Yazmak bir budama işidir aynı zamanda. Dallarına kıyamayan, ağacını kaybeder. İnsana yaraşan, sözü azaltırken anlamı çoğaltmaktır. Yeter ki ortaya çıkarmak istediği cevherin bir kıymeti olsun. Mahfazanın sade olması bakışları zarftan mazrufa çevirir. Kalabalık azaldıkça belirginleşir hakikat. Su toprağın ve taşın süzgecinden geçerek tatlanır ve pınara dönüşür. Altın dahi yerinden çıkarılmadan önce toz topraktır. Yerinden çıkarıldıktan sonra da altın denemez ona. Kollara bilezik, boyunlara kolye olabilmesi i

Tatil zamanı geldi! Ada ile Efe, bu kez kendilerini denizin, havuzun ve gölün serin sularında buluyorlar. Ancak unutmayın, eğlence kadar güvende olmak da çok önemli! Karadeniz’in dalgalarıyla tanışırken, havuzda kaydırakla- rın keyfini çıkarırken ve gölün sessizliğinde doğayı keşfederken, iki arkadaş suyun gizli tehlikelerini öğreniyor. Alt dalgalar, kırmızı bayraklar, kaygan zeminler ve derin sular... Her biri, dikkati ve güvende olmayı öğretiyor. Bu renkli ve öğretici macerada Ada ile Efe’nin yanında s

Ada ile Efe, depremde güvende olmanın yollarını keşfediyorlar. Deprem çantası hazırlamak, tehlike avına çıkmak, güvenli alanları belirlemek, hayat üçgeni oluşturmak, Çök–Kapan–Tutun kuralını öğrenmek... Her biri, deprem bilincinin olmazsa olmaz parçaları! Okullarında düzenlenen Deprem Kulübü Etkinliği sayesinde Ada ile Efe, sadece deprem öncesi ve sırasında neler yapılacağını değil; hazırlıklı olmanın, sorumluluk almanın ve bilgiyi paylaşmanın ne kadar önemli olduğunu da fark ediyorlar. Çünkü afetler karşıs

Evdeyiz ama her şey güvenli mi? Ada ve Efe için sıradan bir gün, yepyeni bilgilerle dolu bir keşfe dönüşüyor! Oyuncaklarıyla oynarken, mutfakta yardım ederken ya da kapı çaldığında ne yapmaları gerektiğini öğreniyorlar. Siz de onlara eşlik edin. Bu kitapta, çocukların evde karşılaşabilecekleri risk ve tehlikeler üzerinden güvenli davranışları eğlenceli bir hikâyeyle öğreniyoruz.

Dijital dünyanın kapıları açılıyor! Bu kez Ada ile Efe, interneti güvenli kullanmanın yollarını keşfe çıkıyor. Doğru bilgiye ulaşmak, siber zorbalıktan korunmak, kişisel bilgileri güvende tutmak, bilinçli seçimler yapmak ve tanımadıkları kişilerle iletişime geçmemek... Hepsi, güvenli bir internet yolculuğunun vazgeçilmezleri! İnternetin görünmeyen tehlikelerini öğrenen Ada ile Efe, aynı zamanda dijital nezaket, sorumluluk ve bilinçli davranmanın önemini fark ediyor. Çünkü güvenli bir internet sadece kurall

Bu kez Ada ile Efe, okulda güvende olmanın yollarını keşfediyorlar. Zamanında okula gitmek, kurallara uymak, zorbalığa karşı durmak, birlikte hareket etmek ve tehlikeli alanlardan uzak durmak... Her biri, güvenli bir okulun olmazsa olmazları! Deprem ve yangın tatbikatlarında neler yapmaları gerektiğini öğrenen Ada ile Efe, aynı zamanda arkadaşlık, sorumluluk ve dayanışmanın önemini de fark ediyorlar. Çünkü güvenli bir okul sadece öğretmenlerle değil, duyarlı öğrencilerle mümkün! Bu renkli ve öğretici hikâ

Ada ile Efe, aileleriyle birlikte ormanda keyifli bir piknik yaparken, gökyüzünde yükselen dumanları fark ederler. Bunu hemen ailelerine haber verirler. Küçük bir dikkatsizlik, bir faciaya yol açabilir mi? Bu heyecan dolu hikâyede, iki cesur arkadaşın doğayı koruma çabalarına ve yangın anında nasıl doğru adımlar attıklarına tanıklık edeceksiniz. Hem nefes kesici bir macera hem de hayati bilgilerle dolu bu kitap, çocuklara acil durumlarda nasıl davranmaları gerektiğini öğretirken doğa sevgisini de aşılıyor.

Ada ile Efe bu kez, kalabalık sokakların, hareketli pazarların, ışıkları hiç sönmeyen caddelerin ve her köşede bizi bekleyen küçük sürprizlerin olduğu şehir yaşamını keşfe çıkıyorlar. Kaldırımda güvenle yürümekten, yaya geçidinde doğru adımlarla ilerlemeye, tanımadıkları kişilerle karşılaştıklarında nasıl davranmaları gerektiğine kadar... Trafiğin, kalabalığın ve günlük yoğunluğun içinde “şehirde güvenlik kahramanı” olmayı öğrenen Ada ile Efe, sadece kendilerini korumayı değil; çevrelerine duyarlı olmanın

Trafiğin renkli dünyasında yeni bir serüven başlıyor! Ada ile Efe bu kez, yolları, ışıkları ve günlük hayatımızın görünmez kahramanı olan trafik kurallarını keşfe çıkıyorlar. Servise güvenle binmekten, yaya geçidinde adım adım ilerlemeye, bisiklet sürerken kask takmaktan, yağmurlu havada dikkatli yürümeye kadar... Her sayfa, trafikte güvenli kalmanın sırlarını eğlenceli bir yolculukla anlatıyor. Trafik Parkında gerçek bir “Trafik Kahramanı” gibi davranmayı öğrenen Ada ile Efe, sadece kendilerini değil; başk

Hayatın içinde gerçek ve gerçeküstü diye bir ayrım yoktur. İnsan insanı sömürsün diye çizilen çizgileri öyküler kaldırır aradan. Bir ses duyduğumuzda bilemeyiz nereden geldiğini. Kuyunun içinden mi dışından mı! Gülnaz Eliaçık Yıldız ikinci kitabında sınırları usulca kaldırıyor ortasından. İki bölüme ayrılmış metinlerin arasında ince bir “güzeşte” olsa da hızla geçmek gerek köprüden. Soluk soluğa yazıldığı için ara vermeden dinlemek gerek kuyunun sesini. Gerçeğin sınırları aradan kalksın diye. İşte böyle çağ

Ayşe Kocayayla’yı görüyordu rüyasında. Makbule’nin eteklerine işlediği kiraz lekelerini söküp ipleri uç uca ekliyordu. Bitmiyordu lekeler! Ne çok leke! Kim süpürdü bu bahçeyi! Kirazları kim topladı! Makbule’nin gür ve kumral saçlarını görüyordu sonra. Az ötede toprak içindeki kalpağını. Kırmızı iplik buradaydı işte. Uğur olsun diye sakladığı ipliği bulmuştu. Akıncı müfrezesi kaç şehit verdi? Kızıl ipeği Makbule’nin saçlarına kim sakladı? Alnına bulaşmış en çok! Halil Efe’yi soruyor biri! Müfreze kimi şehit

Biz ne kadar yaşamayı sevsek de yanı başımızdadır ölüm. Dünya telaşı arasında kul olduğumuzu hatırlatsın diye Hz. Peygamber’in (sav) hadislerini günümüze taşıyor Hüseyin Akın. Yol Oğlu Hâdi karakteriyle vücud bulan öykülerde yaşam ve ölüm arasındaki çizgiyi görmemizi istiyor. Dünyaya kendi rızasıyla gelmeyen insan, giderken aynı kadere tâbidir. Çok kıymet verdiğimiz hayatla aramızda bir tek nefes var. Bazen alamadığımız bazen veremediğimiz nefesi işaret eden ahir zaman hikâyeleri hadiseleri vurguluyor. Hadi

Her gece akvaryumdan bir balık yerim. Ağzıma atarım balığı ve sessizce yatağıma giderim. Babam beni yatakta bekler, annem çoktan uyumuş olur. Balık sabaha kadar içimde gezinir, bu yüzden mutlu uyanırım. Fakat hiçbir zaman Havuç’a kıyamam. Bizim evde herkesten önce balıklar uyanır. Havuç ve diğer balıklar yani. Diğerleri diyorum çünkü bizim akvaryumumuzda yabancı balıklar çok yaşamaz. Sadece Havuç sürekli akvaryumdadır. Ev sahibidir. Akvaryumda balıklara göz kulak olur, yeri sabittir. Onu asla yemem. Bahtiya

Karışma zamanının ikinci haftası yağmurlu başlamıştı. Bedir Usta, gökyüzünün açtığını görünce Fırıncı Hamit'le kuşları saldı. Ancak o gün Elvan geri dönmedi. İkinci, üçüncü gün oldu yine gelmedi. Civardaki bütün kuşçuları arayıp sordu, lakin ortalıkta yoktu. Tutulmuş olabileceğine ihtimal vermek istemiyordu, şayet tutulursa artık kuşçuluğa veda etmesi gerekecekti. Hamit sabırla beklemesini tembihledi. Elvan çevik, kavi bir kuştu. Bundan önce de benzer durumlar yaşanmış, tam on birinci gün dama tünemişti. Be

Kadîm Bir Geleneğin Tarihi: Kâbe Miftahdârlığı ve Benî Şeybe Kabilesi, Kâbe-i Muazzama’nın bakımı, korunması ve anahtarlarının muhafazası gibi en mühim vazifeleri ifade eden sidâne/hicâbe geleneğini, Câhiliye döneminden günümüze uzanan tarihî sürekliliği içinde ele alan kapsamlı ve nitelikli bir çalışmadır. Yusuf Akbey’in akademik araştırmalarına dayanan eser, bu kadîm görevin tarihî arka planını ilmî bir zeminde ele alarak okuyucuya bütüncül bir perspektif sunmaktadır. Eserde, Hz. Peygamber’in (sas) Mekke

Tesettür, yalnızca bir örtünme biçimi değil; insanın Rabb’iyle, kendisiyle ve toplumla kurduğu ilişkinin zarif bir yansımasıdır. Muhteşem Ahlâk serisinin altıncı kitabı olan Tesettür Ahlâkı, tesettürü sadece bir kıyafet meselesi olarak değil; kimlik, vakar, hayâ, mahremiyet ve takvâ ekseninde ele alan kapsamlı bir başvuru eseridir. Muhammed Emin Yıldırım Hocamız bu çalışmasında tesettürün Kur’ânî temellerini, fıtrî boyutunu, hikmetini ve sosyal hayattaki yansımalarını derinlikli bir bakışla ortaya koyuyor.

Gülten Dayıoğlu’nun iz sürücü dokuz kurt köpeğinden oluşan A Takımı’nın heyecanlı maceralarını anlattığı on kitaplık serisi A Takımı ile Veda Şenliği kitabıyla son buluyor. Çokbilmiş, Cılızım, Sakar, Süslü, Obur, Gözlüklü, Samur Kuyruk, Sarı Kulak ve Karabey dostlarımız unutulmaz hikâyeleriyle bizimle yaşayacak.

“Avrupa’da Endülüs Bilim Mirası kitabının, Arap felsefesi ve bilimini Latin Batı’ya aktarmada Endülüs’ün oynadığı hayati rolün en güncel ve kapsamlı anlatımını sunduğuna şüphe yoktur. Aynı zamanda, titiz tarihsel, sosyal ve politik analizleri entelektüel ve dini geleneklere yönelik empatik bir anlayışla birleştiren dengeli yaklaşımıyla da öne çıkmaktadır. İslâm entelektüel mirasına olan derin bilgisinden istifade ederek, Dr. Şanal, İslâm düşüncesinin Hristiyanlar tarafından algılanışını, konuya tarihsel der

kaderinde saklı bir düzen var mıdır?İNSANLIĞIN BÜYÜK YÜRÜYÜŞÜNÜ ANLAMAK İÇİN KAPSAMLI BİR REHBER…***“Toynbee’nin en büyük ve kalıcı katkısı, Avrupa-merkezli tarih anlayışının sınırlarını yıkarak Asya, Afrika, Amerika ve diğer dünyanın halklarının tarihlerini insanlığın ortak geçmişi içinde eşit bir yere oturtmasıdır.” — William H. McNeill, Arnold J. Toynbee: A Life“Bu yüzyılda yayımlanan tüm kitaplar içinde, yüz yıl sonra da okunacağı en kesin olanı Bir Tarih İncelemesi’dir.” — Clifton Fadiman “Yalnızca bi

Ben Bauza, Sivrisinek Bauza! Aslan Kral'ın yanından sesleniyorum sana. Dur dur, hiç şaşırma! Bu küçücük boyumla, incecik kanatlarımla, nasıl dost oldum ormanın kralı aslanla? Merak ediyorsan aç kitabın kapağını, maceramı okumaya başla...