Bingöl Merkeze bağlı Kür Köyü'nde, sonradan adı Dikme olan köyde doğmuşum. Kimliğimde 15 Aralık 1945 yazıyor. Ben aslında evin üçüncü çocuğu olarak doğmuşum. Evin büyük çocuğu olan ablam beni kucağına alır gezdirirmiş. Ablamın öldüğünü yıllar sonra büyüyünce öğrendim. Ablam gelinlik çağında bir kızmış öldüğünde. Bu ölümün acı izleri hep annemin yüreğinde kaldı. Hüzünlü bir yüzü vardı annemin. Tabii buna daha emekleme çağında olan benden küçük kız kardeşimin ölümü de eklenince bedenen ve ruhen epey tesir etm

Ben de yazdım da ne oldu sanki? Dünya rengini mi değiştirdi. Hayır, hiç de öyle olmadı. Yoksa güzelliklere güzellikler katıldı da dünyanın bütün varlıkları rahat bir nefes mi aldı? Hayır, hayır hiçbiri olmadı. Zaten yazmakla dünyayı kurtaracağımı da iddia etmedim hiç. Yalnızca yakama yapışan bu yazma huyumu üzerimden atamadığım için yazmaya devam ettim. Niye böyle yaptım diye de dert etmedim kendime. Yazmak, bir tutku olarak geldi buldu beni. Doğrusu da budur işin. Yoksa ben mi aradım durdum yıllarca demem

Görenler Beni görenler şifa sunuyor gün durmadan uzuyor mevsim alıp götürüyor tenhasız gibi duruyor adını koysalar iyi olacak balkonuma güvercinler dolacak.