“Tarık Buğra'nın kendine mahsus bir kelime ekonomisi var. Her tasvir, her tahlil cümlesi, her konuşma bir amaç için kullanışmış. Âdeta cümle değil de mısra yazar gibi kelimelere tasarruf ediyor. Yani onun romanlarında şiirin disiplini

Yunus Emre'nin hayatı ve eserleri hakkında yazılmış en tatminkâr eserlerden biridir. Okuyucuyu çağlar boyunca çözülememiş bir efsunu anlamaya, Yunus'un şiirleri üzerindeki gizemi çözmeye davet eder. Geniş bir giriş, inceleme ve takdim bölümünün akabinde Yunus Divanı olduğu gibi verilmiştir.Kemdürür yoksulluktan nicelerin varlığıBunca varlık var iken gitmez gönül darlığı***Öd ağacı gibi yanar vücudumTütünüm göklere seher yelidir

N. Ziya Bakırcıoğlu'nun 30 yılı aşkın bir emeğin mahsulü olan Şah Beyitler kitabı, altı yüz yıldan fazla devam etmiş muazzam bir kültür ve edebiyat birikiminin ardından duyulan bir hasretin ifadesidir. Divan şiiri bizim klâsik şiirimizdir. Ve bütün klâsik sanat geleneklerinde olduğu gibi ruhu, zevki, idraki besleyen bir hazinedir. Divan şiirinden zevk almak isteyen insan çok ufak bir gayretle bu şiirin diline vâkıf olabilir. Ama şiire vâkıf olabilir mi? Bu, o kadar basit değil. Şiire vâkıf olmak için şiire

HALK ŞİİRİMİZ’in amacı, Türk halk şiirinin yüzlerce yıllık mâcerâsının derli toplu bir görüntüsünü vermekten ibarettir. Bunu yaparken temel bilgiler kısa; metinler ise mümkün olduğu kadar geniş tutulmuştur. Metin seçiminde, temel bilgileri örneklendiren şiirler göz önünde bulundurulmakla birlikte; –kendimizce- güzel olduğuna inandığımız şiirlere daha çok yer verilmiştir. Kitabımızdaki şiirlerin çoğunu Anadolu halk şiiri örnekleri teşkil etmektedir. Fakat bunun yanında ninni, türkü, mâni gibi çok zengin a