Hitâbet yalnızca bilgi aktarmak değildir. Onun asıl amacı, dinleyicinin zihnini uyandırmak ve kalbine tesir ederek ona bilinç kazandırmaktır.
Bu eser, İslâm geleneğinde hitâbetin kavramsal köklerini ele almakta; Kur’ân’ın ilke ve öğretileri, peygamber kıssaları ve Hz. Peygamber’in sünneti ışığında hitâbetin ahlâkî, estetik ve toplumsal boyutlarını incelemektedir. Güzel sözün bireysel arınma ve toplumsal barış üzerindeki dönüştürücü gücünü, duânın hitâbeti derinleştiren işleviyle birlikte ortaya koyan bu çalışma, okuyucuya yalnızca bilgi sunmayı değil, aynı zamanda bilinç kazandırmayı amaçlayan bütüncül bir metodoloji sunmaktadır.