Sonucu Daralt
Kategori
Yayıncı Kategori
Etiketler
Yayıncı
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
(x)Zehra Aygül
Sıralama : Göster :
Toplam 30 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2
Yörük Ali Efe ağır ağır konuşmasına devam etti: "Yaptığın kahramanlıklar için bu vatan sana ilelebet minnettar kalacaktır. Sen efeler tarihinin ilk kadın efesi olarak şerefle anılacak, Kuvayı Milliye'nin hanım yıldızı olarak parlayacaksın. Çünkü sen annelik duygularını bile bir kenara ittin, bütün sevdaların üstüne vatan sevdasını koydun, ardına bakmadan cepheye koştun."
110 TL.
1200'lü yılların başında korkunç bir bela sarmıştı İslam Memini. Moğollar denen, geçtikleri yerde taş üstünde taş, gövde üstünde baş bırakmayan istilacıların önünden kaçan insanlar, bir sel gibi sürüklenmeye başlamışlardı. Oğuzlar göç yollarına zaten alışkındı. Önce Orta Asya'dan çıkıp Maveraünnehir'e gelmişlerdi. Daha sonra da Anadolu'ya, Ahlat'a uzanmışlardı. Süleyman Şah'ın ölümünden sonra Kayıların başına geçen Ertuğrul Gazi, annesi Hayme Ana ve kardeşi Dündar'la birlikte İç Anadolu'ya uzanan göç yolun
110 TL.
Osman Bey, babası Ertuğrul Gazi'nin ölümünden sonra komutanların onayıyla Kayılarm başına geçmişti. Bu ağır sorumluluğu yerine getirebilmek için gece gündüz çalışıyor, kılı kırk yararcasına bir titizlik gösteriyordu. Her geçen gün Kayılarm hükmettiği topraklar genişliyor, yeni yeni beldeler hakimiyetleri altına giriyordu. Osman Bey, bir taraftan beldeler fethederken bir taraftan da yeni fethedilen yerlerin şenlenmesini, halkın yüzünün gülmesini istiyordu. Köylüler ümitle, kara toprağın bağrına avuç avuç
110 TL.
Orhan Bey, babasından devraldığı toprakları altı kat genişleterek 95 bin kilometrekareye çıkarmıştı. Kırk bin kişilik ordu kurmuş, beylikten devlete geçişin temellerini atmıştı. Pek çok alanda yeni uygulamalar başlatarak ilkler padişahı olmayı başarmıştı. Ancak artık çok yorulduğunu hissediyor, yaşlı ve yorgun ruhunu dinlendirmek istiyordu. Şehzade Murat'ı huzuruna çağırıp son öğütlerini tembihledikten sonra kuşlar gibi hafıfledi. Devleti emin ellere teslim ettiğinin huzuru yüzüne ayrı bir dinginlik vermişt
110 TL.
Abdülhamid Han, siyasi dehası, ilginç ve renkli kişiliği, teknolojiye olan merakıyla pek çok önemli faaliyete imza atmıştı. Örneğin: • Ülkemize ilk defa otomobilin gelmesini sağlamıştı. • Polisiye romanları dilimize çevirttirmiş; Sherlock Holmes'un yazarı Sir Arthur Conan Doyle'yi mecidiye nişanı vererek taltif etmişti. • Beyazıt Kütüphanesi'ne 30 bin kitap bağışlamıştı. • Fotoğrafçılığa olan ilgisinden dolayı 900 albüm ve 35 bin fotoğraftan oluşan muazzam bir arşivin oluşmasını sağlamıştı. • Istanbul'dan
110 TL.
Manavoğlu Yusuf, Cingöz Mustafa ve Fıldırdak Necmi... Üç kafadar çıt çıkarmaktan korkarak gemiye asılı halat merdiveni kullanıp güverteye çıktılar. Kaptan köşkünün kapısında muhafızlık yapan iki izbandut yapılı adam, gözleri hafif kapalı, yarı sızmış bir halde güya nöbet tutuyorlardı. Yusuf, muhafızları uyandırmamaya çalışarak kaptan köşkünün arkasından dolandı. Küçük kamara penceresinden içeriyi görmeye çalıştı. İçeride iki kişi vardı. Birini daha önce hiç görmemişti ancak yüzünün sert çizgilerinden o
80 TL.
Küçük bir çocukken korsanlar tarafından kaçırılıp esir pazarında satılan Yusuf'un hikâyesi, Cingöz Mustafa ve Fıldırdak Necmi'yle birlikte üç arkadaşın ortak kaderi oldu adeta... Mahallenin üç delikanlısı bir anda kendilerini sürpriz ve heyecan dolu olayların içinde buldular. Üç arkadaş, bütün olaylarda cin gibi akıllarını, maharet ve ustalık dolu zekâlarını kullanarak olayları çözmeyi başardılar. Yusuf'u kaçırıp esir pazarında satan Patates Suratlı Korsan'ı yakalama mücadelesi üç arkadaşa zor anlar yaşatt
320 TL.
Yusuf, gizemli mektuptan sonra yerinde rahat duramadı. Önce Hattat Efendi'yi bulup ona durumu anlattı. Hattat, sakalını sıvazlayıp hiçbir şey demeden uzun uzun düşündü. Sonra: – Belki de işin gizemi Rodos'ta çözülür Yusuf, dedi. Yusuf anlamamıştı. Hattat Efendi açıklamaya devam etti: – Ustan öldüğünde göğsünden çıkan hançer Rodos işiydi. Belli ki Rodos'tan gelen birisi tarafından ustan şehit edildi. – Bu Rodos adasında, büyük sırlar çözülecek gibi duruyor, diye mırıldandı Yusuf. Hattat başını salladı:
80 TL.
Yusuf ve arkadaşları her şeyin başladığı yerde, Yerebatan Sarnıcı'nda, gizemli lahdin karşısında duruyorlardı. Ellerindeki parşömende yüzlerce kilo ağırlığındaki lahdi açmaları için gerekli yollar gösterilmişti. Lahdin kapağındaki küçük kutuya benzer mekanizmanın önünde anahtar deliği vardı. Yusuf heyecanla çırağın kendilerine verdiği anahtarı cebinden çıkartıp deliğe soktu. Anahtarı yavaşça çevirdi. Lahit kapağı mekanik bir şekilde usul usul açıldı, demir askılara tutturulmuş bir şekilde aralık kaldı.
80 TL.
Yan odada arama yapan yeniçerilerden biri, elinde yabancı lisanla yazılmış mektuplarla içeri girdi. Subaşı avını yakalamış sansar gibi heyecanla mektupları yeniçerinin elinden çekip aldı. Hızlıca okumaya başladı. Okudukça heyecanı arttı, gözleri yuvalarından pörtledi. Mektupları sallayarak Hattat'ın üzerine yürüdü: – Efendi bunlar nedir? Bir de utanmadan masumluğundan dem vuruyorsun. Belli ki çoktandır hafiyeliği bırakıp ecnebi ajanlığına başlamışsın. Hattat, ne olup bittiğini anlamadan bu defa da başka b
80 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 30 kayıt bulunmuştur Gösterilen 20-40 / Aktif Sayfa : 2