-irşad çalışmalarıyla da geçirmişti. Hayatının son demlerinde gençlerle arasındaki mektuplaşmaları onun için ömrünün meyvelerini topladığı yoğun bir ilgi devresi olduğu kadar aynı zamanda yeni neslin sorunlarından uzak kalmadığı davet çalışmalarını sürdürmesi için de bir vesileydi. Elinizdeki eser, sadece ülkesinde değ
100 TL.
Daha önce beş cilt olarak yayınlanan ve okurları tarafından yıllarca takip edilen Hekimoğlu İsmail´in Derdimi Seviyorum kitabı yeniden derlenerek yeni kapak tasarımı ile tek ciltte satışa sunuldu. Derdini seviyorum demek isteyenlere Recep Şükrü Apuhan ve Erkan Kavaklı´nın katkılarıyla, Hekimoğlu İsmail´in farklı zamanlarda farklı kişilerle yapmış olduğu sohbetleri, ilim ve sanatla yoğrularak, birçok konuda istifade edilebilecek bir dizi ortaya koyulmuştu. Defalarca baskısı yapılan ve beş ayrı kitaptan o
175 TL.
Sevgili Vefakâr Kadınım, mektup yazmayı çok seven Rıza Tevfik'in eşi Nazlı Hanım'a yazdığı mektuplardan oluşmaktadır. Eserde Londra, Camb­ridge, Budapeşte, Lozan, Lyon, Zürih, Versailles, Vichy ve Bale gibi Avrupa şehirleriyle, 1922 yılında Türkiye'yi terk ettikten sonra gittiği Selânik, Kahire, Halep, Ku­düs ve Amman'dan yazılmış 150 mektup bulunmaktadır. Mektupların bir kısmı 1920 yılında büyük oğlu Said'i tahsilini sürdürmek üzere götürdüğü Cambridge'den ve Sevgili anne! hitabıyla onun ağzıyla yazılmıştı
280 TL.
Ünlü roman yazarı R. dağlara yaptığı üç günlük huzurlu gezinin ardından sabah çok erken saatlerde Viyana'ya dönüyordu. Tren garında aldığı gazetenin sayfalarını rastgele karıştırıyordu ki, o günün tarihini görünce bugün doğum günü olduğunu hatırladı. İçinden kırk birinci yaşım, diye geçirdi. Ne haz ne de mutluluk duymuştu. Öylesine sıradan bir gündü işte. Gazetenin sayfalarına rastgele göz attı ve bir arabaya binerek evinin yolunu tuttu. Kapıyı açan uşak, o yokken gelen iki ziyaretçiyi ve gelen birkaç tele
45 TL.
Yazarın, 1930'lardan 1980'lere kadar fasılalarla yazdığı, Yozgat'ı ve Yozgatlıları anlatan eseri. Yozgat efendiliğinin sembolü olmuş kâmil insanların portreleri eşliğinde renkli bir Yozgat envanteri... Çapanoğlu'ndan başlayarak insanı merkeze alan, siyasi hadiseleri ironiyle yorumlayan farklı bir Yozgat Tarihi... Ahmed Hamdi'den hiç etkilenmemiş olsa da Anadolu şehir kitapları arasında Yozgat'a mutena bir yer ayırmıştır. Mahalli gazetelerde iki kez tefrika edilen fakat hak ettiği alakayı göremeyen bu yazıla
100 TL.
Ahmed Güner Sayar, yüksek tahsil için gittiği İngiltere'de hocası Süheyl Ünver'in tavsiyesi ve yönlendirmesi üzerine Yusuf Mardin'le tanışmış ve bu tanışıklık Mardin'in görev için ABD'ye gitmesiyle bir mektuplaşma sürecini başlatmıştır. Yusuf Mardin'in emekliliğinin ardından İngiltere'ye yeniden yerleşmesi ve Ahmed Güner Sayar'ın Türkiye'ye dönmesiyle birlikte devam eden mektuplaşmalar, yirmi beş yıllık geniş bir zamana yayılır. Sayar'ın İngiltere'de olduğu dönemde söz konusu mektuplar aracılığıyla Mardin'
160 TL.
Acar Hafiye'nin yeni görevi, yıllık panayırdaki Mavi Atlıkarıncanın esrarını çözmek. Sadece küçük çocukların bindiği atlıkarınca zaman zaman tehlikeli hızlara ulaşıyor. Yapılan araştırmalar sonucu kablolarla oynandığı ortaya çıkıyor. Artık Acar Hafiye'nin tek hedefi gece gündüz çalışıp bunu yapanları yakalamak.
10 TL.
Tükendi
Kafka'nın babası Hermann Kafka'ya Kasım 1919'da yazdığı bu mektup, alıcısına hiçbir zaman ulaşmadı. Yazarın yapıtlarına ve esin dolu dünyasına adım atmak için mükemmel bir giriş metni olan mektup, aynı zamanda 20. yüzyıl edebiyat tarihinin büyük itiraflarından biri sayılabilir. Kafka, suçlayıcı bir tonla hafif bir ironinin birbirine karıştığı mektubunda, babası tarafından kabul görme talebini dillendirir. Aslında babasıyla arasındaki yabancılaşma ve iletişimsizliği, yapıtlarının çoğunda kendine mesele edind
30 TL.
Yazmayı özlüyorum. Çölde içi kavrulan bir insanın suya hasreti gibi bir şey bu. Yazmak, bütün dış mekanlarda olanların, derlenip toparlanıp, bir yumak şeklinde ve en ağır yalnızlığında önüne konması da onun için özlüyorum belki. Kendi kendime oluyorum. Ve evet, kendi kendime. İyi ki bu sözcük hala var! Bazı kimselerden de duyuyorum. Hayatın doğal akışı içinde bir olayı anlatırken diyor ki: Kendi kendime düşündüm. Demek ki hala kendi kendine düşünenler var. İçine eğilenler var. Ne güzel!
187 TL.
Yeni Türkçe deki hatıra türünün en yetkin örneklerinden biri olan Yaşamak, toplumsal olarak bir ışığa dönüştürmek istediğimiz acıya, bireysel bir dünyada aydınlık sağlamaktadır. Zarifoğlu, çevremizde gelişen olayların gözümüzü yorduğu ve bizim, hayatın bütünsel akışıyla olan bağlarımızı güçlükle koruduğumuz dönemde, o bağlara canlılık veren birkaç şairimizden biridir. Yaşamak, şiirindeki derinliğin yol açtığı açılım getiren ve şaire ait iç dünyanın zenginliğini gözler önüne seren bir eserdir. Şair, yaşama
160 TL.
Yarım asırlık hocam ve hala Baba, şu söylediğiniz olayı, ya da Arapça, Farsça, Soranice, Kürtçe, Türkçe beyti bir daha tekrarlar mısınız? diyerek kaleme almaya devam ettiğim Üstadım / Pederim Sadreddin Hoca´nın hayat hikayesini ihtiva eden bu kitabı, değerli ağabeyim, samimi dost Prof. Dr. Hulusi Kılıç beyin ısrar ve tahrikleri sayesinde yazdığımı bir şükran borcu olarak ifade etmeliyim. Hulusi be, zaman zaman babamla vaki görüşmelerinde kitapta geçen kıssaların, beyitlerin bir bölümünü dinlemiş ve dilenm
165 TL.
Söz konusu ettiğim Bir Devir; binyılın batıdan bakınca çok iyi, doğudan bakınca çok kötü finali denilmeyi hak eden yirminci yüzyılıdır. Bir Şahit; bu devrin neredeyse başından sonuna önemli gelişmelerin tam ortasında hayatını sürdürmüş olan Babam Melle Sabri'dir. Onun hayatı bu devrin, bu devir onun hayatının hülasasıdır adeta... Onun için biri olmadan diğeri eksik kalmasın diye ikisini birlikte anlamak ve anlatmak istedim. Dünyaya yapay Suriye sınırının iki yakasında geçen hayat tecrübesi ve okuduklarını
165 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 134 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1