Sonucu Daralt
Kategori
(x)Roman - Günümüz
Yayıncı Kategori
Etiketler
Yayıncı
Fiyat Aralığı
Eser Sahibi
Sıralama : Göster :
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1
“Sicilyalı roman ve oyun yazarı Giovanni Verga, Manzoni’den sonra İtalyan romanının şüphesiz en büyük yazarıdır... Hikâyelerdeki eskizlerin ekseriyetinin gerçek hayattan, Verga’nın yaşadığı ve ailesinin geldiği köyden alınma olduğu söylenir... Ve bu toprakları bir kez tanımış herkes, buralara nostalji duymaktan asla tam olarak kurtulamaz ve bir noktada, Verga’nın harika yaratımının büyüsüne kapılmaktan da kendini alamaz.” D. H. Lawrence İtalyan edebiyatının devlerinden Verga, on dokuzuncu yüzyıl edebiyatın
230 TL.
Köy durağanlığın, zamanın acımasız akışına direnmenin simgesi ise Suhodol Köyü bu değişmezlik içinde değişimi izleyebilen ender yapıtlardandır. İvan Bunin’in 1912 yılında yayımladığı Suhodol Köyü Rus edebiyat geleneği içinde köylülüğün ve kırsal yaşamın idealleştirilmesine Çehov’la birlikte meydan okuyan yeni bir anlayışı temsil eder. Yazar, Hruşçov ailesi ve hizmetlileri aracılığıyla savaşlar ve kuşaklar içinde köy denen mikrokozmosun nasıl içten içe değiştiğini, sosyal hiyerarşilerin nasıl esnediğini, sır
50 TL.
Köy durağanlığın, zamanın acımasız akışına direnmenin simgesi ise Suhodol Köyü bu değişmezlik içinde değişimi izleyebilen ender yapıtlardandır. İvan Bunin’in 1912 yılında yayımladığı Suhodol Köyü Rus edebiyat geleneği içinde köylülüğün ve kırsal yaşamın idealleştirilmesine Çehov’la birlikte meydan okuyan yeni bir anlayışı temsil eder. Yazar, Hruşçov ailesi ve hizmetlileri aracılığıyla savaşlar ve kuşaklar içinde köy denen mikrokozmosun nasıl içten içe değiştiğini, sosyal hiyerarşilerin nasıl esnediğini, sır
290 TL.
Fatih Camii’nin bahçesinde meydana gelen göçüğün derinliklerinde efsanevi Havariyyun Kilisesi’ne çıkan bir dehliz keşfedilir. Eşini acı bir kazada kaybettikten sonra Asperger sendromlu küçük oğluyla hayata tutunmaya çalışan arkeolog Aras, burada ekibiyle yaptığı çalışmalar sonucunda gizemli bir oda ve eşsiz eserlerle karşılaşır. Bu tarihî eserler Hristiyanlık tarihini baştan sona değiştirebilir, uluslararası krizlere sebebiyet verebilir, hatta belki de dünyanın sonunu getirecek savaşların çıkmasına neden ol
175 TL.
Daha yirmi sekizinde çiçeği burnunda bir savcı: Zehra... Cesur ve günahtan korkan, adaleti zedelemekten çekinen tavrıyla bazılarını öfkelendirse de anlamlı ve tehditkâr bakışlara katiyen pabuç bırakmıyor. Yıllanmış bir düşmanlığın gölgesinde yaşayan iki belde: Ören ve Çınarlı... Ve hayatları geçmişin sancılarıyla lekelenmiş, kaçınılmaz ayrılıklara mahkûm edilmiş insanları... Kimi çevirdiği dolaplarla gününü gün ederken kimi hayatın onun da yüzüne güleceği anı bekliyor. Zehra'nın gelişi dengeleri nasıl deği
200 TL.
Eylül 1913. Birinci Dünya Savaşı arifesinde tüberkülozdan mustarip Mieczysław Wojnicz tedavi amaçlı Görbersdorf kasabasındaki bir sağlık merkezine, Avrupa’nın dört bir yanından hastaları ağırlayan Beyler Konukevi’ne gelir. Her gün hastalarla yemek salonunda toplanıp dönemin büyük meselelerini tartışırlar: Savaş çıkacak mıdır? Monarşi mi yoksa demokrasi mi daha iyidir? Şeytanlar var mıdır? Kadınlar doğuştan aşağı varlıklar mıdır? Bu sırada konukevinde ve çevresinde tuhaf şeyler ardı ardına yaşanmaktadır. Bir
275 TL.
Alexander Lernet-Holenia, modern Avusturya edebiyatının en önemli yazarlarından biridir. Ölüm ve yaşam, gerçeklik ve fantezi arasındaki çizgide ustalıkla gezindiği, gerçekdışı deneyimlerin gerçekliğe müdahale ettiği yapıtlarında yarattığı büyülü “öbür dünya” atmosferi, ona edebiyatın “büyücüsü” olarak haklı bir ün kazandırmıştır. Jorge Luis Borges ve Stefan Zweig gibi yazarların da hayranlığını kazanan Lernet-Holenia, 1936 yılında yayımlanan Baron Bagge adlı novellasında, Birinci Dünya Savaşı’nda orduda süv
62 TL.
Alexander Lernet-Holenia, modern Avusturya edebiyatının en önemli yazarlarından biridir. Ölüm ve yaşam, gerçeklik ve fantezi arasındaki çizgide ustalıkla gezindiği, gerçekdışı deneyimlerin gerçekliğe müdahale ettiği yapıtlarında yarattığı büyülü “öbür dünya” atmosferi, ona edebiyatın “büyücüsü” olarak haklı bir ün kazandırmıştır. Jorge Luis Borges ve Stefan Zweig gibi yazarların da hayranlığını kazanan Lernet-Holenia, 1936 yılında yayımlanan Baron Bagge adlı novellasında, Birinci Dünya Savaşı’nda orduda süv
350 TL.
“Bu roman Meşrutiyetten evvelki zamanın romanıdır. “Şimdi böyle bir eseri yazmanın ne lüzumu var; o vakit çıkan bu kadar roman yok mu?” denilecek. Öyle değil. O vaktin romanları devrin bin bir kaydı altında yazılmış, sansür tarafından kırpıla kırpıla yarısını gaip etmiş yazılardı. Zülfiyare rüzgârı bile dokunacak, dokunmak ihtimali olacak şeyleri yazmak kimin haddi idi? Biz, boş ve müsait bulduğumuz bu vadide sere serpe dolaşacağız, bildiğimiz gibi kalem oynatacağız. O zaman yazılamayanları yazacağız. Roman
170 TL.
Eski İstanbul’da Mevsimler, Sermet Muhtar Alus’un 1931-1951 tarihleri arasında, kaleme aldığı eski İstanbul’un mevsimleri, ayları ve rüzgârlarına dair yazıları bir araya getiriyor. Bu yazılar farklı tarihlerde Akşam, Yeni Sabah, Son Posta gazetelerinde ve Aydede, Türk Folklor Araştırmaları ve Mizah mecmualarında yayınlanmıştır. Sermet Muhtar’ın İstanbul’un mevsimlerine dair gözlem ve şahitlikleri daha önce yayımladığımız eserleri gibi şehir-insan ilişkisini bu sefer de mevsimler üzerinden bir kitap bütünl
220 TL.
Abus... Merhametin hor görüldüğü, iyiliğin suç olduğu, vicdanı kara şehir... Ve öyle bir şehir ki; iklimi yumuşak, toprağı verimli, havası temiz, suyu berrak, kaynakları bol… Denizin kokusu üzerinde… Baharda açan pembe beyaz çiçeklerin kokusuyla birlikte… Var mıdır dünyada böyle bir şehir? Hayal ürünü müdür Abus yoksa gerçek midir? Orasını okur kestirecek... “Lakin dünya karanlığı da sever, yapamaz onsuz da neticede. Şarttır hatta… Ağlayan da gülen de daha samimidir gecede. Gizlenmek, gizlemek k
235 TL.
Tek
Ayaz Gıylecev’in kahramanları köydendir - ama “köylü” değildir - olaylar köyde geçer. Buna bakarak yazarı köy romancısı, köy akımının temsilcisi zannedenler çıkabilir. Tatar yazarları arasında Ayaz Gıylecev’e has bir durum değildir bu. Tatar yazarların büyük çoğunluğu böyle bir yol takip eder. Peki, bunun altında yatan sebep ne? Çünkü köy Tatar’ın vatanıdır… Dil, millet, din, kültür, gelenek görenek birliği ancak köyde mevcuttur. Tatar insanı şehirde dili, dini, kültürü, gelenekleri bambaşka bir millet aras
190 TL.
Bir tren, enfes bir yaz manzarasında hızla ilerliyor. Yolcular arasında evliliklerinde kriz yaşayan bir çift, bekâr bir baba ve küçük kızı ile annesinin geride bıraktığı gizemin cevabını arayan bir kadın var. Hepsi Malma İstasyonu’na gidiyorlar ve ne onlar ne de okur kaderlerinin nasıl iç içe geçtiğini, nasıl görünmez ağlarla birbirlerine düğümlendiklerini biliyor. Esrarengiz Harriet, kontrol tutkunu Oskar ve arayış içindeki Yana –her biri, noktaları birleştirmeye çalışırken bir önceki zamanın izlerini taşı
200 TL.
Yazar, Edgar Allan Poe tutkunu bir (kara)kter kurgulamak istiyordu; üç dört sayfa sonra romanın dışına çıkıp diğer karakterleri kukla gibi oynatsın... Oysa o yazarı da yönetmeye kalkışınca bir düello kaçınılmazdı.Romanın anlatıcısı, İstanbul’dan Buenos Aires’e uzanan hüzünlü bir aşk hikâyesini dinlerken sanki spiral biçiminde bir merdivenin basamakları ona doğru yaklaşıyordu. Yol biterken karşısına bir soru çıkacaktı; göz göremeden gönül sever mi ?
90 TL.
Âdet olmuştur: Büyükler büyük işlere dair ‘hatırat’ yazarlar; hem de bu hatırat ekseriyetle siyasi işlere dair olur. Bu bir güzel âdettir, fakat büyüklere tahsise ne hacet! Küçüklerin de küçük işlere dair yazmasına ne mâni var? Küçük görünen bir iş, bazen büyük bir işi tashih eder yahut bir noktasını olsun aydınlatır. Binaenaleyh ben de kendimi bildiğim günden beri nerede okudum, kimlerden okudum, neler gördüm, kimlerle görüştüm, ne gibi hadiselere şahit oldum; bütün bunları yazmak istiyorum. Şu kadar var k
90 TL.
Kaderin çetin yüzünü gösterdiği ancak yazgısına boyun eğmeyen kahramanlar... Çöken bir imparatorluğun ardından kurulan genç cumhuriyet ve onun kuruluş yıllarında yaşanan sorunlar ve yoksulluklar... İstanbul’da bir Rum kızına duyulan masumane bir aşkın 6-7 Eylül Olayları’na kurban oluşu... 60 İhtilali’nin Anadolu insanındaki yansımaları ve seven bir kadının, bir erkeği yeniden inşa edişi... Nihayet 12 Eylül öncesi Türkiye’sinde yazgısına direnen bir ülke ve iki gencin birbirine olan derin ve gerçek aşkı... K
200 TL.
Boğaziçi'ndeki okullardan birinde yatılı okumakta olan Tahsin, kendisine eşek Türk diyen Cemil'e taş atar ve onu yaralar. Okulun öğretmenlerinden Orhan ilk müdahaleden sonra yaralanan çocuğu evlerine götürür. İdealizmle materyalizm arasında bocalayan, milliyetçi bir öğretmen olan Orhan, Mütareke sonrası İstanbul'unun zengin ve yozlaşmış kesimiyle bu olaydan sonra ilişki kurar ve o evdeki Batılı tarzda eğitim almış, kozmopolit düşüncelere sahip Vedia'ya âşık olur. Peyami Safa, yazarlığının zirvesinde olduğu
290 TL.
Ella, doktora teziyle mücadele eden bir astrofizikçidir, hem kişisel hem de politik trajedilerle dolu geçmişin yükünü taşır. Kocası El, devlet şiddeti mağdurlarının vakalarını çalışan bir adli tıp uzmanıdır. Yazma tıkanıklığından bunalan Ella, kendini hasta olmayı dilerken bulur; böylece tezinde ilerleme kaydedememesine bir mazeret bulacaktır. Daha sonra doktorlarca teşhis edilemeyen gizemli semptomlar yaşamaya, sinir sistemini etkileyen ağrılar çekmeye başlar. Ella’nın kaygısı arttıkça geçmiş girdap misali
180 TL.
Ben Serac. Bir gün ölürse bir sayıdan ibaret olacak insanların yaşamaya, hayata ne olursa olsun tutunmaya çalıştığı ülkeden; Filistin’den, Filistinli ve Filistinli olmakla gurur duyan Serac. Bu mektup, gidersem kalbim Gazze'de şehit bedenlerinin yanında acı çekmesin diyedir. Ruhum gökyüzüne süzülsün, acı çekerek, can çekişerek ruhunu teslim eden halkımı görmeyeyim artık diye… Yarın bana yeni bir zafer mi getirecek, bir gazi mi olacağım yoksa şehadet ile mi şerefleneceğim? Bilmiyorum. Tıpkı bugünümün bana ne
120 TL.
Romanın başkahramanı, Türkiye’ye benzer muhayyel bir ülkede FETÖ gibi bir örgütün uluslararası güçleri arkasına alarak orduya yerleştirdiği mensupları vasıtasıyla 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimine benzer bir kalkışmada rol alan fakat yurt dışına kaçmaya çalışırken sevdiği kıza ihanet etme psikolojisinin baskısıyla ülkesine karşı içinde yer aldığı ihanet çetesinin yükünden kurtulmak amacıyla güvenlik güçlerine teslim olup cezaevinde kalem kâğıt isteyerek çocukluğundan son güne değin yaşadıklarını, duygula
260 TL.
Sıralama : Göster :
Toplam 1000 kayıt bulunmuştur Gösterilen 1-20 / Aktif Sayfa : 1