Sonucu Daralt
Kategori
(x)Roman - Türk Klasikleri
Yayıncı Kategori
Etiketler
Yayıncı
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 341 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4
kızı olan Sabite, akrabalarının çevirdiği miras entrikalarıyla sefaletin pençesine düşer. Yaşadığı tüm sıkıntılara rağmen ilkelerinden ödün vermeyen genç kadın, dostlarıyla beraber uzun ve zorlu bir hak arama mücadelesi başlatır. Yayımlandığı dönemde büyük yankı uyandıran Sefalet, çaresizliğin olduğu kadar sağlam bir kadın dayanışmasının da romanıdır. Sırpçaya da çevrilen roman Saint Sava ödülüne layık görülmüştür. Emine Semiye (1868-1944) Emine Semiye tarihçi, devlet adamı ve hukukçu Ahmet Cevdet Paşa ile
280 TL.
kızı olan Sabite, akrabalarının çevirdiği miras entrikalarıyla sefaletin pençesine düşer. Yaşadığı tüm sıkıntılara rağmen ilkelerinden ödün vermeyen genç kadın, dostlarıyla beraber uzun ve zorlu bir hak arama mücadelesi başlatır. Yayımlandığı dönemde büyük yankı uyandıran Sefalet, çaresizliğin olduğu kadar sağlam bir kadın dayanışmasının da romanıdır. Sırpçaya da çevrilen roman Saint Sava ödülüne layık görülmüştür. Emine Semiye (1868-1944) Emine Semiye tarihçi, devlet adamı ve hukukçu Ahmet Cevdet Paşa ile
50 TL.
Hayal oyunu /Ellerindi ellerimden tutan /Ellerimdi ellerinden tutan... /Bıraktığı anda ellerimiz ellerimizi /Gökyüzüne vuracaktı gölgeleri ellerimizin /Kimbilir kaç martılar halinde... /Bir masada karşı karşıya /Seyrederken dudaklarını senin, /Dile gelmiş ilk Türkçeydik... /Henüz başlamış külrengi bahar, /Ne savaş, ne barıştık biz... /Bu dünyaya yeni gelmiş bir diyar /Manolyaya gece konmuş kumrular... * Bahariye *Hal Çaresi *İntihar *Üç Çiçekle Estetika *Ölemsiz *Rabia Hatun’un Uçan Halısı *El Tutuşa Tut
64 TL.
Hayal oyunu /Ellerindi ellerimden tutan /Ellerimdi ellerinden tutan... /Bıraktığı anda ellerimiz ellerimizi /Gökyüzüne vuracaktı gölgeleri ellerimizin /Kimbilir kaç martılar halinde... /Bir masada karşı karşıya /Seyrederken dudaklarını senin, /Dile gelmiş ilk Türkçeydik... /Henüz başlamış külrengi bahar, /Ne savaş, ne barıştık biz... /Bu dünyaya yeni gelmiş bir diyar /Manolyaya gece konmuş kumrular... * Bahariye *Hal Çaresi *İntihar *Üç Çiçekle Estetika *Ölemsiz *Rabia Hatun’un Uçan Halısı *El Tutuşa Tut
160 TL.
Tükendi
İstanbul’un bir paşa konağında doğacak bebek için sütanne aranır. Anadolu’nun bir köyünden getirilen, yeni doğum yapmış Selime, beraberinde kırk günlük oğlu Salih’le konağa alınır. “Küçük Paşa” olarak çağırılan Salih yedi yaşına kadar burada, Büyük Paşa’nın oğlu gibi yaşar, ta ki paşanın ölümüyle kapı önüne konana dek. Hiç tanımadığı köyüne, doğru dürüst hatırlamadığı anne babasına dönen Salih’i eziyet dolu günler beklemektedir... Ebubekir Hâzım Tepeyran Küçük Paşa’da köy-kent uçurumuna, köylerdeki eğitimsi
240 TL.
Ahmet Efendi ile Hulusi Efendi, Fransız Tiyatrosu’nda sahnelenen bir oyunu izlemek üzere gittikleri Beyoğlu’nda fazlaca içip sarhoş olur, geç saatte yağmur bastırınca geceyi geçirmek için bir geneleve giderler. Ahmet Efendi’nin karşısına çıkarılan kız “henüz 17 yaşındaki” Kalyopi’dir. O geceyi izleyen günler, hem Kalyopi’nin hem de Ahmet Efendi’nin hayatını tümüyle değiştirecektir… Tanzimat Dönemi eserlerinde “ahlaksız kadın” tiplemesine çoklukla rastlanır. Ancak bunlar, genellikle erkek başkişisini yolunda
260 TL.
Namık Kemal için tiyatro, halka doğrudan ulaşabilmesi bakımından oldukça önemli bir türdür. Vatan yahut Silistre oyununda da vatan sevgisini türlü duygularla çarpıştırıp nihayet hepsinden üstün çıkararak halka vatan fikrini ve sevgisini aşılamak ister. Kırım Savaşı’nın yaşandığı yıllarda Zekiye ve İslam Bey arasında yeni başlayan aşk, İslam Bey’in cepheye gitmesiyle beklenmedik bir hal alır. Zekiye İslam Bey’in ardı sıra erkek kılığına girerek Silistre savunmasına katılır ve böylece savaş meydanında aşkın
120 TL.
“1953’te Sait Faik, ikinci Türk olarak, Amerika’daki Uluslararası Mark Twain Derneği’nin onur üyeliği payesini aldı. Bu kadarı küçük bir haber olarak gazetelerde çıktı çıkmasına ama, sanatçılar gazete sütunları için pek çekici konu değildi. Oysa bundan önceki Mark Twain üyeliği ilk Türk olarak Atatürk’e verilmişti. Şimdi ikinci Türk de Sait Faik oluyordu. Aradan yıllar geçti, bugüne kadar başka hiçbir Türk bu onura layık görülmedi.”
70 TL.
“1953’te Sait Faik, ikinci Türk olarak, Amerika’daki Uluslararası Mark Twain Derneği’nin onur üyeliği payesini aldı. Bu kadarı küçük bir haber olarak gazetelerde çıktı çıkmasına ama, sanatçılar gazete sütunları için pek çekici konu değildi. Oysa bundan önceki Mark Twain üyeliği ilk Türk olarak Atatürk’e verilmişti. Şimdi ikinci Türk de Sait Faik oluyordu. Aradan yıllar geçti, bugüne kadar başka hiçbir Türk bu onura layık görülmedi.”
220 TL.
Düşlenen, tümüyle düşsel olan sevgililer, topu topu üç geceye sığdırılan, doyasıya yaşanamayan aşklar, gözlerinden yıldız rüzgârları geçen sevgililer, Paris sokakları, limanlar, yolculuklar, deniz insanları... ve Anadolu. Uzun havalar, halk türküleri... Sisler Bulvarı’yla başka dünyalara doğru yolculuğa çıkacağız biz de, Emperyal Oteli’nde üç gece kalacağız, biraz mehtabı içeceğiz, içimizde isyanlar çıkacak ve Sisler Bulvarı’nda öleceğiz... *Başka Yerde Olmak /Şâhâne Serseri /Başka Adam /Bir, Üç ve Beş /Esk
220 TL.
Düşlenen, tümüyle düşsel olan sevgililer, topu topu üç geceye sığdırılan, doyasıya yaşanamayan aşklar, gözlerinden yıldız rüzgârları geçen sevgililer, Paris sokakları, limanlar, yolculuklar, deniz insanları... ve Anadolu. Uzun havalar, halk türküleri... Sisler Bulvarı’yla başka dünyalara doğru yolculuğa çıkacağız biz de, Emperyal Oteli’nde üç gece kalacağız, biraz mehtabı içeceğiz, içimizde isyanlar çıkacak ve Sisler Bulvarı’nda öleceğiz... *Başka Yerde Olmak /Şâhâne Serseri /Başka Adam /Bir, Üç ve Beş /Esk
130 TL.
Size, bize, “mevcutlu” götürülen, az sonra karısından ayrı düşecek olana, Beyoğlu’nun arka sokaklarında çamurlara bata çıka yürüyene, karanlık odalarda kendini arayana, “eksik” sevene, dövülmüş halini kimseler görmesin isteyene, cam yeşili etek giyene, sonbahar uğultusu duymamış olana bakıyor Attilâ İlhan, bakıyor ve onlardan, sizden, bizden şiir yapıyor. İlk kez 1962’de basılan Belâ Çiçeği’nde onun, kendine, hayatından şöyle ya da böyle gelip geçen insanlara, dostlarına, sevgililerine, sokaklara, meydanlar
140 TL.
Size, bize, “mevcutlu” götürülen, az sonra karısından ayrı düşecek olana, Beyoğlu’nun arka sokaklarında çamurlara bata çıka yürüyene, karanlık odalarda kendini arayana, “eksik” sevene, dövülmüş halini kimseler görmesin isteyene, cam yeşili etek giyene, sonbahar uğultusu duymamış olana bakıyor Attilâ İlhan, bakıyor ve onlardan, sizden, bizden şiir yapıyor. İlk kez 1962’de basılan Belâ Çiçeği’nde onun, kendine, hayatından şöyle ya da böyle gelip geçen insanlara, dostlarına, sevgililerine, sokaklara, meydanlar
180 TL.
Tükendi
Mehmet Rauf’un ilk polisiye romanı Define’de Başhekim Şakir Feyzi’nin başından geçen maceralara tanık oluruz. Erzurum Hastanesi’nde karşısına çıkan yaşlı bir hastasından öğrendiği miras hikâyesiyle soluğu İstanbul’da alan doktor, eldeki şifreli metni çözmeye ve mirasın sahibini aramaya koyulur. Sherlok Holmes ve Arsen Lüpen maceralarının sıkı takipçisi, polisiye roman okuru Doktor Şakir Feyzi, definenin esrarını çözmeye çalışırken türlü belalar ve ölüm tehlikelerinin yanı sıra aşkla da karşılaşacaktır. Meh
140 TL.
Mehmet Rauf’un ilk polisiye romanı Define’de Başhekim Şakir Feyzi’nin başından geçen maceralara tanık oluruz. Erzurum Hastanesi’nde karşısına çıkan yaşlı bir hastasından öğrendiği miras hikâyesiyle soluğu İstanbul’da alan doktor, eldeki şifreli metni çözmeye ve mirasın sahibini aramaya koyulur. Sherlok Holmes ve Arsen Lüpen maceralarının sıkı takipçisi, polisiye roman okuru Doktor Şakir Feyzi, definenin esrarını çözmeye çalışırken türlü belalar ve ölüm tehlikelerinin yanı sıra aşkla da karşılaşacaktır. Meh
34 TL.
Sabahattin Ali’nin 1944-1947 yılları arasında yazdığı hikâyelerden derlediği Sırça Köşk, hayatını altüst eden, kendisini ölüme kadar götüren o keskin devrede yaşadığı ve hayatını şiddetle etkilemiş olayları da yansıtmaktadır. Ayrıca Sinop Cezaevi’nde karşısına çıkan mahkûmun başından geçenler gibi Rıfat Ilgaz’ın emniyetteki bir sorgusu da bu hikâyelere girmiştir. Sırça Köşk’te biyografik ve otobiyografik parçalarla yazarın kendine döndüğünü söylemek yanlış olmaz. Sabahattin Ali (1907-1948) İstanbul Muallim
220 TL.
Edebiyatımızda birçok yazınsal türde eser veren Ahmet Mithat Efendi’nin Esrâr-ı Cinâyât -Cinayetlerin Sırları- adlı polisiye romanı, olayların akışındaki kurgu ustalığı ve karakterlerinin güçlü bir şekilde canlandırılmış olmasıyla yazarın övgüyü hak eden eserleri arasına girmiştir. Bir genç kızın cesedinin bulunmasıyla başlayan roman, intihar süsü verilerek öldürülmüş ikinci bir kişinin bulunmasıyla sürükleyici şekilde devam ederken, polis şefi Osman Sabri ile Muharrir Efendi’nin işbirliği ve dikkatli takip
280 TL.
Ses
“…Saza vuran eli yavaşladı, gözleri kapandı, boğazı gerildi ve yüzü kırmızılaştı. Biz hayretle onu seyrederken, ince dudaklarının arasından beyaz dişler göründü ve delikanlı aya hitap eder gibi şarkısına devam etti: Ayın şavkı vurur sazım üstüne, / Söz söyleyen yoktur sözüm üstüne / Gel ey hilâl kaşlım, dizim üstüne, /Ay bir yandan, sen bir yandan sar beni.” Sabahattin Ali (1907-1948) İstanbul Muallim Mektebi’ni 1928’de bitirdi. Yozgat’ta ortaokul öğretmenliği yaptıktan sonra Maarif Vekâleti’nin açt
120 TL.
Halas Mehmet Rauf’un kaleme aldığı son romandır. Konusunu İstiklal Savaşı’ndan alan eser özellikle İzmir’in Yunanlılar tarafından işgalinin anlatıldığı ve şehrin bu yıllardaki sosyal yaşamından kesitler aktaran bölümleriyle ilgi çekicidir. Hayatının son döneminde vücudunun sağ tarafına inen felç nedeniyle kitabını zaman zaman eşine dikte ettirerek tamamlayabilen yazar duygusal, heyecanlı ve bazen öfkeli bir üslup kullanmıştır. Mehmet Rauf (1875-1931) İstanbul’da doğan Mehmet Rauf, Soğukçeşme Askeri Rüşti
300 TL.
Kağnı’daki öykülerin ilki hariç diğer on ikisi 1935-1936 yılları arasında yazılmış ve yayımlanmıştır. Sabahattin Ali’nin sistemle anlaşmazlıkları, çatışmaları ve hapishane yaşamı içinde mahkûmlardan dinledikleriyle ilişkili bu öyküler, onun dil ve anlatım bakımından ustalaştığının tartışmasız kanıtıdır. “…Sinop Hapishanesi’ne gönderilmek üzere teslim edilecektim. Bunu okuyunca çöker gibi oldum. Bir deniz kenarında yapyalnız duran bir hapishane gözlerimde canlandı ve içinde bir tek bile tanıdığım olmayan o
180 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 341 kayıt bulunmuştur Gösterilen 60-80 / Aktif Sayfa : 4