Bugün, bireysel tutum ve davranışlardan kurumsal ilişkilere kadar her alanda derinleşen krizlerin girdabındayız. “Ne pahasına olursa olsun...” elde edilen başarıyı kutsayan bir çıkar ahlakı; yaşamın anlamını, değerlerimizi ve ilişkilerimizi yıpratıyor.
Yazar, bu sorunun çözümünü “farkındalık”ta buluyor. Ancak bu farkındalık, kişisel gelişim furyasının tükettiği bir kavram değil; saf bir arayışın koşulu ve ürünü olan idrak çağrısıdır. Çünkü gerçek arayış; bir yere varmayı değil, sürekli yolda olmayı gerektirir. Farkındalık yolculuğuna çıkmayı gerektirir.
Gelin; siz de idrak, irade ve eylem bütünlüğü içinde bir mücadeleyle krizleri aşmanın ve içten gelen bir güçle hayatın içinde fark edilmenin yollarını keşfedin. Unutmayın ki, farkındalığını geliştiren ve kendini değiştiren kişi; görülür, gelişir ve olgunlaşır.