Toprak’ın tek bir hayali vardı: Arkeolog olmak!
Ama kazı yapmayı bilmek yetmezdi; önce kazacak doğru yeri bulmalıydı. Mahallenin tepesinden okul bahçesine, film setlerinden deniz kıyılarına uzanan macerasında Toprak, bazen patates tarlasına denk geldi, bazen sahte heykellere, bazen de martı ayak izi sanılabilecek “antik işaretlere”… Ama hiçbir başarısızlık onu yıldırmadı. Ta ki bir gün, gerçekten gerçek bir buluntuya rastlayana kadar.Küçük Kazı Büyük Keşif, mizah dolu dili, sıcak anlatımı ve gerçek arkeoloji kavramlarını çocuklara tanıtan yapısıyla; merakı, keşfetme tutkusunu ve bilimsel düşünmeyi keyifle bir araya getiriyor. Toprak’ın hikâyesi, her çocuğa bilimin kapısının merakla aralandığını hatırlatıyor.Eserin değeri, onu bulan kişinin cebinde değil; herkesin görebileceği yerde, müzede saklıdır!Arka Kapak Yazısı: Toprak, ailesiyle izlediği bir filmden sonra arkeolog olmaya karar verir. Kazı aletleri hazır, şapkası kafasındadır… Tek eksik vardır: Kazılacak bir yer!
Ama hayalindeki höyükler patates tarlası, antik kent sandığı yerler ise film platosu çıkınca Toprak’ın hevesi biraz kırılır. “Gerçek bir arkeolog olmak için mutlaka bir kazı alanı bulmak mı gerekir?” diye düşünürken, karşısına aniden bir iş makinesi ve onun savurduğu topraklar çıkar.
Toprak hiç beklemediği bir anda keşfetmenin ne anlama geldiğini öğrenecek; arkeolojinin sadece bulmak değil, korumak ve paylaşmak olduğunu fark edecektir.