Sonucu Daralt
Kategori
Yayıncı Kategori
Etiketler
Yayıncı
(x)Büyüyenay Yayınları
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 417 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7
Allah'ı İnkâr Mümkün müdür? Şehbenderzâde Filibeli Ahmed Hilmi bütün eserleri serimizin yedinci kitabı olarak Büyüyenay Kitaplığına katılıyor. Eser, *Tarih-i İslâm'ın Birinci Zeyli: Allah'ı İnkâr Mümkün müdür? yahut Huzur-ı Fende Mesâlik-i Küfür [Felsefe-i Mâ Fevka't-Tabiâ Mebahisi]* künyesiyle Hikmet Matbaa-i İslamiyesi'nde 28 Kasım 1911'de yayımlanmıştır. Ahmed Hilmi, *Okuyucularla Bir Hasbihal* başlıklı takdim yazısında *Fena bir şiiri okuyan bir adam, biraz vakit kaybetmiş olmaktan başka bir zarar görm
240 TL.
Tasavvuf Tarihi Ders Notları, tam anlamıyla bir el kitabıdır. Hem konuyu özetlemesi hem de yer yer ayrıntıya girmesi bakımından son derece 'kendine özgü' bir metindir. Müellif, bu metni Ankara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesinde Tasavvuf Tarihi dersini okuttuğu 1950'li yıllarda öğrenciler için hazırlamış ve teksir yoluyla çoğalttırmıştır. Yalnız metin içindeki bir kısım kayıtlardan, burada özet geçtiği konuları, derslerinde genişleterek işlediği anlaşılıyor. Bu ders notları, Tasavvuf Tarihi dersinin İlâhiyat
160 TL.
Buz su olur su buğ, aslı sudur. Ses söz olur, söz musiki, aslı sestir. Söz sese karışır şiir, şiir sesle kucaklaşır musiki olur. Dağların karı çöllerin kumu var. Karın soğuğu da yakar, kumun sıcağı da. Soluk gibi. Üflersin üşütür, üflersin ısıtır. Üşümek de ısınmak da hayatın varlığını yansıtır. Hasret oduna yanan yollara, kırlara düşer dillenir, gurbet acısına katlanan dağlara, karlara bakar dertlenir. Soğuğun yakıcılığı sıcağın yandırıcılığı, insanın acısını dilden dile sızısını, gönülden gönüle akıtır. H
220 TL.
John Lewis Burchardt, 18. yüzyıldan itibaren yıldızı iyiden iyiye parlamış görünen Batı dünyası adına genelde Doğu'yu, özelde ise İslam toplumunu ve bu toplumun, üzerinde dağılmış olduğu toprakları keşfedip anlamak isteyen bir seyyahlar grubunun öncülerinden birisi. Bu grup doğal ve kaçınılmaz olarak mensubu olduğu ya da adına çalıştığı ülke yönetim ve istihbarat unsurlarıyla bir şekilde doğrudan ya da dolaylı bir şekilde ilgili ya da ilişkilidir. Burckhardt, 2 Mart 1809'da Londra'dan başlayan seyahatine M
400 TL.
Selim Nüzhet Gerçek, Matbuat Tarihimiz hakkında ilk araştırmaları ve çalışmaları yapmış bu konuda üç eser ve onlarca yazı kaleme almıştır. Matbuat Tarihi başlığını verdiğimiz bu eser, Selim Nüzhet Gerçek'in sağlığında yayımladığı kitaplaşmış eserlerini ve bu eserleri yayımlandıktan sonra devrin gazete ve dergilerinde konu ile ilgili yazılarının biraraya getiriyor. Bu eseri meydana getiren ilk kitap Türk Matbaacılığı 1928'de Türk matbaacılığının 200'üncü senesinde belgelerle birlikte yayınlanmış olup bu 200
580 TL.
Tâhirü'l-Mevlevî edebiyat ve kültür dünyamıza armağan ettiği eserleriyle benzeri bulunmayan, seçkin bir değerimiz. Çok yönlü, verimli bir kalem sahibi olan Tâhirü'l-Mevlevî'nin vasıflarından ikisi de edebiyatçılığı ve edebiyat tarihçiliğidir. Yayına hazırladığımız bu eser müellifimizin zikredilen bu iki vasfını yansıtan ve birbirini tamamlayan 4 eserini bir araya getiriyor.
380 TL.
... İstanbul tarihin bir nesnesi olmaktan çok öznesi olmuş ender şehirlerden biridir. Bugün İstanbul'a anlam veren kültürel zenginliğini bu medeniyet eksenli kurucu misyonunda aramak zorundayız. Bir Osmanlı/İslâm şehri olarak İstanbul'un doğu-batı karşılaşmasındaki oynadığı rol tam da bu noktada yani Osmanlı medeniyetinin bir tezahürü, bir İslâm şehri olmasında yatmaktadır. Döneminin Avrupa başkentleriyle karşılaştırdığımızda ötekini dışlayan tek kültürlü yapısı yerine çok kültürlü, çok etnisiteli yapısını
220 TL.
Sıfâtü'l-Âşıkîn, 16 asrın en velût ediplerinden biri olan Emirî'nin tercümesidir. Tasavvufi-ahlâki bir mesnevi olan bu eseri Emirî, Hilâlî-i Çağatayî'nin (ö. 1529-30) aynı adlı Farsça eserinden tercüme etmiştir. 1799 beyitten oluşan tercüme metin, pek çok noktada kaynak metinden ayrılmaktadır. Emirî'nin tercümede dikkati çeken tasarrufları, metni büyük oranda genişletmesi, serbest tercümeyi tercih etmesi ve asıl konunun işlendiği bölümlere toplam 20 gazel eklemesidir. Hilâlî'nin beyitlerini tercüme etmeden
250 TL.
Türkler savlara/atalar sözüne pek ziyâde ehemmiyet vermişler onları özümseyenleri hikmet erleri olarak vasfetmişlerdir. Atalar sözünü tutmayanı yabana atarlar diyerek de hikmete değer vermeyi bir kaide haline getirmişlerdir. Kâşgarlı Mahmûd tarafından 11 yüzyılda yazılan Dîvânu Lugâti't-Türk, Türk dilinin en eski ve en zengin kaynaklarındandır. Farklı Türk boylarına ait sözcüklerin derlenip anlamlandırıldığı Dîvânu Lugâti't-Türk, Türk dilinin en eski sözlüğü ve grameri olmasının yanında Türk kültürüne ve fo
180 TL.
Malta, bulunduğu coğrafî konum itibariyle her dönemde hem Doğu milletlerinin hem de Avrupa coğrafyasının üzerinde ilgisini canlı tuttuğu stratejik değerde bir ada olmuştur. Tarihî dönem içerisinde yoğun hâkimiyet ve istila hareketlerinin yaşandığı bu Akdeniz adası, halkının kültürel değerlerinden konuştukları dile, mimarî yapılarından yaşayış biçimlerine kadar hemen her alanda çok katmanlı bir yapı arz eder. Malta Seyahatnamesi adıyla Türkçeye kazandırdığımız bu eser, çok yönlü bir Arap münevveri olan ve bi
180 TL.
Sanatkarların kalıcı bir eser bırakabilmesi için müreffeh, sıhhatli, emniyetli, rahat bir yaşayış veya geçinmeye malik olması lazımdır. Bunlardan mahrum olursa dilediği şeyi elde edemez. Halbuki ben bir köşede aç, garip, hasta ve mustarip yaşıyorum. diyen Harname şairi Germiyanlı Şeyhî'nin hikayesi hem eşsizliğiyle hem de ortaya koyduğu eseriyle Türk hiciv edebiyatının şaheserlerinden birini ortaya çıkarmıştır. İkinci Murad devrinin en büyük şairlerinden sayılan Şeyhî gibi zeki ve sanatkar bir ruhun, hüsra
130 TL.
Üniversite, bir toplumda değer statüsü itibariyle, kurumsal olarak, en üst bilgi kurumudur. Bilginin üretilmesi (araştırma), iletilmesi (eğitim) ve yayılması (yayın) şeklinde bütün boyutları ile üniversite hakikatin peşindedir ve onu aramak en temel amaçlarındandır. Hakikat, genelde varlığın tümel (külli) bilgisidir. Üniversitenin temel karakteri, onu kendisi yapan en temel vasfı, varlığın külli bilgisine ulaşmaya çalışması ve bu çabaya sadakatle hizmet etmesidir. Ülkemizde bir kurum olarak üniversite yakl
190 TL.
Varoluş, bir ortama muhtaçtır. Ortam ile işaret etmek istediğimiz, toplum ve kültürdür. Toplumu yaşatan ve içinde bulunduğu toplumun varlığını belirleyen bir kurum olarak üniversite, varoluşunu ve yaşamasını içinde bulunduğu topluma ve kültürüne borçludur. Bu kitap, üniversite kültürüne katkı yapmayı amaçlamaktadır. Üniversite, değer statüsü itibariyle, en üst bilgi kurumudur. Aynı zamanda, bir toplumda en derin bilgi kurumudur. Üniversite; bilginin üretilmesi (araştırma), iletilmesi (eğitim) ve kamu hizme
280 TL.
İnsanoğlu iyi kötü, güzel çirkin, düzen kurmak ya da fesat çıkarmak, yapmak ve yıkmak gibi birbirine zıt birçok haslete açık olarak yaratılmış bir varlık. Belli bir yöne sevk edilip belli eylemlere kodlanmış robotlardan farklı olarak onun eylemleri öngörülemez. Hal böyle olunca iki kişiden oluşan en küçük topluluktan milyonlara, hatta milyarlara varan büyük toplulukları, muayyen kaideler çerçevesinde bir arada tutmak, fesat ve isyana başvurmalarını engelleyerek onlara hakim olmak dünya tarihindeki en zor iş
400 TL.
... Asya'nın büyük tarihinde parça parça tesadüf ettiğimiz hadiselere ve o hadiselerin sebep ve illetlerine ait araştırmalarımızda bizi hayretlere sevkeden kudretler görürüz. Bir kavimler mahşeri olan koca Asya sakinlerinin arasında, bilhassa Türklerin umumî itikatlar tarihinde geçirdikleri mühim sırları ve o sırların doğurduğu dehşetli âmillerin iç yüzlerine nüfuz ettikçe, bu hayretlerimiz bir kat daha katmerleşiyor. Türkler dünyanın dört tarafına akınlar yaptılar. Merkezî Asya'dan kopan insan toplulukla
280 TL.
...Yaşının sayısı birer birer artıyor. Çok geçmeden, tecrübe, bakışlarını, mesut çocukluk çağında iken tanımadığın şeylere çevirecek. Baba evinin duvarlarının ötesinde başka bir dünya var ki, oraya girdiğin vakit, çok zaman, en aziz adların, nasıl ayaklar altına alındığını veya kötü maksatları örtmek için nasıl maske gibi kullanıldığını görerek üzüleceksin. İyi biliyorum ki bu manzara, içinde acı bir ıstırap uyandıracak ve bu ıstırap, kalbindeki duyguları ne kadar temiz tutarsan o kadar acı olacak. Lâkin, d
130 TL.
Halil Edhem Eldem (1861-1938), Osmanlı ve erken cumhuriyet devirlerinde yaşamış isimler arasında müzecilik, kitabeler, jeoloji ve arkeoloji dâhil birçok dalda seçkin konuma sahip simalardan biridir. Kendisi neredeyse bütün ömrünü genel olarak eski eser sınıfına dâhil olabilecek millî mirasın muhafazasına adamıştır. Yurt dışına kaçırılan birçok eserin yurda dönüşü de onun çabalarıyla gerçekleşmiştir. Halil Edhem Bey nice eser için İstanbul ve Anadolu'da koşturup terlemiş, ilmî ve akademik mahfillerle devlet
250 TL.
Bu eser, Âkif Emre'nin, Aliya İzzetbegoviç hakkında kaleme aldığı gazete ve dergi yazılarını, röportajlarını, panel ve TV konuşmalarını biraraya getiriyor. Bu haliyle bir bütünlüğüne ulaşan Aliya kitabı aynı zamanda 17 yıllık bir birikimin ürünü. Bu eserde bazı okurlarımızın aşina oldukları Âkif Emre'nin gazete dergi yazıları dışında ilk defa yayımlanacak röportajları ve konuşmaları da yer almakta. Özellikle Şubat 2001'de Aliya ile yapılan meşhur röportajın yanı sıra aynı tarihte Aliya ile birlikte Genç Müs
280 TL.
Daha önce Büyüyenay kitaplığına katılan iki düşünürün aynı adla farklı zamanlarda kaleme aldıkları Hayy bin Yakzan isimli eserleri okurlarımız hatırlayacaklardır. ibnü'n-Nefis'in Er-Risaletü'l-Kamiliyye fi's-Sireti'n-Nebeviyye (Kamil'in Peygamberin Hayatına Dair Risalesi) veya bilinen adıyla Fadıl bin Natık (Natık oğlu Fadıl) isimli bu eseri de ibn Sina'nın Hayy bin Yakzan'ında öne sürdüğü fikirlere bir reddiye olarak kaleme alınmış felsefi bir romandır. Fadıl bin Natık, ibn Sina'nın eserinden çok ibn Tufey
120 TL.
Acaibü'l- Acaibat, nereye böyle sorusuna şahitlik etmenin kıymetini hatırlatma çabasının yanı sıra kendi nefislerini yeren, birbirlerini uyaran ve mermameti ve sabrı tavsiye eden atalarımızın mesellerinden bizlere düşen hisse nedir sorusunu dert ediniyor. Bu kitabın müellifi der ki: Toydum, yeni terleyen bıyıklarıma sevdalanmıştım. Yeniliğime sevdalanmamın beni bir mahpusluğa düşüreceğini işitmemiştim. Hafız'ın sesi de eskide kalmış bir yankısız tumturaktan ibaretti. Kendi yeniliğine mahpus kimselerle karş
220 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 417 kayıt bulunmuştur Gösterilen 120-140 / Aktif Sayfa : 7