Sonucu Daralt
Kategori
Yayıncı Kategori
Etiketler
Yayıncı
(x)Çınaraltı Yayın Dağıtım
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 493 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7
Gök mavisi mi, süt beyazı mı? Sen olsan hangisini seçerdin?Ama Aybüke’nin seçme şansı olmadı. Gök mavisi oğlağı kucağında buldu.Sahi, Gök bir kucağa sığar mıydı?Aybüke sığdırdı işte. Nasıl sığdırdığını merak ediyor musun? Hadi o zaman, Aybüke ve minik dostunun hikâyesine sen de katıl.
100 TL.
Küçük bir çocukken kendisine verilen yavru kaplumbağa ile Alper’in arasında oluşan bağ. Bu küçük kaplumbağanın, Alper’i takip etmek ve onu “Kaplumbağa Diyarı”na yapacağı gizemli yolculuğa hazırlamak üzere görevlendirilmesi…Boyutlar arası geçiş yolu kullanılarak “Kaplumbağa Diyarı”na yapılan seyahat…Alper’in, o gizemli diyarda en büyük teknolojik icadı gerçekleştiren ekip ile tanışması…Kaplumbağa dostlarının; birbirlerine gülümseyerek selam vermeleri, ihtiyacı olanın yardımına koşmaları, birlik ve beraberlik
140 TL.
“Biliyorum kötülüğüne sormadığını. Çoluğun çocuğun var mı, demenin neresi kötü? Fakat derdimi deştin. Ciğerime hançer sapladın. Kabahat sende değil, soruda. Bu soru, bana zor gelir. Kim sorarsa sorsun zor gelir. İnsanlar da inadına bu soruyu sorarlar bana. Kimseye anlatmam. Çoluğum çocuğum, ailem, yuvam, her şeyim vardı. Mutluydum, demem. Sonra yavaş yavaş hepsini kaybettim. Taş olsam erirdim, insandım, dayandım, yaşıyorum demem. Çatlak bilirler beni. Meczup bilirler, deli bilirler. ‘Deli Zülküf’ derler ban
115 TL.
İkona kırıcısı, tere satıcısı şöyle buyurdu: Yorgunum, üşüyorum, kırgın ve kızgınım dostlar. İnsanları hep sevdim. İnsandaki ince ruhu, sanatı, şefkati ve gerçek güzelliği sevdim. Çoğu insanın aksine hayatı tıpkı bir çocuk gibi sevdim. Ben üzgün, dalgın, şaşkın ve yolunu arayan çocukları sevdim. Her çocuğun acısını kendi çocukluğum gibi hissettim. Sonra, kedileri sevdim ben. Tıpkı çocuklar gibi sakarlıkları beni güldürdü. Çocuklar gibi oyunlarına katıldım. Sonra, onların haksız ölümlerine şahit oldum. Çocu
150 TL.
Badem Yağlı Çif Cilalı, gözyaşına ter karışan insanların hikâyesidir. Kalbi kırık çocukların, uyanık memurların, dayısı vali olanlara ders veren bürokratik kumpasların, hasılı Anadolu’da yaşananların hikâyesidir. Bahane aramadan Anadolu insanında açılan yaralara sürülen merhem hikâyeler… İnsanları ateşlere atan sistemin duyarsızlığı karşısında kalbinden geçenleri kâğıda akıtan damlalar, organik hikâyeler… Hayat mı kurgu, kurgu mu hayat? Başından geçenleri “Dur, bir hikâye anlatayım.” aşkıyla kaleme alan yaz
150 TL.
Ey güzel gülüşlerle güzel günlere hamile dua bahçesi! Bahçıvanın suladığı gözlerinden göğümüze taze gül demeti, biraz yeşilli biraz mavili yasemin saksılarında yeniden diplerinden filiz veren umut, umudum! Gidelim ab-ı hayatım. Atlar ve uzaklar bize hayran iken biz, şehre ve çiçeklerin mutfağındaki o ziyafete gidelim. Çay olsun. Tatsız tuzsuz olsa da hayat; bizimki yaşamak, biraz zeytin, bir tutam kaçamak dünya, tam bir fiyaka!
120 TL.
Muhammed Yunus; 1976 yılında deneysel bir çalışma yapmak üzere bir sokağa çıktığında, o bambu sandalyesi yapan kadının aslında bir tefecilik batağının içerisinde debelendiğini görüyor ve cebindeki 27 dolarla 42 kişiye kredi veriyor. Bugün mikrokredi uygulamasından yaklaşık 500 milyon insan istifade ediyor. (Prof. Dr. Aziz Akgül-Türkiye İsrafı Önleme Vakfı Kurucusu) ***** Yapay zekâ ve makine öğrenmesi dediğimiz o noktaya gelene kadar birçok aşamada farklı yöntemleri, metotları ve teknolojileri bir araya ge
190 TL.
Herkesin narsistliğe doğru yöneldiği bu çağda âşık olmak; kendinden başkasına değer verebilme yeteneğinin ta kendisidir. Her satırında aşka bir başka bakacağınız bu kitapta duygularımı paylaştım. Sizlerin de kendinizden bir şeyler bulacağınızdan eminim. İnsan, hayatında “aşk” denilen duyguyu mutlaka yaşamalı. Yoksa bu hayattan geçtim, dememeli. İnsanlığın kıyameti; insanlar sevgiyi, aşkı, merhameti, şefkati kaybettiği için kopacaktır
110 TL.
Bu kitap; çocukları azarlayan, onları yaramaz, huysuz, şımarık diye etiketleyen şikâyetçi yetişkinler ile çocuklarını çok seven, kalbi mutlulukla atsın isteyen annelerin hikâyesidir. Anne Sofya, obur bir gezi severdi. Çocuklarıyla beraber sürekli yeni yerler keşfetmek isterdi. Okyanusun altında, çölün üstünde, gökyüzünün şeffaflığında ya da yeryüzünün betonları arasında… Bu kez gezi listesinde bir orman vardı. Ormanda ise çok tuhaf şeyler oluyordu. Bakalım, bu maceranın sonu nasıl bitecekti? Merak ediyorsa
140 TL.
Emek ve kıymet söz konusu olduğunda bu coğrafyanın insanlarının iki konuda ciddi eksiği/ihmali var: İlki, bir şeyin/kişinin varlığının kıymetini onu kaybettikten sonra anlamak… İkincisi ise sorunun çözümünü, emeğin hakkının teslimini hep ötelemek… Oysa insana, topluma, devlete dair kaybedişlerin telafisi yok. Kaybedilenler bir daha geri gelmez, getirilemez. Çünkü hem kişi hem toplum hem de devlet olarak bu yaşanmışlıklar ve deneyimler biricik ve özel; dolayısıyla tekrar edilemez, tekrar yaşanamaz. Konuya ge
140 TL.
Kaderin çetin yüzünü gösterdiği ancak yazgısına boyun eğmeyen kahramanlar... Çöken bir imparatorluğun ardından kurulan genç cumhuriyet ve onun kuruluş yıllarında yaşanan sorunlar ve yoksulluklar... İstanbul’da bir Rum kızına duyulan masumane bir aşkın 6-7 Eylül Olayları’na kurban oluşu... 60 İhtilali’nin Anadolu insanındaki yansımaları ve seven bir kadının, bir erkeği yeniden inşa edişi... Nihayet 12 Eylül öncesi Türkiye’sinde yazgısına direnen bir ülke ve iki gencin birbirine olan derin ve gerçek aşkı... K
200 TL.
“Ve mizanı (dengeyi) O koydu. Sakın dengeyi bozmayınız.” (Rahman Suresi, 7-8) İnsanoğlu, bir taraftan kendi eliyle oluşturduğu ve “teknoloji” adını verdiği yapay bir hayatın içinde boğulurken bir taraftan da Yaratıcı’nın kendisine sunduğu tabiî hayatı kaybediyor. Oysa asıl ve sağlıklı olan hayat, adı üzerinde tabiî (doğal) olan hayat... Yapay hayat ise insanın yalpalamasının sebebi, fıtrattan (dengeden) uzaklaşmasının aracıdır. Bunun içindir ki Allah’ın yarattığı dünya ile insanın elinden çıkan dünya arası
195 TL.
İnsan hayatında düzenli ve huzurlu bir evlilik kadar iyi, düzensiz ve huzursuz bir evlilik kadar da kötü bir şey yoktur. Ne ondaki huzuru hiçbir şey doldurabilir ne de ondaki huzursuzluğu hiçbir şey giderebilir. Evlilik hayatında rahatlık parayla satın alınabilir ama ondaki huzur parayla satın alınamaz. Evlilik; eşlerin karşılıklı olarak, “Hayatına girmeyi, ona ortak olmayı kabul ettim.” demeleri ve bunu karşılıklı olarak onaylamalarıdır. Eşlerin birbirine, “Sen bana, ben sana; biz birbirimize emanetiz. A
220 TL.
Sultan Alparslan, iç karışıklık ve isyanlara son vererek dağılma sürecine giren Büyük Selçuklu’yu kardeş kanı dökmeden yeniden toparladı. Sonrasında yönünü batıya döndü ve Malazgirt Meydanı’nda 50 bin kişilik inanmış, yiğit yoldaşı ile Romanos Diogenes’in “yenilmez” denilen 200 bin kişilik dev ordusunu darmadağın etti. Bu büyük zafer ile Anadolu’nun kapısı artık Türklere ebedî bir yurt olarak sonuna kadar açıldı. Onun verdiği her mücadele, ruhunu ilmek ilmek işleyerek onu dünya tarihine geçecek büyük bir b
200 TL.
İnsanın akıbeti, insanlığın akıbetinden bağımsız değildir. Yaşanan bazı şeyler de satırlara sığmayacak kadar karmaşıktır. Sahtekâr, girdaba yuvarlanmış insanın özelinde, insanlığın nasıl bir cenderenin içinde olduğunu anlatan ve bu karmaşayı konu alan bir roman. Sinan’ın yaşadıkları, Nevsal’in ruh hali, Ömer Baba’nın düşünceleri ve yaşadığımız çağın insana vaat ettikleri satırlarına ilmek ilmek işlenmiş bir roman. *** “Kanmaya hazırdı, aşka kandı. Hayata sadece kendi penceresinden bakan Sinan, herkeste ke
200 TL.
Türklerin binlerce yıllık birikiminin sonucu olan İstanbul’un fethi, Türk tarihinin dönüm noktası olarak kabul edilir. Türklerin dünya hâkimiyeti düşüncesi, “Kızılelma” adıyla Fatih Sultan Mehmet’in yetişme sürecinde yeniden şekillenmiştir. Şehzade Sultan II. Mehmet; bu zihin ve ruh yüksekliğini, dünya hakimiyeti düşüncesini, şehzadelik yıllarında aldığı eğitim ve yönetim tecrübesine borçludur. Türk tarihine dair yazdığı birbirinden değerli on beş kitapla alanının önemli isimlerden olan Türk Tarihi Bilim Uz
290 TL.
Yaklaşık bir buçuk yıl kendime gelemedim. Ölü gibi yaşadım. Varlığımı da yokluğumu da bilemez durumdaydım. Hayallerimi çalmışlardı. Onu bir türlü aklımdan çıkaramıyordum.Oysa ne kadar zor şartlar altında ona ulaşmıştım. Şerefli bir Türk subayı olarak uçmak hayaliyle çıktığım bu yolda, haksızlığa maruz kalmak çok üzücüydü. Bu haksızlığı kabullenmem mümkün değildi. Başka bir şeyler düşünmek ya da hayal etmek, yapabileceğim şeyler değildi.Günler, aylar, yıllar geçti. Ama ben o hayalimi asla unutamadım. Bundan
220 TL.
Bu şehir büyük bir girdap adamım ve sen her geçen gün o girdabın merkezine doğru sürükleniyorsun. Ne yaparsan yap o girdap, sen ve senin gibi duygusal adamları içine çekip bir bir yok ediyor.Dünya sizin gibi adamların süpürge makinesidir. Hepinizi içine çeker ve orada saklar.Sana pislik gibi davrandıkları halde sen hâlâ temiz olduğundan bahsediyorsan eğer hata yapıyorsundur. Onlar seni pislik olarak görüyorsa onları haklı çıkar.Ama öyle büyük bir pislik ol ki hiçbir süpürge makinesi seni içine çekemesin
150 TL.
Sen bir sarmaşıksın; dolanıyorsun en taze, körpe dalınla bir gövdeye ya da bir şehre. Günü gelince alıp bir başka yere taşıyorlar, günü gelince söküp atıyorlar ve sen bunu biliyorsun. Sen bunu bekliyorsun!Hiçbir şehre tutunamıyorsun, hiçbir şehre tam alışmak istemiyorsun. Yaşlanıyorsun sonra, körpe bir dalın kalmıyor. Ağaçsan, gövdende halkaların artıyor, katılaşıyorsun.Geriye bir tek heybetli yalnızlığın kalıyor.
155 TL.
Bilgi çağının başlamasıyla birlikte tüm alanlardaki değişim hızla artmakta ve gün geçtikçe hayatımıza daha çok yerleşmektedir. Değişen ekonomik, teknolojik ve sosyal koşullar karşısında yöneticiler de değişime ayak uydurmak zorundadır.Mevcut düzenin ve verimliliğin devamını amaç edinen klasik yönetim anlayışına sahip liderlerin yerini, astlarıyla iletişimi kuvvetli olan, hedef belirleme ve karar alma sürecine astlarını da dâhil eden ve hem örgütü hem de astlarını değişime hazırlayan liderler almaktadır.Tekn
120 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 493 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7