Bu kitabı okurken Gevher Nesibe’nin merhametini, Fatma Bacı’nın maharetini, Ahi Evran’ın dürüstlük ve nezaketini yüreğinizde hissedeceksiniz.
Kulağınıza Mevlana’nın ney sesi çalınacak, dilinize Yunus’un şiirleri dolanacak, dimağınıza Nasrettin Hoca’nın nükteleri yayılacak.
Kendinizi Nizamiye Medreseleri’nde bütün ilimleri yalayıp yutmuş gibi, Hasan Sabbah’ı Alamut Kalesi’nde bir yumrukta yere sermiş gibi, Haçlıları Anadolu’ya geldiklerine bin pişman etmiş gibi hissedeceksiniz. Melikşah, Kılıçarslan, Alaaddin Keykubat ve daha birçok sultanın kahramanlıklarının heyecanını yaşayacaksınız.
Yorulduğunuzda Fatma Macı’nın kök boyalı minderlerinde oturacak, susadığınızda miskinler tekkesindeki gümüş tastan billur sular içicek, acıktığınızda Kubadabat Sarayı’nda ziyafet sofralarına oturacaksınız.