Sonucu Daralt
Kategori
(x)Roman - Aşk / Macera
Yayıncı Kategori
Etiketler
Yayıncı
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 63 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Sarı mendilde hazan, mavi oyada umut... Aşk gönül savaşıdır, vuslat diyorsan kazan... Kendini ne kadar tanıyorsun? Sonu belli olan bu hayat yolculuğunda, kendini tanıyamamışsa, başka neyi tanıdığını iddia edebilir ki insan? *** Tarık Akarsu, küçük yaşta annesini kaybetmiş, yanlarında yetiştiği ve aile olarak gördüğü arkadaşlarıyla bir dünya kurmuştur kendine: Aysima, Maya, Füruzan, Âsım... Küçük yaşta yüreğine ektiği Aysima, büyüdükçe bir sevda filizi verir gönlünde. Sevdasını yıllar boyu içinde büyütür de
270 TL.
Servet-i Fünûn estetiğine bağlı romancılardan biri olan Safvet Nezihî (Ömer Lütfi) 1871 yılında doğmuştur. Galatasaray Lisesi'ni bitirmiş, Manastır ve Adana'da idadi müdürlüğü görevinde bulunmuş, eşi ve kızının ölümü üzerine İstanbul'a dönerek yayın dünyasına girmiş, Musavver Fen ve Edeb dergisini çıkarmış fakat hayatı boyunca karşısına çıkan birçok imkânı hakkıyla kullanamamıştır. Bir süre Bakırköy Hastanesi'nde Doktor Mazhar Osman'ın himayesinde tedavi görmüştür. Taksim Arsaları Şirketi'nde idare meclisi
190 TL.
Hepsi bir aşk hikâyesi Gökkuşağından ormanlar dikiyorum şimdi Bütün renkleri geri getirmeye geliyorum Ölümümle yaşamımı geri getirmeye geliyorum Cennette seni bekliyorum Belki dirilir gönlümün yalnızlığı Hepsi bir aşk hikâyesi Akhisar'ın zeytinyağı tüccarlarından birisinin kızı olan Hilal, şizofrendir. Bunun öğrenilmesinden çekinen ailesi, tedavi için onu İstanbul'a gönderecek ve şifa arayacaktır. Uzun süre kaldığı akıl hastanesinden Akhisar'a döndüğünde ise Hilal, ailesinin onu evlendirme baskısıyla karşı
180 TL.
Bir aşk kaç kişinin hayatını değiştirebilir? Arzularının peşinde koşarken savrulup duran hayatlarını, gerçek bir aşka yürüyerek dindirmek isteyenlerin, hem kendini hem sevdiklerini yakan insanların hikâyesi... Yaptıklarının neye mal olduğunu anlayınca çıldıran bir baba. Ahirete kalan bir aşk Aşklar, ümitler, hayal kırıklıkları ve çırpınışlar içinde birbirine tutunmaya çalışan benliklerin hemen yanı başımızda olduğunu gösteren bir roman Nurullah Genç'in yıllardır yeni baskısı yapılmadığı halde eskimeyen,
180 TL.
"Sizce aşk nedir?" "Kaybetme korkusu." "Âşık oldunuz mu hiç?" "Karasevdalıyım ben!" "Adını söyleyebilir misiniz o her kimse?" "Maneviyat, ahlak, yere düşürülmeyen bayrak ve sınırları aşılamayan özgür göğsünü kendisi için siper eden topraklar..." "Yanılmıyorsam ben size aşkı sormuştum!" "Siz vatanı elinden alınıp sürgün yaşayanların hallerini görmüş müydünüz hiç?" Kahır gözlerinde donup kalmıştı. "Vatanı olmayan insanların gönül tezgâhında aşk dokunmaz..." Son Kale, Türkiye'nin içinden geçtiği zorlu süreci
225 TL.
Say ettim; yalnızlıkta, acizlikte, çaresizlikte... Say ettim; tevekkülde, teslimiyette, rızada... Say ettim; nefiste... kalpte... ruhta... aşkta... sükûnda... Nefisten kalbe, kalpten nefse say ettim... Döktüm tüm çakıl taşlarımı... Gözyaşlarımın verdiği serinlik ruhumu biraz ferahlatmıştı. Tüm cesaretimi toplayıp bakışlarımı yavrumun olduğu yere doğru uzattım. O da ne? Gözlerime inanamadım. Kupkuru çölün ortasında bir ananın gözyaşları rahmet, kanayan yüreği kaynak olmuştu. Bu su, kızgın çölde ana
135 TL.
Farklı inançlara sahip kalplerin ortak gönüllerde buluşmasının hikâyesi bu... Bambaşka dünyalara ait insanların kesişen kaderleri... Gerçek huzurun ve aşkın peşinde beşerî aşkın manevi aşkla karşı karşıya gelmesi... Yıllara yayılan hazin bir ayrılık hikâyesi ve arayış içindeki kalplerin İslam'la tanışmasına vesile olan olaylar... Elliyi aşkın eseriyle Türk edebiyatının en üretken yazarları arasında yer alan Ahmed Günbay Yıldız, Leyla Yokuşu'nda farklı dünyalara ait insanların aşkın peşinde kesişen yollar
190 TL.
Yüz binlerce okura ulaşan Merve Özcan'dan, "Haramdan Sakın" serisinden sonra heyecan, aksiyon ve aşk dolu yeni bir seri..."Tan Yeri" Ezelden beri çekişen iki gücün ortasında kalmış, tüm imkânları kısıtlı bir bölgeye mahkûm Ateşoyuk halkının yarı fantastik yarı rüyalı hikâyesi... Savaşlar, iki kutbun mücadelesi, geçmişten gelen bir efsane, unutkanlıklarla bezeli bir ömür ve aşk... Helya'nın zaman zaman içine sürüklendiği unutkanlıklarının arasında ve Arsıl'ın kendi gerçeğine rağmen adaletsizliklerin karşında
92.5 TL.
Tükendi
Dünyalı biriyim sadece. Ne kendimi bilmişim, ne de kendimden geçmişim. Yolcuyum. Yolum, uğrak yeri olmayan herhangi bir yer değil, akışında giden hayatın içinde, sessiz gölgeliklerin durgun sularında boğulmak üzere konaklamak zorunda kaldıktan sonra devam ettiğim yer. Ne çok acılar var, ne çok sevda artığı birçok cümle... Ne çok sen var dünyada, ne çok ben... Şimdi elimde bir asa, nereye gittiğini bilmeyen bir yolcuyum, umman olan yalnızlığımın tam da ortasında; çaresiz, bedevi ve hayattan kalan birkaç parç
270 TL.
"Sevgili Mervin! Şimdi hayatta mısın, bilmiyorum. Bu satırları okuyorsan yaşıyorsun demektir. Senden hiç haber alamayışım umudumu azaltıyor. Defterini bırakmakla büyük bir sorumluluk yükledin omuzlarıma. Okuduktan sonra sana olan sevgim hayranlıkla birleşti. Haklısın, bu ibretlerle dolu hayatı herkes bilmeli. Hikâyeni hem yaşıyor hem de anlatıyorsun kitapta. Hayatta dostumdun, bu eserde kahramanım oldun, ömrünün her yılı asra bedel bir kahraman!"
100 TL.
12 Eylül'ün darbesini yemiş bir aile. Cezaevinde idamla yargılanan bir abi, geçirdiği felçten sonra yok hükmünde bir baba ve bu iki acı arasında kalakalmış bir anne. Ve ailesini derleyip toparlarken unutulmuş, ihmal edilmiş bir genç adam; Sarp. Acılarla, kayıplarla geçen gençlik yıllarından sonra, hangi pusula Sarp'a çıkış yolunu gösterecek? Bir yanda hiç ummadığı bir anda hanımeli kokularıyla hayatına giren bir rehber, Kıymetlim dediği Ustası. Bir yanda kendini de Sarp'ı da aşkla yakan bir kartal
250 TL.
Kırgınlıklarımızı süpürdüm bu gece, kırmızı naylon bir kürekle attım sokaktaki en kıyı köşeye. Sonra çocuk yanlarımızı düşündüm. Yıllar geçtikçe yontulan cesaretimizi ve bir yaş daha büyüyen pişmanlıklarımızı peşi sıra... Sonra sen geldin aklıma, haytaca gülüşün geldi. Olur, olmaz şeylere öfkelenişin, seviyorum be işte anlasana diye lafımı kesişin! Birlikte gülümsediğimiz o eski anılar geldi gözümün önüne. Nasıl karşılıksız sevip sevildiğimiz? Kaçamak bakışlarımız ve o ilk heyecanımız. Ölesiye duyduğumuz
270 TL.
Tükendi
Toprağa düşmüş bülbül ve gülü yan yana görenler gözyaşlarına mâni olamamış. Bu sırada nur yüzlü aksakallı bir ihtiyar gelmiş. Bunlar kaçıncı bülbül ve gül birbirinin sonu olan? Birlikte ebedi sevgiliye koşmak yerine birbirinin yolunu kesen, ölümüne sebep olan... Âdem aleyhisselâmdan bugüne kaç milyar gül ve bülbül birbirinin helakine, sonsuz felakete sürüklenmesine sebep oldu? diyerek bülbül ile gülü yan yana kara toprağın bağrına emanet etmiş. Kendisini seyredenlere dönmüş ve Bülbül ve gül... Hakiki ve ebe
190 TL.
Kireç badanalı bir duvar ve duvarın ortasında mavi demir bir kapıyla birbirinden ayrılan kız ve erkek yurdunda başlayan bir macera... Bu binaları ilk defa görenlerin ilk izlenimleri Bu binalarda suçlu çocuklar kalıyor algısıydı, çünkü bütün pencerelerde demir parmaklık vardı. Üstelik yurt çocukları da kendilerini böyle, suçlu zannediyorlardı. Zira yüce Yaratıcı onları buraya gönderirken diğer çocukları ebeveynlerine emanet ettiği için anneli-babalı çocukları Yaratıcının daha çok sevdiğini düşünüyor, o çoc
145 TL.
an Yeri - Zifir, "Haramdan Sakın" serisiyle yüz binlerce okura ulaşan Merve Özcan'ın kaleminden uzun zamandır beklenen yepyeni bir soluk. Birbirine düşman iki halk ve zamandan, dünyadan soyutlanmış, kısıtlanmış, dışlanmış bir bölge; Ateşoyuk. Ve bu toprakların şahit olduğu savaş, efsane, kan, aşk ve kaybın hikayesi. Bir orman vardı. Adamı gizler, kadını saklar, dalları arasına gecenin zifirini sarardı. Kadın adamı bir okla vurur ama yine kendini yaralardı. Zihnindeki eksikleri adamın izleriyle yamar, sonra
250 TL.
Dinmek bilmiyor aşkımızın ağrısı. Nasıl dinsin? Yarım yüzyıl dolu bir nehir gibi aktı; aka aka birikmiş bir deniz oldu aşkımız, ve.. sonunda, nasıl oldu bilmiyorum, aşkımızın denizini koruyan baraj çöktü, ve sensiz, ben aşkımızın taşmış suları dibinde kaldım. Boğulmuş değilim; yalnız suların altındayım. Üstümde bütün bir deniz, bütün bir dünya. Kimse görmüyor beni. Kimse duymuyor sesimi; ben kendim de duymuyorum kendi sesimi. Eskiden gün günü tekrarlanan nağmelerim, boğula boğula ve sessizce ölü balıklar gi
100 TL.
Aşk sabır, aşk vefa, aşk hoşgörü ve sadakat... Aşk mutluluğu bekleyen gönüllerin özlem bestesini yapan kutsal bir dua... Aşk gurur ve kalpten silinmeyen duygularla ebediyete yazılan teslimiyet mektubu... Şayet aşkın vuslat varsa hayatın en anlamlı süsü olur. Ayrılık varsa susan gönüllerin sır kasasında toprağa düşen kaderi olur... Bir taşra hikâyesi bu... Yıllara yayılan, gelecek kuşaklara dokunan hazin bir aşk... Kan davasının yıktığı yuvalar, ayırdığı gönüller... Gerçek huzurun, barışın ve aşkın peşinde
260 TL.
Sakınılan bir bakışla başlayan Gözlerini Haramdan Sakın yolculuğunun okyanusvâri rüzgârı Yüreğini Haramdan Sakın'la esmeye devam ediyor... ... Artık buradaydı Betül, ulaşılmaz dediği adamın o çetin sınırlarının hemen dibinde... Yakınındayken daha sert esen Ömer'in rüzgârı artık Betül'ü daha fazla sarsıyor fakat o huzurlu serinliği de daha özel hissettiriyordu. Aralarındaki onca mesafeden geriye kalan sınırları aşmanın neler getireceğinden ikisi de habersizdi. Fakat bir gerçek vardı; artık o rüzgârda sav
280 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 63 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2