Üstad Mustafa es-Sibâî -Allah ona rahmet etsin- en iyi şekilde, sünnetin geçirdiği tarihî merhaleleri takip etmiş, geçmişte ve günümüzde görülen hastalığın kaynağına parmak basmış ve meseleleri kaynağına döndüren âlimlerin konumlarını ortaya Kapsamlı bir metotla, eski ve yeni muhaliflerin görüşlerinin hatasını ortaya koymuş, adil ve ilmî bir ruhla bazı oryantalistlerin konumlarını, bu konumlarının ve yönelişlerinin arkasındaki cehalet ve yalanı meydana çıkarmıştır. Bütün bunları mücahid ve İslâm'a hizmet ed

Üstad Mustafa es-Sibâî -Allah ona rahmet etsin- en iyi şekilde, sünnetin geçirdiği tarihî merhaleleri takip etmiş, geçmişte ve günümüzde görülen hastalığın kaynağına parmak basmış ve meseleleri kaynağına döndüren âlimlerin konumlarını ortaya Kapsamlı bir metotla, eski ve yeni muhaliflerin görüşlerinin hatasını ortaya koymuş, adil ve ilmî bir ruhla bazı oryantalistlerin konumlarını, bu konumlarının ve yönelişlerinin arkasındaki cehalet ve yalanı meydana çıkarmıştır. Bütün bunları mücahid ve İslâm'a hizmet ed

Biz, mazisi, kültür mirası ve temeli olan bir ümmetiz. Bu ümmetin hafızasında bilgi ve mantık, gözlerinde ışık ve parıldama, kalbinde iman ve yakin, ahlakında onur ve şeref, özünde ise iyilik ve takva vardır. İslam ümmeti olarak bizim, günümüzde ayaklanmış olan diğer bütün milletlerden farklı bir misyonumuz bulunmaktadır. Bu nedenle de diğer topluluklardan farklı olarak, daha büyük sorumluluklarımız vardır. Zengin toplumlar istemez, verirler. Basiretli toplumlar yönetilmez, yönetirler. Güçlü toplumlar eng

Üstad Mustafa es-Sibâî -Allah ona rahmet etsin- en iyi şekilde, sünnetin geçirdiği tarihî merhaleleri takip etmiş, geçmişte ve günümüzde görülen hastalığın kaynağına parmak basmış ve meseleleri kaynağına döndüren âlimlerin konumlarını ortaya Kapsamlı bir metotla, eski ve yeni muhaliflerin görüşlerinin hatasını ortaya koymuş, adil ve ilmî bir ruhla bazı oryantalistlerin konumlarını, bu konumlarının ve yönelişlerinin arkasındaki cehalet ve yalanı meydana çıkarmıştır. Bütün bunları mücahid ve İslâm'a hizmet ed

Üstad Mustafa es-Sibâî -Allah ona rahmet etsin- en iyi şekilde, sünnetin geçirdiği tarihî merhaleleri takip etmiş, geçmişte ve günümüzde görülen hastalığın kaynağına parmak basmış ve meseleleri kaynağına döndüren âlimlerin konumlarını ortaya Kapsamlı bir metotla, eski ve yeni muhaliflerin görüşlerinin hatasını ortaya koymuş, adil ve ilmî bir ruhla bazı oryantalistlerin konumlarını, bu konumlarının ve yönelişlerinin arkasındaki cehalet ve yalanı meydana çıkarmıştır. Bütün bunları mücahid ve İslâm’a hizmet ed

Yüce Peygamber (s.a.v.)'in Siyerini konu edinen bu parlak sahifelere Hocamız, büyük âlim Prof. Dr. Mustafa Sıbai, Şeriat Fakültesi öğrencilerinin kalbini canlandırmak, onları ve peşinden giden bütün İslâm gençliğine Pey­gamberin siyerini öğrenme sevgisini aşılamak, bunu öğrenip hayatlarına uygulamalarını sağlamak emelindeydi. Arzusuna nail olmak için de, en şerefli Peygamber (s.a.v.)'in ve tarihin en büyük insanının siyerini anlatacaktı bu sahifelerde şüphesiz. Onlara göz atan kimse, davetçi hocamızın dava

Prof. Dr. Mustafa es-Sibâî'nin hayatı boyunca edindiği tecrübeleri kaleme alıp bir kitap haline getirdiği bu eserde, yaklaşık 1200 madde halinde veciz ve hikmetli sözler vardır. Mustafa es-Sibâî, hastanedeyken yazmaya başladığı bu eserinde hayatın önemli noktalarına temas etmiştir. Her biri altın değerinde hikmet dolu bu sözlerde birçok kitabı okumuş gibi olacak, karanlıkta yol gösteren bir fener kıymetinde tecrübelere şahit olacaksınız.

Ve bizim ümmetimiz, önder şahsiyetler konusunda bütün ümmetlerin\toplumların en zenginidir. Tarih, asil ümmetimizin medeniyeti gibi, miktar bakımından tarihi bu kadar çok eser ve başarılarla doldurmuş başka bir medeniyet daha görmemiştir. Bunda da hayrete düşürücü bir şey yoktur. Zira biz, saygıdeğer özelliklerin hepsini Rasulümüzden alıyoruz. O, ulaşmayı amaçladığımız her gaye, kendisiyle edeplendiğimiz her ahlak ve bu hayatta O'ndan öğrenip amel ettiğimiz her hayır ve doğruluk için harikulade bir rehberdi

Üstad Mustafa es-Sibâî -Allah ona rahmet etsin- en iyi şekilde, sünnetin geçirdiği tarihî merhaleleri takip etmiş, geçmişte ve günümüzde görülen hastalığın kaynağına parmak basmış ve meseleleri kaynağına döndüren âlimlerin konumlarını ortaya koymuştur. Kapsamlı bir metotla, eski ve yeni muhaliflerin görüşlerinin hatasını ortaya koymuş, adil ve ilmî bir ruhla bazı oryantalistlerin konumlarını, bu konumlarının ve yönelişlerinin arkasındaki cehalet ve yalanı meydana çıkarmıştır. Bütün bunları mücahid ve İslâm'