Sonucu Daralt
Kategori
Yayıncı Kategori
Etiketler
Yayıncı
(x)Ötüken Neşriyat
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8
Türk kültüründe kan kardeşliğinden başlayarak, musahip kardeşliğine kadar asırlar boyunca devam eden kardeşleşme törenlerinin sosyolojik, kültürel ve dinî köklerini tek tek incelendiğinde bu törensel uygulamaların bütününe bir anlam kazandırmak mümkün olacaktır. Zira musahip kardeşliği iki kişi arasında olan basit bir bağlılık akdi değildir. Bu, derin sosyokültürel temelleri olan ve bir milletin hayatiyetini devam ettirmesiyle de alakası bulunan çok fonksiyonlu bir müessesedir. Ona bu açıdan bakıldığındadır
210 TL.
“Askerlerimizden birdenbire hücum sesleri yükseldi. Allah! Allah! İşte şimdi süngü hücumu oluyor, orası sarsılıyor, düşmanın makineli tüfek, tüfek ve bombalarının çıkardığı haşin sesler herkese bir ürperti veriyordu. Harp tasavvuru mümkün olmayan çok kanlı bir felaket içinde cereyan ediyor. Süngüler şakırdayarak mütemadiyen göğüslere batırılıp çıkarılıyor. Yaralarını avuçlayarak yere düşen askerler hissettikleri acı ıstıraplarını izale edebilmek için topraklar üzerinde kıvranıyordu. Bütün saha kan içinde
150 TL.
Yüzyıllardır doğuda birbirleriyle siyasi ve askeri olarak mücadele eden Osmanlı ve İran devletleri, XIX. yüzyılın ilk yarısına kadar ilişkilerini çatışma ekseninde yürüttü. Sınır aşiretleri ile ilgili yaşanan uzlaşmazlık nedeniyle 1820 yılında başlayan savaş, Osmanlı ve İran arasında geçmişten bu yana yaşanan mücadelelerin askeri anlamdaki nihai safhasıydı. İran’da 1796 yılında hâkimiyet kuran Türk hanedanı Kaçarlar, 1820-1823 yılları arasında üç yıl, şark ve Bağdat cephesinde Osmanlılar ile savaştı. 1820-1
290 TL.
“Göç”, uzakların suyuna, ekmeğine, rüyasına zorladığı öznesini seyyah, garip, sürgün, mülteci, muhacir ve yabancı kavramlarıyla tanımlar. Ayrıca hevesler, beklentiler, yitimler, korkular, dramlar ve bir o kadar da henüz bilinmeyen nedenlerle biçimler onu. Ancak göç öznesini en iyi biçimleyen, gayesini hayal haritasına kazımış gayretin çektirdiğidir. Ama nedense bu olgu, çoklarına karşılıksız sevgiyi hatırlatır. Oysa sevgi kesintisiz devam eden değil, devam edebilme imkânı olan bir şeydir.
180 TL.
Güç ve Zaman: Büyük Strateji ve Cumhuriyet’in İkinci Yüzyılı, Türkiye’nin görüldüğünden de daha zengin imkânlara ve parlak istikbale sahip bir ülke olduğunu, Cumhuriyet’in ikinciyüzyılına adım attığımız 2023 yılında bulunduğumuz eşiğin derin ve çok katmanlı anlamlarını veiçerdiği tarihî fırsatları ortaya koymaktadır. Çerçevesi değişmiş olsa da aynı jeo-stratejik alandaöne çıkan Osmanlı İmparatorluğu ve Türkiye Cumhuriyeti’nin dış siyasetlerini dinamik birtarihsel okuma disiplini içinde ele alarak, bugün var
190 TL.
“Efendim biz güzeli nerede kaybettik?” diye soran şaire verilmiş en güzel cevaplardan birisi Müzmin Susuzluk hikâyesi. Tanpınar’ın Bursası’ndan arta kalan güzelliklerin ayak izlerini sürebildiğimiz bir şehrin ve insanlarının hikâyesi aynı zamanda. Nefes nefese kalınan, bitmek bilmeyen yokuşlarının ve taşlıktan ibaret kısa mesafeli çıkmaz sokaklarının içine sinen yüzlerce yılın kokusunu duyabileceğiniz bir hikâye Müzmin Susuzluk. Bir yerlerden tanıyorum hissiyle yakınlık kurabileceği ve okuyucunun o
80 TL.
Tarihçiliğin edebî bir tür olmaktan bilimsel bir disiplin olmaya giden hikâyesi nefes kesici bir macerayı içermektedir. Bu macera, efsane ile gerçeğin ayrıştırılmasını ve efsanenin ait olduğu yere, yani edebiyata gönderilmesini kapsamaktadır. Bu işin kolay olduğunu ve tamamen başarıldığını kimse söyleyemez. Açıkçası, dünya tarih yazınının hâlâ çok büyük bir bölümü bilimsellikten uzak ve efsaneye dayalı olmayı sürdürmektedir. Dünya tarihçiliğinin en büyük ustalarından olan, tarih usulüne getirdiği yeni
620 TL.
Şair, oyun yazarı ve tiyatro oyuncusu olan William Shakespeare, birçokları tarafından İngiliz dilinin ve dünyanın en iyi oyun yazarı olarak kabul edilir. 26 Nisan 1564’te Stratford-upon-Avon’da doğup 23 Nisan 1616’da yine aynı yerde ölen Shakespeare, İngiltere’nin ulusal şairi ve “Avon’un Ozanı” olarak da tanınır. Shakespeare, bilinen eserlerinin çoğunu 1589 ile 1613 yılları arasında üretti. İlk oyunları çoğunlukla komedi ve tarihî oyunlardı, bu türlerle on altıncı yüzyıl sonunda kültür ve sanatın zirvesine
310 TL.
Şair, oyun yazarı ve tiyatro oyuncusu olan William Shakespeare, birçokları tarafından İngiliz dilinin ve dünyanın en iyi oyun yazarı olarak kabul edilir. 26 Nisan 1564’te Stratford-upon-Avon’da doğup 23 Nisan 1616’da yine aynı yerde ölen Shakespeare, İngiltere’nin ulusal şairi ve “Avon’un Ozanı” olarak da tanınır. Shakespeare, bilinen eserlerinin çoğunu 1589 ile 1613 yılları arasında üretti. İlk oyunları çoğunlukla komedi ve tarihî oyunlardı, bu türlerle on altıncı yüzyıl sonunda kültür ve sanatın zirvesine
310 TL.
Şair, oyun yazarı ve tiyatro oyuncusu olan William Shakespeare, birçokları tarafından İngiliz dilinin ve dünyanın en iyi oyun yazarı olarak kabul edilir. 26 Nisan 1564’te Stratford-upon-Avon’da doğup 23 Nisan 1616’da yine aynı yerde ölen Shakespeare, İngiltere’nin ulusal şairi ve “Avon’un Ozanı” olarak da tanınır. Shakespeare, bilinen eserlerinin çoğunu 1589 ile 1613 yılları arasında üretti. İlk oyunları çoğunlukla komedi ve tarihî oyunlardı, bu türlerle on altıncı yüzyıl sonunda kültür ve sanatın zirvesine
310 TL.
Şair, oyun yazarı ve tiyatro oyuncusu olan William Shakespeare, birçokları tarafından İngiliz dilinin ve dünyanın en iyi oyun yazarı olarak kabul edilir. 26 Nisan 1564’te Stratford-upon-Avon’da doğup 23 Nisan 1616’da yine aynı yerde ölen Shakespeare, İngiltere’nin ulusal şairi ve “Avon’un Ozanı” olarak da tanınır. Shakespeare, bilinen eserlerinin çoğunu 1589 ile 1613 yılları arasında üretti. İlk oyunları çoğunlukla komedi ve tarihî oyunlardı, bu türlerle on altıncı yüzyıl sonunda kültür ve sanatın zirvesine
310 TL.
Memduh Şevket Esendal, Ayaşlı ve Kiracıları romanını ilkin basit bir hikâye olarak tasarlamış ve ona “Bir Büyük Evin Dokuz Odası” ismini vermiştir. Hikâye uzadıkça uzamış ve nihayet Ayaşlı ve Kiracıları romanı olarak karşımıza çıkmıştır. Bu nedenle olsa gerek Esendal, bu eseri için “Bana sorarsan Ayaşlı ve Kiracıları roman değil uzunca bir hikâyedir,” ifadesini kullanır. Ayaşlı ve Kiracıları, Cumhuriyet’in ilk dönemi Ankara’sındaki insan manzaralarını okuyucusuna aktarır. Yazar, dönemin toplumsal yapıs
260 TL.
Tarık Buğra’nın 33 yaşında çiçeği burnunda bir gazeteci ve köşe yazarı olarak Milliyetgazetesinde yazdığı yazıların bir kısmını Düşman Kazanmak Sanatı adlı kitapta bulmak mümkün. Tarık Buğra okurunun, elinizdeki kitapta, ilk yazılarından itibaren ortaya koyduğu ve bütün yazı hayatı boyunca değişmeyen sanat, edebiyat ve gazetecilik anlayışının örneklerini bulacağı yazılar, Buğra’nın sanat ve edebiyattaki ilkelerini ve Türkçe hassasiyetini göstermesi bakımından çok kıymetli. Özellikle 1952-53 yılları içeris
450 TL.
Modern Türk şiiri hem köklü mistik geleneğin birikimlerinden yararlanarak hem de başka mistik öğretilerden etkilenerek evrensel mistisizmin ölçütlerine uyumlu yeni örnekler yaratmayı başarmıştır. Dini veya metafizik şiirden apayrı sularda seyreden mistik şiir, aslında şiirin özgül doğasına ait oluşuyla, kolektif bilincin içinde sıkışan insan tekine mahrem deneyimin meşruiyetini hatırlatmaktadır. 1980 sonrası Türk şiirinde beş farklı başlıktaki mistik eğilimlerin incelendiği bu çalışma rasyonalist-pozitivist
300 TL.
Cumhuriyet döneminde portre türünde pek çok eser kaleme alınmış, bu tür eserlerin bir kısmı yazarı hayattayken kitaplaşmış, bazıları ise süreli yayınların tozlu sayfalarında kalmıştır. Periyodiklerde kalmış bu neviden eserlerin neşredilmesi, ele alınan şahsiyetlerin dünyalarını aydınlatmak hususunda anahtar bir rol üstleneceği için önemlidir. ​Meşhurlardan Portreler adlı bu kitapta, 1937 yılının 4-21 Eylül tarihleri arasında Akşam gazetesinde, “Meşhurlar Serisi” başlığıyla yayımlanan portre yazıları bir
110 TL.
Enis Batur’un bir gün (özel bir sohbetimizde miydi?) samimiyetle dert yandığını hatırlıyorum: “Denemelerimde kaynakça vermediğim için insanlar işkembeden yazdığımı sanıyorlar, tek bir isim için bile ne kadar araştırma yaptığımı bilmiyorlar,” diyordu mealen. Orçun Üçer’in ilk telif kitabı olan Denemeden Bilemezsin’detopladığı fragmanlar için de rahatlıkla söylenebilir bu: Bu küçümencik fragmanların arkasında dipten doruğa ince ince taranmış nice kitap bulunduğuna yemin edebilirim. Ama kimseyi inandıramam. İl
190 TL.
“Bir buçuk ay evvel hâkim olarak ayrıldığım bir yerden böyle perîşânlığa mahkûm bir hâlde geçmek ne acıydı. Önden bir Alman nakliye kıtʻası gidiyor, arkadan perîşân kâfilemiz yürüyordu. Yavaş yavaş Şam’ın dış mahallerine geldikçe uzaktan gürültüler, çığlıklar duyuyor, gökyüzünü yer yer kırmızıya boyayan yangınlar görüyorduk. Bir aralık Meydan Mahallesi’nden geçiyorduk. Bu Meydan Mahallesi galibâ Şam’ın en uçarı takımlarının oturduğu bir yerdi. Yakın bir yerde çıkan yangını söndürmek için koşuşan mahalle sak
100 TL.
Pakistan, Hindistanlı Müslümanların, kendilerini dinî ve kültürel anlamda Hindistan’ın diğer yerel halklarından ayrı görmesi ve dinî-gündelik yaşam pratiklerini özgür ve müreffeh bir şekilde, bağımsız bir devlet çatısı altında deneyimlemeleri idealine dayanan, dinin alt ve üst yapısını oluşturduğu bütünleştirici hükümler ile seküler demokratik unsurların kurucu ilkelerinin bir birleşimi olarak modelleşmiş nevi şahsına münhasır (sui generis) bir İslam devleti olarak nitelenebilir. İslam’ın, Pakistan’ı kuraca
170 TL.
Son yıllarda klasik edebiyatımıza yönelik ilginin artmasıyla bu edebî geleneğe ait metinlerin farklı bakış açılarıyla ele alındığı görülmektedir. Gerek akademik gerek popüler yayınlarda görülen klasik metinleri anlamaya yönelik bu çaba, kültür ve edebiyatımız açısından oldukça sevindiricidir. Bu tür çalışmalarda zaman zaman metinlerin modern yaklaşımlarla değerlendirildiği veya metinler arasılık yoluyla farklı edebi geleneklerle klasik metinler arasında ilgi kurulduğu görülse de çalışmaların çoğunun temelin
170 TL.
Osmanlı kültür hayatına dair bugüne kadar yapılmış en mühim çalışmalardan biri olan Umur-ı Mülkiye Nazırı Pertev Paşa’nın torunu Abdülaziz Bey’in (1850-1918), özgün adıyla Âdat ve Merasim-i Kadîme, Tabirât ve Muamelât-ı Kavmiye-i Osmaniye adlı eseri, yazarın yaşadığı dönemin fevkalade bir panoramasını okura sunuyor. Abdülaziz Bey’in Osmanlı toplumunun günlük yaşam, törenler, gelenek ve görenekler ile kullanılan tabirler üzerine bilgi ve gözlemlerini kaleme aldığı on dört defterden oluşan bu kıymetli eser, m
690 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 140-160 / Aktif Sayfa : 8