Daha önce duydunuz mu, gördünüz mü bilmem ama bir saçaklı kökün hikâyesi saklı bu kitapta… Bizim minik Saçaklı; toprağın altını, yuvasını çok sevmesine rağmen toprağın üstünün nasıl göründüğünü merak etmeye başlayınca olanlar oluyor. Haydi siz de gelin! Hâle razı olmanın ve her canlının yaşadığı hayatın; kendisine özel, eşsiz ve biricik oluşuna birlikte şahit olalım…

Uçuşan rengarenk kelebekleri, pamuk pamuk bulutları çok sevdiğimiz insanları yaratan ve bizi çoook seven Allah'ın isimlerini öğrenmek ister misin? Bu kitap, Esma-ül Hüsnâ’yı en güzel ve en kolay şekilde öğrenmen ve anlaman için yazıldı. Sayfaları çevirmeye başla ve kainattaki güzelliklerde Allah'ı (cc) görmeye başla

Tuhafiye Dükkânı; birbirlerini çok seven, yedikleri içtikleri ayrı gitmeyen ama bazen de her insan gibi anlaşmazlıklar ve çatışmalar yaşayan üç arkadaşın hikâyesi… Nergis, Yasemin ve Amber'in küslükleri son zamanlarda fazlasıyla artmış ve tartışmasız geçen günleri yok denecek kadar azalmıştı. Ta ki karşılarına aşmalarını gerektiren ortak bir problem çıkana kadar: Mor iplik… Annelerinin, gidip Tuhafiye Dükkânı’ndan almasını isteği son mor iplik hem yeni bir anlaşmazlığın kapısını açacak hem de küslük paraton

En büyük hayâli bir gün pilot olmak olan Taha ve en yakın arkadaşı Babiş, terasta oyun oynarken bir ses duyar. Acaba bu gizemli ses çok sevdikleri gökyüzünden geliyor olabilir mi? Peki gökyüzü şarkı söyler mi? Bu kitabın kapağı, işitmek ile dinlemek arasındaki farka dair tatlı bir hikâyeye açılıyor

Birçok çocuğun senin gibi “Çok çabuk sıkılıyorum.” dediğini duyar gibiyim. Yeni arkadaşlarla hatta kendinle tanışmak seni çok çabuk sıkılmaktan kurtarabilir. Tıpkı Fili’nin Balı ile bal arkadaşı olması gibi. Bu tanışıklık sayesinde kendiyle de daha yakın arkadaş olan Fili’nin hikâyesindeki bal arkadaşı bulman dileğiyle…

Hâlis çok severdi oyuncaklarını, bir sürü oyunlar kurardı onlarla. Ancak Hâlis'in en sevdiği oyuncakları, artık başlamıştı yıpranmaya ve kırılmaya... Dostlarını atmak yerine onarmanın daha iyi bir fikir olduğunu öğrendi babasından ve çok esrarengiz bir tamirhanenim yolunu tuttular, birlikte geçerek Lunaparktan...

Balkanların ardında küçük bir köyde yaşayan üç arkadaş, ormanda gezinirken yaşlıların anlattığı ve içerisinde çoook değerli bir şey olan mağara olduğunu düşündükleri bir delik keşfederler. Ve macera başlar. Dostluk ve beraberliğin en değerli şey olduğunu fark edenlere...

Topşik, Minmin, Mırmır ve Ponçik aynı apartmanda yaşıyorlardı. Hepsinin bazı kaygıları vardı. Birbirlerini de hiç tanımıyorlardı. Tanışmak ve birlikte pasta yemek için Miki’nin daveti yeterliydi. Miki’nin daveti, yeni komşuları bir masa etrafında toplayacaktı. Bunun için denemeye değerdi!

Birgün civarında ki ırmakların daha güçlü akacak, ağaçların daha gürleşecek, ormanların ses verecek, güneşin bir gün bir başka selamlayacak semaları. Kuşlar özgürlüğünü kıskanacak. Yeniden o özlediğimiz barış yurdu, huzur diyarı olacaksın. Canım Kudüs, arkadaşım Kudüs...

Gözleri hiç görmeyen bir çocuk neler yapabilir sence? Bu konuda hiç düşündün mü? Merak etmedin mi yoksa! Resim çizebilir mi mesela? Ok turnuvasında okulunu temsil edebilir mi? Yüz metre koşusunda herkesi geride bırakabilir mi? Sadece çocukların yaşadığı bir dünyaya yolculuk yapabilir mi ya da? Gerçek haritalarda görünmeyen şehirlere gidip insanları kötülüklerden koruyabilir mi? Beyaz bastonuyla, korkusuzca gezebilir mi şehrin sokaklarında? Yoksa evde mi oturur? Hayata karışmak için hep başkalarına mı ihtiya

Bu kapakların arasında sen varsın; Ağlayan, gülen, kızan, üzülen, kırılan, sevinen, öfkelenen, hayal kuran, vazgeçmeyen ve inanan bir çocuk. Karanlıklardan ve kötülüklerden kaçan, sadece çocukların yaşadığı bir dünyada onları yok olmaktan kurtaran, yaşam kaynağını yitirmiş insanlara umut olan... Umay, Kıvırbaş Ruhi ve Sihirli Baston Hasan'la sıra dışı bir yolculuğa var mısın? Aç hadi kitabın kapağını. Bu senin hikâyen!

Dikkat! Okuyacağın bu kitap diğer kitaplara benzemez!Bu kitabın kahramanı sensin!Alışık olduğun pek çok kitap gibi bu kitap baştan sona sırayla okunacak bir kitap değil.Kitap ilerledikçe senden kararlar vermen istenecek, sayfadan sayfaya atlaman, zorlukları aşman gerekecek.Cesaretle mi davranacaksın yoksa zekânı mı kullanacaksın? Olaylara balıklama mı dalacaksın yoksa enine boyuna düşünecek misin? Verdiğin kararlar doğrultusunda atıldığın macera çok farklı sonlara gidebilir.Eh, başına geleceklerden sen soru

Türk Sinemasının efsane aktörlerinden Ediz Hun, uzun yıllardır sürdürdüğü çevre ve doğal yaşamın korunmasına yönelik başarılı çalışmaları ve kitaplarıyla da tanınmakta. Yeni kitabıyla, Türk Kitap Yayıncılığında benzeri olmayan bir esere daha imza atıyor. Çocuklara çevre koruma, tasarruf, geri dönüşüm ve doğal yaşamın sürekliliği konularını son derece eğlenceli ve ilginç hikâyeler eşliğinde bu kitap ile anlatıyor. Sevgili Çocuklar, Biliyorum, çağımızda sizi eğlendirecek birçok aktivite var. Bilgisayarla

Fatih okuldan eve geldiğinde başladı tuhaf olaylar.Komşu Leyla teyze hiçbir iz bırakmadan terk etmişti evini. En yakın arkadaşları sanki birer robota dönüşmüştü.Önce ailesi ve sonra bütün kasaba, her şeyi olduğu gibi bırakıp, aniden kayboldular ortadan.Fatih, önce çok korkmuş olsa da, başta ailesinin, arkadaşlarının ve tüm kasaba halkının kurtuluşu için mücadele etmeye hazırdı. Daha önce hiç okumadığınız kadar garip bir macera... Daha önce hiç okumadığınız kadar çabuk okuyacağınız bir kitap... Hem heyecanl

Muhammed ibn Münevver'in, dedesi Ebu Said'in menkıbelerini anlattığı bu eser, yazıldığı günden itibaren önemini korumuştur. Ebu Said, tasavvuf tarihinde çok ender rastlanan derin bir ruhani hayat yaşayan ve yaşantısını çevresindekilere etkili bir biçimde yansıtan bir sûfîydi. Tasavvuftaki çizgisi Bayezid Bistamî, Hallac-ı Mansur ve Ebu'l Hasan Harakanî'ninkiyle hemen hemen aynıydı. Zor bir mücahede ve riyazetten ve çileli bir hayattan sonra aşk ve vecd merkezli bir tasavvuf anlayışı

- el-Melikü's-Sâlih dönemindeki sosyal ve kültürel hayatı irdeleyen bu çalışma bir doktora tezinden oluşmaktadır. el-Melikü's-Sâlih döneminde Eyyûbî devletini ele alan bu çalışma giriş ve üç bölümden meydana gelmektedir. - Çalışma da Eyyûbî devletinin tarihî seyri ele alınmış, el-Melikü's-Sâlih'in saltanatı dönemindeki siyasî ve askerî faaliyetleri, devlet teşkilatı ve sosyo-kültürel konular ele alınıp işlenmiştir.

Kuzey Afrika´nın el-Ezher´i olan Tunus´taki Zeytune Üniversitesi´nin şeyhi (rektörü) ve Tunus genel müftüsü, mücahid ve müceddid bir alim olan Muhammed et-Tahir b. Aşur´un İslam Hukuk Felsefesi adlı eserinin Türkçe´ye kazandırılması, ülkemizde İslam´ın ve özellikle İslam hukukunun hakkıyla bilinip tanınması istikametinde yeni ve önemli bir adımdır. İslam Hukuk Literatüründe mekasıdu´ş-Şeri´a (dinini talimat ve hükümlerinin gayesi, gerekçesi) konusunu ele alan kaynaklar bir elin parmaklarını geçmez. Çünkü b

13. yüzyılın ikinci yarısı ile 14. yüzyılın ilk yarısında yaşayan İbn Teymiyye, kaleme aldığı eserlerle İslam düşünce tarihini büyük ölçüde etkilemiş isimlerden biridir. İbn Teymiyye’nin es-Siyâsetü’ş-Şer’iyye fî Islâhi’r-Râî ve’r-Raiyye isimli bu en kıymetli eseri, Yöneticinin ve Yönetilenin İyiye Yönlendirilmesine Dair Şer’î Siyaset başlığıyla okuyuculara sunulmaktadır. Bu çalışma, İslam siyaset düşüncesi alanında kaleme alınan eserler arasında en önemlilerinden biridir. Eseri ayrıcalıklı kılan hususlarda

Değerli şeyler, ekseriyetle herkesin rahatça ulaşabileceği yakınlıkta bulunmaz. Değerli şeyleri elde etmek için de çoğu zaman bir alete ve araca ihtiyaç duyulur. İşte fıkıhta usul, alet ve araç mesabesindedir. Fıkıh usulü külliyatı Müslümanların hukuk bilincini ve hukuk yapma tekniğine verdikleri önemi ortaya koyan çok önemli bir göstergedir. Bu külliyatı oluşturan ve bize miras bırakan gayretli ilim adamlarımızı rahmetle ve minnetle yâd ederiz. Son yüzyılda fıkıh usulü külliyatının ders notları mahiyetinde