Aşkla ölümün çok sevdikleri bir oyun vardır: Tahterevalli. Kâh biri kâh diğeri neşe içinde zirvelere çıkarlar. Etrafı yükseklerden seyretmek çok hoştur. Ne var ki ölüm hiç de iyi bir oyun arkadaşı değildir. Aşakları yerden kesilmişken oyunun en güzel yerinde aşkı, aniden bırakıverir. Zirvelerde aşk dehşet çığlıklarıyla boşlukta kalakalır. Ölümle tahteravalli oyunların en adaletsizidir. Doğudan batıya bütün coğrafyanın tarihidir aşk. “Rüya Ressamı” Türk insanının memleket sınırlarından öteye taşıdığı bir “ye

Yirminci yüzyılda çok şey yitirdi insanlık. Önümüzdeki yüzyıl beşeri olanla olmayanın sorgulanması kaçınılmazdır. Kafalarımızı sanal gerçeklik başlığına teslim edip herşeye kapanacak mıyız? Yoksa köklü geçmişimizden de kuvvet alarak yeni çıkış yolları mı arayacağız? Yirmibirinci yüzyılın eşğinde modern insan, kafasıyla yüreğini bağdaştırabilir mi? Muhterem Yüceyılmaz ikinci kitabı olan “Haliç hikâyeleri”nde yine beşeri olanı araştırıyor. Bu kitapta yer alan onyedi hikâydee aziz hikâyeseverler yalnızca hayat