Ashab-ı Kehf, çevrelerine Allah'tan başka ilah olmadığını duyurdu. Bu örnek tavırları bu gün dahi gündemimizde yaşamaya devam etmektedir ve şu mesajı ulaştırmaktadır.'Herkes gençlik ruhunda olmalıdır. Genç olmak yaştan ziyade anlayışla alakalıdır. Ruhun genç olması gerekir. Yaşça gençlikteki bir takım hatıralarla yaşamak yerine genç bir ruha yaraşan coşkunlukla Allah'ın emirleri şartsız ve samimi bir tutumla hayata yansıtılmalıdır.' Bu yiğit, dinamik gençler toplumu sürükleyen küfür ve isyan dalgasına karş

İnsan ben´den kurtulduğu anlarda sessiz izdüşümleri bırakır sonsuza... Nereden geldiğ meçhul bir sesin ardında, birler vardır binlere bedel hikayeler yaşayan. Hayata anlam veren erdemleri yeniden diriltmeye çalışan bir neslin kendisiyle ve hayatla hesaplaşmasının metafizik kırıntıları, hikaye uslubunun akıcılığyla bu kitapta... Mehmet Akarın kaleminden şiir tadına varmış bir üslupla; insan, hayata ve sonsuza uzanan hikayeler bunlar.

Hayatın yüzüne gülmek hayatın içindeki incelikleri, ötesindeki gerçekleri görebilmekle mümkündür. Hayatı ne kendimizi ve ne de bizimle ilgili olayları olduğundan fazla ciddiye alarak kavrayamayız. Hikmetsiz, latifesiz, nüktesiz akıl kupkuru, tatsız bir akıldır. Meseller, daha kolay anlamaya, fikrin ve vicdanın maruz kaldığı baskılar karşısında bir buhar sübabı gibi gerginlikleri gidermeye vesiledir. Onun içindir ki, biz de hikmetin yüzü hep latif, ince, iç acıcı şeylerle cilalanmış, misal ve nükte

Yaranın merhemi kaşınmak olamaz. Güneş yeri kavururken bir kıvılcım bir orman yakar. Savaş ihtimali yokken bile gözünü kırpmadan bekleyen nefer gibi, yara almamak için nefsin hilelerine karşı her an teyakkuzda olmak gerekir. Günaha giden yola girmemek; yılanların, çıyanların sızacağı kapıları kapamakla mümkündür. Bir bakış, bir gülüş, bir dokunuş nice hayatları söndörmüş, nice yuvaları yıkmış, nice günahı, tecavüzü, cinayeti, anormalliği beraberinde getirmiştir. Fenalıklara iten sebepleri ortadan kaldırmak

Bir doğruyu bulmak; her doğruyu bulmak da, tam doğruyu bulmak da değildir. Özellikle, iyiyle kötünün birbirine karıştığı, yanlışların doğruları götürdüğü, kuvvetlinin yüzsüz ve adeletsiz olduğu, halin dili yalanladığı bir kesmekeşte şafak aydınlığına ulaşmak alabildiğine zordur. "Yıldızlı Karanlıklar" hisseden, düşünen, kayıtsız kalamayan, yürekli insanların romanı. Tutkuları, sevdaları, davaları ile arayan insanların.... Kalplerinde yıldız parlıyor. Heyhat ki, bir yıldız aydınlatmıyor karanlıkları....

İnsan varlığın ahengini karşıtıran el değildir. İç içe gül goncası gibi ahenkli ve güzel bir hayatın emsali yaşanmış, esasları tespit edilmiştir. Önemli olan güzeli örnek kabul etmek ve Biz bu hayatın neresindeyiz? diye yer yer kendini mihenge vurmaktır. O zaman hayat yaşanmaya değecek, insan kendi nev`iyle iftihar edecektir.

Bazı insanlar, bedenen dimdik yürürken bile, ruhen secdededirler. Hayatları hep kulluk üzeredir. Hadisteki mümin tarifinde olduğu gibi, bakınca Allah`ı, konuşunca ahireti, hareket edince hesap gününü hatırlatırlar. Hazreti Bediüzzaman, öyle insanlardan, onların en başındakilerden biridir. Cenab-ı Hak, manevi felaketleri yaşayan insanlığa model olsun diye ona çekirdek bir hayat yaşatmıştır. Hayatı hüccettir. Yolların ayrımına gelindiğinde, istikamet şaşırıldığında, duruşu doğruya delildir.