16 sayısıyla okurlarıyla buluşan Uluslararası
Psikanaliz Yıllığı, bu sayıyla birlikte yayın hayatına
başladığı Yapı Kredi Yayınları’na geri dönüyor.
Uluslararası Psikanaliz Yıllığı 2024’ün ana teması
olarak Aktarım’ı seçtik. Freud tarafından ortaya
koyulan aktarım kavramı, psikanaliz sürecinin
bilinçdışı malzemeyi ortaya çıkarmasında ve
anlamlandırmasında kritik bir öneme sahiptir. En
sade tanı mıyla aktarım, analizanın, geçmişteki
önemli ilişkilerde yaşadığı duygu ve deneyimleri,
analistle ilişkisinde tekrar yaşaması anlamına
gelir. Böylece aktarım, analizanın geçmişteki
çatışmalarını
ve
ilişkilerini,
analistin
yorumlamaları sayesinde yeniden ele almasına ve
çözümlemesine olanak tanır. Freud 1912’de şöyle
yazmıştı: Aktarımın çözümlenmesi tedavideki ana
görevlerden biridir. Ancak Freud bu aşamada
aktarımdan ne anlıyordu, kavram hakkındaki
görüşleri nasıl değişti ve aktarım gerçekten
çözümlenebilir mi?
Yeni psikanalitik yaklaşımların gelişmesiyle,
aktarıma dair anlayış da değişiklik göstermiştir.
Günümüzde aktarım, analist ve analizanın
ortaklaşa inşa ettiği, iki yönlü ve dinamik bir süreç
olarak kabul edilir. Bu ilişkisel bakış açısı,
aktarımın sadece geçmişin yeniden yaşanması
değil, aynı zamanda terapötik bir dönüşüm süreci
olduğunun altını çizer. Özetle, aktarım kavramı
psikanalizin en önemli unsurlarından biri olarak
kalmış, farklı kuramsal yaklaşımlarla zenginleşmiş
ve analiz sürecinde dönüştürücü bir araç olarak
yerini korumuştur.