Muhammed Emin Yıldırım Hocamızın Kaleminden Yeni Bir Eser: Mina Mektebi! Zilhicce’nin rahmet iklimini hayatımıza taşıyacak yepyeni bir eser, Siyer Yayınları’ndan okuyucularla buluştu: Mina Mektebi. Muhammed Emin Yıldırım Hocamızın yıllara yayılan Zilhicce derslerinden süzülerek hazırlanan bu kıymetli eser, unutulmaya yüz tutmuş bir sünneti yeniden hatırlatıyor ve gönülleri Haremeyn iklimine davet ediyor. “Mina Mektebi”, sadece bir kitap değil; Hac mevsiminin manevî iklimini, Zilhicce’nin eşsiz fırsatların

In an age increasingly defined by material excess and the commodification of happiness, Beyond Pleasure offers a critique of dominant paradigms of wellbeing rooted in reductive, hedonistic, and materialist ontologies. Drawing from Islamic intellectual traditions and the multiplex anthropology found in thinkers such as Ibn Khaldun, Salahuddin and Vergil interrogate the foundational assumptions of contemporary social sciences—particularly economics and ethics—that reduce human flourishing to mere pleasure max

İbn Rüşd doğa felsefesi külliyatında Aristoteles’in bu alana dair çalışmalarının başında yer alan Fizik’ine büyük bir önem vermiş ve eser hakkında küçük, orta ve büyük şerh yazmıştır. Ayrıca bu kitaptaki bazı konu ve meseleleri ayrı makalelerde de ele almıştır. İbn Rüşd’ün Fizik’e küçük şerh yazmasının gerekçelerini tabiat felsefesinin tümüne dair yazdığı genel mukaddimede açıkladığı görülür. İbn Rüşd diğer Pre-Sokratikleri ve Platon’u değil de Aristoteles’i tercih etmesinin sebebinin “delil açısından en sa

Donning the Khırqa: Entering The Ṣūfī Path offers a focused examination of the khirqa, the Sufi cloak, as a central component in the historical articulation of spiritual transmission within the Islamic tradition. While often referenced in passing in broader studies of Sufism, the khirqa remains underexamined as a discrete subject of inquiry. This work aims to fill that gap by investigating the historical, symbolic, and institutional dimensions of the practice across a range of textual and ritual contexts. D

Città e luoghi che chiedono di essere scoperti, non solo dai tanti stranieri che vi arrivano ma spesso dai loro stessi abitanti. Molte vite sovrapposte si presentano allo sguardo di chi osserva; distinguerle non è sempre facile, i buoni strumenti di conoscenza aiutano a vedere, dunque a capire. Tra questi, metterei, con profonda convinzione, questa guida al Bosforo di Sedat Bornovalı. [...] definire il libro una “guida” è parola frettolosa, inadeguata [...] Il lettore si renderà subito conto della forte car

Oneness (tawḥīd) is not only the outermost gate of entry to Islam, but also its deepest dimension because tawḥīd, which begins with accepting God as the only being worthy of worship, manifests itself in every aspect of existence. Abū Manṣūr al-Māturīdī’s (d. 333/944) masterpiece, Kitāb al-tawḥīd, is perhaps the oldest work available that deals with this comprehensive understanding of tawḥīd in Islam and traces it in all aspects of existence. Al-Māturīdī is important first and foremost due to his status as t

Bu eser, Türk tarihinin erken dönemlerinden başlayarak 20. yüzyıl başlarına kadar varlığını sürdüren Turgutlar boyunu tarihsel bir çerçevede incelemektedir. Çalışmada, Turgutların MS II. yüzyılda Kuzey Çin ve Doğu Türkistan coğrafyasında tarih sahnesine çıkışlarından itibaren siyasi, kültürel ve dinî dönüşümleri ele alınmaktadır. Özellikle, Turgutların Oyratlarla bütünleşmeleri, kurdukları hanlıklar ve bu süreçte Budizm’in etkisiyle geçirdikleri değişim, dönemin kaynakları ışığında değerlendirilmektedir. An

Mustafa Kemal Atatürk’ün “Türk çocuğu ecdadını tanıdıkça daha büyük işler yapmak için kendinde kuvvet bulacaktır.” sözünden hareket ederek son dönem Türk bilim ve düşünce tarihinde derin izler bırakmış önemli şahsiyetleri önce yerelden ulusala daha sonra da evrensele taşımayı amaçladığımız bilimsel serüvenimizin çıktılarından olan “Çok Kimlikli ve Yönlü Bir Osmanlı Münevveri: Doktor Milaslı İsmail Hakkı’nın Bilimsel Mirası” kitabıyla, bilim dünyasına kıymetli bir kültürel ve sosyal miras sunulmaktadır. Muğ

“Hitabet” herhangi bir konu çerçevesinde ve belirli amaçlarla konuşmacıyla (hatip) dinleyici arasında gerçekleşen güzel, doğru, düzgün ve etkili bir iletişimdir. Bu iletişimin hedeflenen şekilde gerçekleşebilmesi için hem konuşmacının (hatip) hem de dinleyicinin hitabet öncesinde ve esnasında yerine getirmesi gereken temel kurallar bulunmaktadır. “Hitabet Ögeleri, Çeşitleri, Şekilleri ve Örnekleri” iyi bir hitabetin gerçekleştirilmesi için sahip olunması gerekenleri, çeşitli uygulamalarla ve örneklerle orta

Toplumumuzda İslâm kültürünün öğrenilip yaygınlaşmasında, yapılan çe¬virilerin etkisi büyük olmuştur. Çağdaş yazarların eserlerinin yanında, büyük çabalarla İslam kültürünün klasik kaynak eserleri de çevrilip yayınlanmaktadır. Ebû Hanîfe'nin İmameyn adıyla meşhur iki öğrencisinden biri olan İmam Muhammed'in "Siyer-i Kebir" isimli eseri de şüphesiz bu temel klasik kay¬naklardandır Değişik zamanlarda değişik kişiler tarafından şerhedilmiş olması, kitabın değer ve önemini göstermektedir. Bu şerhler arasında en

Senden Asla Vazgeçmem, evcil hayvan dükkânın vitrininde beğenilip satın alınmış ve sonra da bakılamadığı için sokağa bırakılmış “Cesur” adlı bir yavru köpeğin hikâyesidir. Cesur’un başlarda yaşadığı hayal kırıklığı gitgide yerini yeni bir hayat kurmaya, yaşamdan kolayca vazgeçmemeye bırakacaktır. Bora ve Nisan, Rıza Sokak’ta yaşayan iki yakın arkadaştır. Sokak sakinlerinin sahiplendiği terkedilmiş hayvanlarla güçlü bağları olan çocuklardır. Özellikle de küçük bir yavruyken Rıza Sokak’a gelen Cesur’la... Fak

Hatırlar mısın? Bir zamanlar, işgal edilmiş bir belde kadar hasrettik özgürlüğe. Soluklarımıza gri toz bulutları karışıyor, ciğerlerimiz acıyla sızlıyordu. İsimsiz bir kabrin orta yerine düşüyorduk. Zeytin ağaçlarının gölgesinde yeniden yeşerdi umutlarımız. Asırlardır kalbimizde taşıdığımız kutsal anahtar, vuslatın kapılarını açtı. Yaşamak girdi şehrimizin caddelerine. Bekleyiş sona erdi. Sürgünümüz bitti. Bugüne dek zaferin izlerini nakış nakış işledik kanlı kufiyyemize. Artık ayağa kalkma vakti. Bak, müjd

The main purpose of learning a foreign language is to speak that language clearly. Speaking, which is one of the basic language skills alongside writing, listening and reading, is the most obvious criterion for learning a language. The fundamental elements of diction -voice, breath, and speech- combined with speaking skills in the context of Teaching Turkish to Foreigners / Teaching Turkish as a Foreign Language, have formed the basis of Turkish Diction for Foreigners. With the hope that Turkish will become

“Bir ışık lazım bize. Bir diriliş muştusu ve sen Yahudi kızı. Ölünceye kadar buradasın.” diyerek kalbini işaret etti. Yok olmak üzere olan halkın içinde doğan tevhidi bir cemaatin varlığı işgalcileri rahatsız eder. Bir davanın öncüleri olan gençlerin kutsal topraklarda verdiği savaşın adıydı İslam! Onlar bir toprak parçası için değil dinleri için savaşacaktı. Ve bir masal değil destan yazmak için buradalardı. Başkan, kendilerine “Yeryüzünün Varisleri” diyen militanları yakalama emri verir. Yıllarca kendiler

Bu eser, zâlim egemen tağutların işgal edip şirk ve tuğyan ile hüküm sürdükleri İslâm topraklarında yaşayan Müslüman genç kardeşlerimize; tevhidî bir iman, tevhidî bir şuur, tevhidî bir bakış açısı, tevhidî bir dünya görüşü, tevhidî bir yaşayış ve ahlâk kazandırma gayretine yönelik kaleme alınmıştır. Yükselecek nesiller, ancak akîdemizin berrak ışığında yükselip filizlenebilir. Hâssaten fitnelerin kara bulutlar gibi etrafımızı sardığı bu fitne dönemlerinde bu ışığa ziyâdesiyle muhtacız.

Kadiriyye yolunun kurucusu ve büyük mürşid-i kamil olan Abdülkadir Geylani hazretleri buyurdu ki: "İnsan kendisini Kelime-i Tevhîd'e, yani 'La ilahe illallah' demeye alış-tırmazsa, ölüm döşeğinde iken onu hatırlaması ve söylemesi güç olur." "Allah adamlarının huzurunda üç sıfatla bulununur: Alçak gönüllülük, iyi geçinmek ve kötülüklerden arınmış bir kalp. Hakiki yaşamak; nefsin ar-zularını, haram ve zararlı isteklerini yerine getirmemek demektir." "Allahü Teâlâ ya en yakın olan; ahlâkı güzel, kalbi rahat ol

I know that you love your children very much and you are doing your best to ensure that they live a good life. At this important stage of development, we, as parents, are guides and role models for our children. They are learning by watching our behaviors and actions, which are reflected in their own behaviors. Sharing is one of the important concepts that is learned during this period, and it is also important for our children to gain the understanding of sharing. Taking time for them, sharing in their gam

Liebe Mütter und Väter, Ich weiß, dass Sie Ihre Kinder sehr lieben und das Beste tun, damit sie glücklich sind und das Leben genießen können. In dieser wichtigen Entwicklungsphase sind wir Eltern als Wegbereiter und Führer für unsere Kinder da. Deshalb schauen unsere Kinder zuerst, was wir tun, und lernen von uns. Das Erlernen des Teilens ist eines der wichtigen Themen, die in dieser Zeit erlernt werden. Der Weg, unseren Kindern dieses Konzept beizubringen, beginnt damit, ihnen Zeit zu widmen, sich an ihren

Kur’ân’ın anlaşılması ve yaşanmasındaki hayati rolünden dolayı ilk dönemlerden itibaren Hz. Peygamber’in sünnet ve hadisleri Müslümanların özel önem verdiği alanlardan biri olmuştur. Bu yüzden İslâm âlimleri ilk asırlardan itibaren hadislerin rivayeti, tedvîni ve hadis kitaplarının tasnifi uğrunda yoğun çabalar harcamışlardır. Bu çalışmaların zirveye ulaştığı dönem ise hicretin üçüncü asrıdır. Başta Kütüb-i Sitte olmak üzere temel başvuru kaynaklarının büyük kısmı bu dönemde telif edilmiş ve bu nedenle de b

Kur’ân’ın anlaşılması ve yaşanmasındaki hayati rolünden dolayı ilk dönemlerden itibaren Hz. Peygamber’in sünnet ve hadisleri Müslümanların özel önem verdiği alanlardan biri olmuştur. Bu yüzden İslâm âlimleri ilk asırlardan itibaren hadislerin rivayeti, tedvîni ve hadis kitaplarının tasnifi uğrunda yoğun çabalar harcamışlardır. Bu çalışmaların zirveye ulaştığı dönem ise hicretin üçüncü asrıdır. Başta Kütüb-i Sitte olmak üzere temel başvuru kaynaklarının büyük kısmı bu dönemde telif edilmiş ve bu nedenle de b