“…Onlar çok güçlüler. Bütün emperyalist devletler onlara yardım ediyor,
hepsi onların arkasında. Ama biz daha güçlüyüz! Çünkü yüce Allah bizimle!
Onların Amerika’sı varsa, bizim de Allah’ımız var, yüceler yücesi Rabbimiz
var! Şimdi söyle bakalım, onlar mı daha güçlü, biz mi? Buradan oraya
gittiğimizde sadece 22 kişiydik. Suriye ordusunun komutanları bizi
gördüklerinde alaya alıp dalga geçtiler. Üstümüze başımıza kılık kıyafetimize
bakıp "Buraya amelelik yapmaya mı geldiniz?" dediler. "Hayır, Hz Zeyneb'in,
Hz Rukayye’nin türbelerini savunmaya geldik, düşmanla savaşmaya geldik"
dedik. Bizi umursamadılar, "Şu sipere yatın, düşman yaklaşırsa ateş
edersiniz" dediler. Ebu Hamid "Bunlar bizim savaşabileceğimize
inanmıyorlar, kendimizi ispatlamamız gerek" dedi. Birkaç gün sonra silahlı
tekfirciler saldırıya geçtiğinde, asker olduğunu iddia eden ve bizi
beğenmeyen Suriyeli subaylar siperleri bırakıp kaçtılar. Kılık kıyafetini
beğenmedikleri, amele dedikleri biz ise yiğitçe dayanıp siperleri savunduk
ve saldırıyı püskürttük. Bir başka gün Ebu Hamid, Suriye ordusunun
yetkililerine "İzin verin, ben kendi adamlarımla bir operasyon yapayım"
deyince "bu amellerle mi?" diye alaylı bir üslupla sordular. "Evet" diye cevap
verdi, "Bu amellerle mi?” dediler. “Evet, bu amelelerle!” dedi.!" Bizim
elimizden bir şey gelebileceğine inanmasalar da kabul ettiler. Ebu Hamid
haritayı açıp dikkatle inceledikten sonra "Önce keşfe çıkmamız lazım!" dedi.
Silahlı saldırganların mevzilerinin yakınlarına kadar gittik, kaç kişi
olduklarını, siperlerinin yerini, tank ve zırhlılarının sayısını öğrendikten sonra
geriye döndük. Ebu Hamid 15 kişi seçerek "Bunlar yeter" dedi. Düşman
mevzilerine doğru ilerledik. Roket ve havanlarla, düşman siperlerini havaya
uçurup tanklarını imha ettik, düşman mevzilerini rahatça ele geçirdik ve bir
tek şehit bile vermeden zafer kazandık. İşte o zaman Suriye ordusunun
komutanları, kendi deyişleriyle "Ameleler" in ve Ebu Hamid’in kim olduğunu
anladılar. Ebu Hamid "Biz kendi taburumuzu oluşturmalıyız" dedi ve bunu
yaptı da!
Nice azlık topluluklar vardır ki, Allah'ın izniyle çokluk topluluklara galip
gelmişlerdir. Allah sabredenlerle beraberdir."