1. Önce İman 2. Allah Sevgisi 3. Çıkış Yolu Nerede? 4. Davetçinin Ruh Terbiyesi 5. Diriliş Muştusu Kur'an-ı Kerim 6. Eğitimde Denge 7. Gelin İman Edelim 8. Haydi Rabbinize Yönelin 9. Islah Yolu 10. İmtihan 11. İslamda Öncelikler Fıkhı 12. İzzetle Dönüş 13. Kardeşime Mektup 14. Kulluk 15. Kuran Yoluyla İmanı Yapılandırma 16. Kurana Dönüş Niçin Ve Nasıl 17. Müslüman Gencin Sorumlulukları 18. Nefislerimizi Nasıl Değiştirebilriz? 19. Putunu Kır Ve Mütevazı Ol 20. Rabbaniliğe Giden Yol 21. Rabbim Beni Geri Dön

Değerli Kardeşim; Dünyaya geldiğimizde etrafımızda insanları gördük ve onlarla yaşamaya başladık. Onlar gibi hayatın eğlencelerine daldık. Dünyanın kalıcı bir yer olmadığını gözlerimizin önüne seren onlarca delilin peş peşe gelmesine rağmen, yaptıklarımızın garipliğini maalesef anlayamadık. Bizler ahirete doğru giden bir yolculuğun içerisindeyiz. Bunun delili de birçok kişinin gözlerimizin önünde hayat treninden inmesidir. Kendilerinden önce nice nesilleri helâk ettiğimizi; onların artık kendilerine dönmeye

Peki, eğitim tam olarak nedir? Gayesi nedir? Ve alanları nelerdir? Eğitimde tekâmül (ilerleme/gelişme) ve eğitim vizyonune anlama gelmektedir? Eğitimin durağanlaştığı bir nokta var mıdır? Eğitimin meyvesinin ortaya çıkmasını geciktirensebepler nelerdir?

Dünyada; gece ibadetlerinde, yakarışta bulunanların, kalbinde hissetmiş olduğu tadın dışında, cennet ehlinin nimetlerine benzeyen başka bir şey yoktur.Allah bizlere fecirden önce, ibadetlerle geceyi ihya etme fırsatı verecek olursa, yapmamız gereken, sadece kıyam ve kıraati uzatmak yerine, bunlarla birlikte rükû ve secdeyi de uzatmaktır. Kişinin Rabbine en yakın olduğu yer, secde halidir. Secde halindeyken, kişinin boyun eğişi ve nefsini küçük düşürmesi, bütün kâinatı elinde bulunduran sonsuz kudret sahibin

İmanı yapılandırmak, yani imanı artırmak ve mükemmel hale getirmek için en önemli kaynak Kur'an'dır. Kur'an, kapsamlı imanı ilkelerin oluşumunda büyük bir görevi yerine getirir. Sonra da bu ilkeleri yüceltmek ve kalpte iman köşkünü tamamen sağlamlaştırmak için ibadet ve itaatlerde bulunmaya yönlendirir.

İmani ateşin kalpte tutuşturulması ve sürekli olarak arttılması için çalışılması gerektiğinin önemi büyük olduğu kadar, aynı önem derecesinde önemli başka bir konu daha bulunmaktadır. İmani terbiye önem verdiğimiz gibi bu konuya da önem vermemiz gerekmektedir O da, yapmış olduğumuz hayırlı amelleri bozacak ve Allah'ın rızasını kazandırcak ihlastan uzaklaştıracak bütün unsurlardan korumamız gerektiğidir. Bunu yapabilecek unsurların en tehlikelisi; kişinin kibirlenmesi, kendini beğenmesi ve kendine yüceltici

Ümmet'in üzerini örten zifiri karanlık, düşmanlarının her taraftan saldırması, ayrı ayrı yollara girip parçalanmaları, diğer bir taraftan Ümmet'in fertlerinin kendi içlerinde ihtilafa düşmeleri, akıllara şu soruyu getirmektedir; Ümmet' in onur ve şerefinin tekrar geri dönmesi bu zamanda hayal mi, yoksa gerçek mi ? İslam'ın yardım alacağı ve zafere ulaşacağı müjdelerinin gerçekleşmesi için asırların geçmesine ihtiyaç mı olacak, yoksa bu zaferin birkaç sene içersinde gerçekleşeceği hususunda umutlu mu olaca

İslam davası her ne zaman yeni bir musibet ile karşı karşıya gelece olsa, bu davanın müntesiplerinin aklına gelen ilk şey, başlarına gelen bu musibetin hak ve batıl arasında var olagelen kavganın bir neticesi olduğudur. Batıl, İslam davasından hoşlanmaz ve ortadan kalkmasını ister. Yok etmek için veya enazından sınırlamak için çalışır. Bunun içindir ki, bütün işkence ve cezelandırma yollarını kullanmak ve ölümcül darbeyi indirmek için fırsat kollar.

Ey insanoğlu! Senin hakikatin işte bu... Mayan değersiz, bedenin küçük, işlerin sonunu ve gaybı bilmeyen, seni koruyacak bir güce muhtaç, zayıf birisin. Kendi her isteğini yerine getiremeyen aciz birisin. Her yönüyle fakirsin. Hayatının devam etmesi için, sürekli bir yardıma ihtiyacın var. Kendi hayatını devam ettirmek bile, kendi elinde değil. Hiçbir şeye sahip değilsin... Hiçbir kuvvetin yok... Hiçbir kudretin yok... Sen Rabbin olmadan hiçbir şeysin, bir şey de olamayacaksın...

Allah'ın izniyle bu değişimi sağlayacak en önemli unsur; Kalplerde imanın artırılması gerektiği bilincinin oluşturulmasıdır. İmanın artırılmasının gerektiği düşüncesi güçlendikçe, bu konudaki rağbet arttıkça, bunun gerçekleşmesi için de çaba artar. İmanlarımızın artırılması gerektiği bilincinin güçlenmesi için sahabe kuşağında meydana gelen imanın meyvelerini ve o toplumun hayat sahnesindeki yansımalarını öğrenmemiz gerekmektedir.

Kurtuluşun, sıkıntıların en şiddetlendiği zamanda gelmesinin ince sırlarından biri de, sıkıntılar büyüyüp şiddetlendiğinde ve kişinin insanlardan yana beklentileri tükendiğinde, sadece Yaratıcıya bağlanır... Her kim yaratılanları bırakır da Yaratan'a bağlanırsa; Allah azze ve celle, o kişinin isteklerine icabet eder

Bu yeniden diriliş ve ıslahın etrafındaki fikirlerin doğruluğunun gerekliliğini ispatlayan örneklerden biri de günümüzde ümmetin içinde bulunduğu bu hezimet, Allah'a davet eden davetçilerin yaşamakta olduğu baskı ve bütün toplumu olumsuz olarak etkileyen olayların varlığıdır. Aynı şekilde, önü alınamayan teknoloji düşkünlüğü ve Müslümanların, buralardaki mevcut duruma razı olmalarını telkin eden yayın kuruluşlarının varlığı, bazı İslâmi coğrafyalarda elde edilen İslâmi kazanımlardan ve başarılardan seni alı

Bizden her birimiz, kendini böyle tehlikeli bir noktada hayal etsin. Kendini dünyaya döndürülmek için bekleyen, bunun için yalvarır bir halde düşünsün. Bir an için bile olsa yaptığı yanlışlıkları düzeltmek için geri döndürülmek istese... Bu esnada bütün hesaplarını tekrar gözden geçirse... Ama bu isteği kabul edilmese ve ruhu alınsa... Gasilhaneye götürülse sonra da yıkanıp kefenlense, daha sonra da akrabaları ve dostları onu namazının kılınması için mescide götürseler... Namazı kılındıktan sonra, mezarlığa

Kalbi canlandıracak ve kalpteki imanı artıracak en büyük araç ve metot, Kurandır. Ramazan ile Kuran arasında da güçlü bir ilişki vardır. Çünkü Ramazan, Yüce Allahın üstün kıldığı ve en büyük mucizenin kendisinde inmesi için lütufta bulunduğu aydır. Bu nedenle Kurandan faydalanılabilecek en büyük ve en önemli zaman, Ramazan ayıdır. Hatta Ramazan ayı, özel Kur'an mevsimidir. Bunun için Kur'an her gün bizimle birlikte olmalıdır.Namazda ve namaz dışındaki okuyuşlarımızda...

Hedefimiz, Yüce Allah'ın rızası, cehennemden kurtuluş ve cenneti kazanmadır.Bunun için her mü'min kulun, cennete girmeyi, cehennemden kurtulmayı, Rabbine yakın olmayı dilemesi ve Allah'ın rahmetine ve affına ulaştıracak sebepleri istemesi gerekir. Fakat birçoğumuz kıyamet günü kurtuluşa götüren bu yolu tam olarak bilmiyor.Yolu bilen, yolda birkaç adım atıyor, daha sonra duruyor ve ilerleyemiyor.Çünkü sadece yolu bilmek, hedefe ulaşmak için yeterli değildir.Ancak eğriliklerine ve kaygan yerlerine dikkat etme

İslam ümmetinin şu anda ulaşmış olduğu korkunç durum, onların Allah'tan ve Allah'ın hükmünden uzaklaşmalarının doğal bir sonucudur. Yüce Allah, göz açıp kapayacak kadar bir süre içinde başımıza gelmiş şeyleri değiştirebilir. Ancak O, bizler nefislerimizdekini değiştirmedikçe bunu yapmayacaktır. Zafer ve değişim için merkezde yer alan neden, Yüce Allah'a tam bir bağlılık, O'na samimi bir şekilde yönelmek ve O'nun için kulluk elbisesini giymektir. Bu da ancak nefislerdekini değiştirmekle gerçekleşecektir. N

İhlastan, onun öneminden, itaatten ve gerekliliğinden, gerektirdiklerinden, kardeşlikten ve onun üstünlüğünden, kardeşliğin gerçekleşme yollarından, güvenden, Allah yolunda kurban olmaktan, sebattan, cihad ve salih amelden bahsettim. Israrla, hiç bırakmadan çalışmak, insanları uykularından uyandırmak; onların içindeki cihad ve kendini feda etme ruhunu harekete geçirmek gerekiyor. Bu ise ancak her birimizin yüklendiği İslam'ın değerini ve insanların buna olan ihtiyacını hissetmesi ile gerçekleşebilir.

İslam'ın nazarında gençlerin özel bir sorumluluğu ve değeri vardır. Nitekim Allah'ın Rasülü Sallallahu Aleyhi ve Sellem, gençlerin bunun farkına varması için gayret etmiş ve şöyle buyurmuştur. Beş şey gelmeden önce, şu beş şeyin değerini bilin: Yaşlılıktan önce gençligin...(Hakim, Müstedrek, IV,34; Ebu Nuaym, Hilye, 148) Peki, Müslüman genç neler yapmalıdır ve Müslüman gençten istenen görevler nelerdir? İşte bu eserde, Müslüman gencin, Rabbiyle olan bağını güzelleştirmesi, nefsiyle mücadele ederek onu ar