Mimar ve toplu konut planlama müdürü Arne Gunnar Larsen eşini, çocuklarını terk eder ve bir zamanlar meslektaşlarıyla birlikte tasarladığı, Oslo’nun dışındaki uydukente taşınır. Ancak insanlığa yaraşır bir yer olacağını hayal ettiği uydukentte, zamanla kendiliğinden ortaya çıkacağına inandığı kolektif ve zengin hayatla değil, insanların birbirinden yalıtılmış yaşamlar sürdüğü, materyalist ve kasvetli bir gündelik gerçeklikle karşılaşır. Larsen bir süre sonra karşı komşusu Ylva ve Bjørn Johnsen’le yakınlaşacak, Ylva’nın çekimine kapılmasıyla arkadaşlıkları tuhaf bir yön alacak, hepsinin hayatı geri dönülmez bir biçimde değişecektir.
Dag Solstad ilk kez 1984 yılında yayımlanan Akıl Almaz Olanı Anlatma Girişimi’nde, modern toplumda entelektüelin yeri, sıradan bir varoluşun içinde anonimleşme arzusu ve erkekler arasındaki suç ortaklığı gibi gözde temalarını kara roman ve melodram gibi popüler türlerin yardımıyla irdelerken yazar olarak kendini de anlatıya dahil ediyor.