Mukayeseli İslam hukuku denilince akla İslam hukuku meselelerini kendi içindeki ekollerle ve modern hukuk sistemleri ile mukayeseli olarak ele alan disiplin gelir. Bu açıdan günümüzde ilahiyat fakültelerindeki İslam Hukuku dersleri aslında “mukayeseli İslam hukuku” niteliğinde işlenir. Nitekim İslam hukukunun bütün konularını modern hukuk sistematiği içinde ve mukayeseli olarak ele alan Hayrettin Karaman’ın üç ciltlik Mukayeseli İslam Hukuku kitabı, ilahiyat fakültelerinde uzun yıllar ders kitabı olarak okutulmuştur. Söz konusu eser, modern dönemde İslam dünyasında üniversitelerde okutulmak üzere yazılan ders kitaplarının bir örneğini teşkil eder.
Elinizdeki bu çalışma ise İslam hukukunun tüm konularını modern sistematik içinde sunmayı hedefleyen bu ve benzeri eserlerden farklı ve daha dar anlamda bir mukayeseli hukuk alanını konu edinmektedir. Bu çalışmada mukayeseli hukuk düşüncesinin İslam fıkıh tarihindeki karşılığı olarak kabul edebileceğimiz hilâf disiplini esas alınmıştır. Fıkıh literatüründe müstakil bir alt disiplin olan hilâfın özünü, fıkhî hükümlerin tespitinde farklı ölçütleri esas alan karşıt grupların ilmî tartışmaları oluşturur. İlk nesillerden itibaren var olan ve fıkıh ilminin tarihi boyunca git gide artan bu ihtilaflar, mezheplerin teşekkül etmesi, ilmî seviyenin yükselmesi ve fıkıh eğitiminin kurumsallaşmasıyla birlikte fıkıh ilmi içerisinde müstakil bir disiplin haline gelmiş ve ilm-i hilâf yahut hilâf adını almıştır. Hicrî beşinci asırda altın çağını yaşayan bu ilim dalında hem ihtilaflı meseleleri derinlemesine tartışan hem de bunların nasıl tartışılacağını, yani bu ilmin metodolojisini anlatan eserler kaleme alınmış ve bu konuda geniş bir literatür oluşmuştur.