Her türlü saldırıya, yaftalamaya ve yakıştırmaya açık bir devir; II. Abdülhamid Dönemi.
Tarih ile bağı reyting rekorlarına göre düzenlenen dizilerden ibaret bir topluma dönüştük ne yazık ki. Kulaktan dolma bilgilerle caka satmayı da pek seviyoruz. Sizce gerçekten saraydan hiç çıkmadan harem dairesinde geçen yüzyılların yaşanmış olması mümkün mü? Savaşı bir kenara bırakalım: Küçücük bir vaka bile çıkmadan gamsız kedersiz geçen bir saray hayatı tahayyül edebiliyor musunuz?
Casuslar, dev projeler, isyanlar, ayaklanmalar, entrikalar, Hicaz Demiryolu, I. Dünya Savaşı ve daha nice girift olay... " Sahibini bekleyen tren dersek aklınıza ne gelir mesela? Okuduktan sonra ne çalkantılardan geçildiğini, ne kadar büyük meselelerin aşıldığını ve hatta bazen aşılamadığını fakat hep bir mücadele hâli olduğunu daha iyi anlayacaksınız.
Tarihin arka odaları vardır. Bu odaların aydınlatılması ise zaman alabilir. Pürüzsüz ve akıcı bir dil ile yazılmış bu araştırma dosyası, size
II. Abdülhamid'i ve devrini anlatacak. Acaba bu kitabı okuduktan sonra bir taraftan “Kızıl Sultan” diğer taraftan “Ulu Hakan” olarak nitelendirilen II. Abdülhamid hakkında düşünceleriniz ne olacak?
İşte size "O, aslında öyle değilmiş, dedirtecek bilgileri bünyesinde barındıran kuvvetli bir çalışma.
“Sultan II. Abdülhamid Dönemi’nin Alternatif Tarihi”