Şehriban Hanım dışarı çıkarken sevgilisini cebine koyar, yolda ara sıra avcuna alır, öper ve tekrar yerine
bırakırdı. Ya düşerse ya kaybolursa ya onu bir daha bulamazsa! Koca koca sokaklarda yitip giderse diye endişelenir,
bu sebepten elini cebinden hiç çıkarmazdı. Böyle anlarda Hulusi, Şehriban'ın dolma gibi serçe parmağına sarılır,
huzur içinde uyuklardı. Bazen de o parmağa tırmanır, cebin kenarına kadar gelip oradan etrafı seyrederdi.
Kabuğunu Kırdığım Salyangozlar genç bir dilin kendi çağının penceresinden dünyaya bakışı. Köylerden,
kasaba-lardan, metropollerden seçilmiş kahramanların her biri tanıdık kaygılar içinde. O hâlde dünle bugünü
birbirinden ayıran nedir? Edebiyatın kelimeleri yeniden ve yeniden sıralanırken Zeynep Şeyma Koyuncu kendi açısını
yakalayarak deklanşöre basıyor.